|
Anasayfa Galeri Menü | ||||||||||||||||||||||||||
Sukhoi Su-15 | ||||||||||||||||||||||||||
PM 1/72 | ||||||||||||||||||||||||||
Ahmet Dönmez | ||||||||||||||||||||||||||
|
||||||||||||||||||||||||||
Yerli üretici PM (Plastic Model) tarafından 1990’lar da üretilmiş SU15, yurdumda plastik uçak modeli yapmaya merak saran hemen herkesin dikkatini çekmiş, bildiği bir modeldir. Kırtasiyecilerde, oyuncakçılarda, süper market raflarında filan karşılaşabilirsiniz onunla. Maalesef, üretildiği dönemde Sovyetler Birliği dışında pek bilinmeyen bu uçak, NATO “uzman” ları tarafından yanlış olarak SU21 olarak sınıflandırılmış ve bu yanlış, modele de yansımıştır. (Uzman her yerde uzmanlığını yapıyor demek ki.. ) Kolay bulunurluğu; Aynı üreticinin diğer ürünlerine oranla daha detaylı yapısı ve en önemlisi, inanılmaz zarafeti nedeniyle, bu modelden hatırladığım kadarıyla en az iki tane yaptım.Yazıya konu iş, aslında metal boyama ile ilgili yazımı genişletme için kullanılacaktı ama, bu günkü standartlarda oldukça mütevazi sayılacak bir modeli elden geçirip standardı yükseltilebilir mi ? basit bazı tekniklerle bitmiş modelin kalitesi nasıl yükseltilir ? tarzı bir yazıya döndü. Aslında; bu modele uygulananlar “teknik” falan değil, kolayca yapılabilen, her modelde işe yarayabilecek basit yöntemler. Ama, siz boş verin, başlık şöyle olabilir mesela : “Hava Taşıtları Modelciliği Temel Detaylandırma Tekniklerine Giriş” ustalardan tabii... Önde tayyarenin uçar halde bir illüstrasyonu, arkada da; alt, üst ve bir yan görünüş olan, yandan açılır kutudan, üç ayrı çerçevede açık gri plastiğe basılı model, şeffaf parça çerçevesi, kibrit kutusu büyüklüğünde ıslak çıkartma tabakası, yapım kılavuzu ve yapıştırıcı çıkıyor. Biz de “haydi bakalım” deyip başlıyoruz. İleri teknik No.: 1 - Yapıştırıcı ve ıslak çıkartmalardan hemen kurtulun! Taşıyıcı film tabakası sararmış ve mat bu çıkartmalarla bir yere, ama herhangi bir yere varmanız olanaksız. Yapıştırıcıyı da atın. O kalın ağızdan çıkartacağınız zamk ile kap kağıdıyla uçurtma yapabilir, terliğinizin tabanını yapıştırabilirsiniz, ama uçak maketi? Eh, o biraz zor. İleri teknik No.: 2 – Zımparalayın, incelin, rahatlayın : Modelde plastik kalitesi oldukça yüksek, çöküntü, acayip yerlerde kalıp atım izi yok, ama ufak parçalar çok kalın. Roketlerin kanatçıkları, iniş takım kapakları, kanatların firar ve hücum kenarları. Kanat üzerindeki “filet” ler. Kanatların üst parçası ile birlikte dökülmüş bu parçacıkları maket bıçağı ile birleşim kenarları boyunca birkaç kere giderek zayıflatın ve kanat yüzeyinden kurtarın. Bu parçaları, bir cam üzerindeki zımpara kağıdında zımparalayarak inceltin. Kanat yüzeylerini macunla doldurarak ameliyat esnasındaki hasarları “izale” edebilirsiniz. Daha çok yeri incelteceğinizden, zımpara kağıtları ve camınız elinizin altında olsun.
İleri teknik No.: 3 – Delin, delmek iyidir : Model üzerinde, arkada yer alan motor soğutucu hava alıklarının yerleri, sayıları ve formları tamamen yanlış olsa da, Sukhoi Mühendisi olmayan biri bile bu cihazların uçlarının açık olması gerektiğini söyleyecektir. İnce uçlu bir matkapla delin onları.. Dikkat edip, gövdeyi paralamadan tabii. Ayrıca insanın içini burkacak ölçüde dar ve sığ eksoz çıkışlarına da aynı muameleyi uygulayın. Eğer akıl edip bu aşamada gövde içini ve eksoz parçasının iç kısmını siyaha boyarsanız, sonra rahat edersiniz.
Model için genel olarak doğru hatlara sahip demiştim. “Genel” oldukça geniş anlamda kullandığım bir sözcük! Yukarıda sözünü ettiğim değişikliklerden başka yapmanız gerekenlerin bir kısmı; bence mutlaka yapılması gereken, bir kısmı yapılmasa da olur, bazıları da yapılması gerekli ama benim akıl ve el yeteneği sınırlarımın dışında kalanlar...
Modelin yüzeyi: portakal kabuğu yüzey dikkatle zımparalanarak düzeltmeli ve ileri aşamalarda da tekrarlayarak metal boya atılabilecek bir hale getirmelisiniz. Oldukça haşin bir zımpara neticesi yüzeydeki panel çizgileri kaybolacak diye üzülmeyin. Çünkü nerdeyse tümüyle yanlış ve çok derin çizilmiş olan bu panelleri zaten tekrar çizmeniz gerekiyor.
Motor Hava Alıkları : Maalesef bu bölüm tümüyle yanlış! SU15 de kullanılan motor alıkları gövdeye paralel değil, hafifçe dışa açılı, fakat bunu değiştirebilecek, sonra da modeli tamamlayabilecek herhangi bir yöntem aklıma gelmedi. Olduğu gibi bıraktım. Gövdeye paralel, MIG25’i anımsatan dik hava alıkları üretim öncesi prototip T-60 modelinde kullanılmış. Gövde, gövde kanat birleşimi : Gövde parçalarının birleşim yüzeylerini zımpara marifetiyle alıştırmakta yarar var, iki gövde parçası arasında dikkate değer bir fark yok. Fakat fazla yassı olan gövde formu ve plastiğin inceliğinden dolayı parça birleşim yerlerinde esneme olabiliyor. Buralara dikkat etmek gerek. Özellikle kuyruk dikmesini yerleştirirken gövde çatlayabilir. Gövde üstünde arkada ufak bir bölüm ve ayrı parça olarak verilen eksozt bölümündeki çöküntü dışında macun kullanmak gerekmiyor. Gövdenin kanat ile birleşimi, çok akıllıca bir mühendislik nedeniyle mükemmel, söz konusu birleşim hem gövdeyi sağlamlaştırıyor, hem de macun, hatta yapıştırıcı bile kullanmadan iki parçanın birleşimini sağlıyor. Ben kanat iç kısmına ince bir sytren levha yapıştırarak birleştirdim. İki parçayı sökerek boyamak; epey vakit alan, can sıkıcı maskeleme sürecinden de kurtulmamı sağladı.
Burun açısı : SU15’de burun aşağıya doğru 3.5˚ açılı. Oysa modelimizde gövdenin devamı olarak kalıplanmış burun bölümü gövde eksenine paralel. Nispeten kolay basit bir ameliyatla burnu aşağı indirebilirsiniz.
Burun formu bence genel hatları ile doğru. Burada yanılmayın: SU15 fotoğraflarında iki tip burun formu görünüyor. RP-15M “Oryol” radarı (NATO kodu “skip skin”) için tasarlanmış bütünüyle konik ve 1975 den sonra, daha güçlü Taifun-M radarı için tasarlanan yanlara doğru şişkin, mermiyi andırır burun[1]. NATO tarafından Flagon-G olarak adlandırılan bu iki kişilik eğitim modeli SU15UM için kutudan çıkan form doğru. Pilonlar/ Lançerler : Malum uçak ile ilgili çizim ve fotoğraflara dikkatle bakınca kanat altlarındaki pilonlarda da hafif değişiklik yapmak gerektiğini fark ettim. Modelin tümünde geçerli olan “inceltme” hususunun ötesinde, bu elemanların formları ile de biraz oynamak gerekli. Kutudan ön kısmı oldukça dik açılı olarak çıkan PU-1-8 lançerlerini ve daha ufak, R-60 roketlerini taşıyan iç lançerleri elimdeki referanslara göre düzelttim.
Kanatlara biraz hareket: Kanat geometrisi oldukça düzgün görünüyor. Panel çizgilerini düzeltip, yeterince inceltince, geriye biraz hareketlendirmek kaldı. Uçak motorlarını kapattıktan sonra, sistemdeki hidrolik basıncı sıfırlandığı için, gövde ve kanat altı hava frenleri, flaplar gibi hareketli yüzeyler genellikle kendi ağırlıkları ile sarkarlar. Bu etkiyi verebilmek için, flapları kanat yüzeyinden ayırmak ve farklı bir açı ile yeniden eklemek çok ta zor bir iş değil. Önce; bu bölümleri hareket ekseni boyunca birkaç defa maket bıçağı ile geçerek ayırın.
ayrılan bölümleri ve birleşim yüzeylerini tesviye edip,
styren ve macun ile doldurun. Benim gibi beklemekten sıkıldıysanız, kanat yüzeylerinde gerekli panel çizgisi değişikliklerini de yapabilirsiniz.
Bitmiş hali oldukça temiz görünüyor değil mi ? Bu model, flap alt ve üst bitim yüzeylerinin aynı hizada oluşu ve kolay işlenebilen plastiği ile böyle bir işte beceri kazanmak için ideal.
Ayrıca çift jantlı ve oldukça büyük ön iniş takımı sistemini içine alabilmesi için iniş takımı kapaklarının hafifçe bombeli olması gerekli, bunu da kapakların üzerine ekleyeceğiniz uygun geometride parçalar ile sağlamak çok kolay, aslında sonradan aklıma geldi, bunları kalın sytrenden yapıp zımparalayarak daha uygun şekli vermek çok daha kolay.
Boyama, genel bitim : Modeli çeşitli aşamalarda cömertçe zımparalayarak yüzeyini boya atılabilecek hale getirdim. Her zımparadan sonra, ince bir kat siyah boya ile boyamak, metal boyayacağım yüzeyi daha da pürüzsüz bir hale getirdi. Bu arada ana parçaları de ekleyerek, orada burada aksayan bir taraf var mı diye sürekli kontrol ettim. Kanatlar, yükseliş dümenleri ve ekzost parçasının ayrı olarak boyamayı düşündüğüm için yapıştırmadım. Ama yön dümeni ile gövde birleşimi sorunlu olduğu, burada epey geniş boşluklar kaldığı için, bu parçayı yapıştırıp tesviye etmem gerekti. Siz de dikkat edin.
Başta Allclad II kullanarak boyamayı düşünmeme rağmen, elimde yeterli ton olmadığından enamel boyalar kullandım. Yakın zamanda forumlarda pek çok usta, akıllara durgunluk veren tavsiyelerde bulunmuşlardı, (her renk için ayrı airbrush, basıncın ondalık aralıklarla ayarlanış hassasiyeti, bin bir türlü kimyasal formül, havanın ısısı, ortamdaki bağıl nem, göçmen kuşların izlediği yol, güneşin hangi burçta olduğu, başbakan’ın basın toplantıları vb. gibi) ama ben, şüpheci yapım gereği, ustalardan bu yöntemler ışığında yapılmış bir tane bile model görmediğim için, bildiğim basit yöntemlerle boyamayı tercih ettim. Yapım aşaması biraz uzun sürse de, 7 yıl sonra en azında biraz daha uçağa benzeyen bir SU15’im daha oldu. Sonuç beni tam memnun etti mi , hayır! Ama yedi sene sonra yapacağım “öteki” SU15’in daha da iyi olacağı fikri yüreğime su serpiyor. İyi Modeller, Ahmet Dönmez © 2005
|
||||||||||||||||||||||||||
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |