|
Anasayfa Makaleler anamenü |
Metalik Boyamak |
Ahmet Dönmez |
|
Metal yüzeyli model yapımı ile ilgili son birkaç yılda epey zaman, model ve sabır harcayarak edindiğim bazı deneyimleri sizinle paylaşmak istiyorum. Belki hala inanılmaz modeller yapamıyorum ama, en azından sizin için bir başlangıç noktası olabilir... Bulunabilirlik dolayısıyla burada anlatacaklarım; "non buffing" veya "metalizer" değil, bildiğimiz enamel boyalar için geçerli...
Önce modelin hazırlanması ile başlayalım : En basit ve temel kural; yapımı kolay, tesviyesi sorun çıkartmayacak bir model seçmek. Unutmayın, metal boyalar modelinizdeki her hatayı kolaylıkla gösterecektir, macun attıktan sonra bir uyumsuzluk olup olmadığını görmek için modeli metal ile boyarız. Kullandığınız bu tekniğin bütün model yapımı boyunca geçerli olduğunu hep aklınızda tutun. Bu yüzden şeçtiğiniz modele mümkün olduğunca az macun ve zımpara yapmanız gereksin. Gövde birleşiminde, özellikle yakıt tanklarında macun kullanırken cimri olun. İçe veya dışa detay olması pek de önemli değil, ama plastiğin açık renk olmasına çalışın. Genellikle kullanma kılavuzunda metal olarak boyanması önerilen modeller bu renk olur. Örneğin Vietnam kamuflajı önerilen bir F-100 doğal olarak koyu yeşil plastiğe basılı olarak kutudan çıkacaktır, başınız kolaylıkla derde girebilir! Modelinizi topladıktan
sonra tüm gövdeyi Tamiya Compound türü bir malzeme ile iyice parlatın, geçmişte
araba cilası ve pasta türü şeyler denedim ama en iyisi gene de Tamiya Compound;
zaten metal boyayacaksınız diye birleşme yerlerindeki metalleri de temizlemeyi
unutmayın, bir parça bez, biraz cila ve bolca sabır ile "cillop" gibi bir yüzey
elde edin. Tüm bu yapım boyunca sabır anahtar kelimeniz olacak!
Sonra bu yüzeyi bol sabunlu su ve diş fırçanız ile iyice yıkayın (mesela
kaynananızın veya hoşlanmadığınız bir arkadaşınız halen kullandığı dış fırçası
ile en iyi sonucu elde edebilirsiniz...)
Boyayacak mıyız ne ? Hemen kendinize bir çift pamuklu veya jarse eldiven edinin, hani şu bandocu kızların giydiğinden. Karınızın gelinlik eldiveni de olabilir. Yünlü bir şey kullanmayın, hem elleriniz kurdeşen olur hem de yüzeyde güzel hoş bir sürü minik yün hav sahibi olursunuz. Bir de eski bir fanilanızı el altında bulundurun; beyaz ve çok yıkanmış olsun, üzerinde plastik ile "L.C waikiki", "Champions League" falan yazmasın. Modeldeki metalden farklı bir renk var ise onları öce boyayın, bantlar, dayglow kanat uçları vb, gereken yerlerin üzerine genişçe atın , attığınız boya iyice kuruduktan sonra o bölgeleri maskeleyin, maskenin dışına taşan bölgeleri Compound ile temizleyin, çünkü boya üzerine attığınız metallerde kalınlık farkı da dahil her türlü facia olabilir. Marka borazanlığı yapmak istemiyorum ama elinizin altında bolca Tamiya X-11 bulundurun, en iyi boya o japonda var, gövdenizi X-11 ile iyice boyayın. Boyayı inceltin ve alçak basınç ile atın, kumlanmadan mümkün olduğunca kaçının. Eğer kumlanır ise boya iyice kuruduktan sonra o fanila vardı ya, onunla silebilirsiniz. Ama çok güvenmeyin, çünkü her silişte metal yüzeyin bir parçasını da götürüyorsunuz. Model kururken artık zurnanın zırt dediği bölgelere inip venüs tepesine çıkıyoruz. Bir miktar X-11'i az miktarda beyaz ile karıştırın, çok az beyaz kattığınız metalin oldukça parlak bir görünüm aldığını farkedeceksiniz. Beyaz miktarını arttırdığınızda ise donuklaştığını ve aluminyuma yaklaştığını göreceksiniz, bu karışım kanat ortaları için idealdir. Fazla partikül olmayan ama yine de donuk bir ton... Beyaz miktarını kontrol ederek bir sürü ton elde edebilirsiniz, fakat herşeyde olduğu gibi kedinin kuyruğunu fazla çekmeyin, yaptığınız beyazlı karışımı çeşitli panellerde kullanın. Panellerin etraflarını çok dikkatle maskeleyin ve bir defada birden fazla paneli maskelemeyin. Maskelediğiniz paneller mümkünse birbirlerine fazla yakın olmasın, grafik olarak aynı tonları birbirlerinin yakınında görmek pek gerçeklik duygusu vermiyor. Panel çizgilerini takip etmeye çok özen gösterin. Tüm bunları yaparken elinizin altında yaptığını modelin fotografları ve renkli profilleri olursa daha da gerçekçi boyayacağınızı düşünün (ikinci anahtar kelime de düşünmek galiba ). Aynı şekilde gene X-11 'e siyah katarak ve siyah miktarını kontrol ederek pek çok ton elde edebilirsiniz. Siyah miktarını epey arttırdığınızda ise yanık metal elde edeceksiniz.. Maske için yine Tamiya'nın maskeleme bantını kullanmak en iyisi, görünmez bantlar bile (scocth tape mavi olan) boya üzerinde iz bırakır. Boyayacağınız alanın etrafını da lütfen üşenmeden iyice maskeleyin, hiçbir boya şemasında 'over spray' hoş değil, ama özellikle metal yüzeylerde kabak gibi görünüyor! Tabii tüm bunları yaparken bandocu eldivenleriniz elinizde olmalı, ne kadar dikkatli tutmaya çalışsanız bile bir süre sonra elinizin ısısı boyayı eritecektir. Gövde altını boyadıktan sonra mümkün olduğunca çabuk iniş takımlarını takıp modeli ayağa kaldırın, böylece maketinizin altındaki boya da çizilmemiş olur. Her aşamada bir miktar çizik kaçınılmaz olacağından elinizin altında çizilen bölgeye ait tonu bulundurmaya çalışın. Dekal
işleri Kitten çıkan dekali iyice inceleyin, örneğin Revell'den çıkan dekalleri çöp kutusuna atın! O tür decaller ile hiçbir yere varamazsınız! Kullanacağınız şey ince, konturları mümkün olduğunca ince ve kullandığımız dekal solüsyonlarına cevap verebilecek şekilde olmalı ve sararmış olmamalı (lafı niye uzatıyorum ki, iyi olmalı işte...) Buna rağmen dekalın kenarlarını iyice trim edin, bu özellikle yazılar için geçerli; eğer U.S. Army, Usaf vb yazıları yapıştıracaksanız, üşenmeyip harfleri tek tek kesin ve "U"nun içini boşaltın. Unutmayın, taşıyıcı film minimumda olmalı. Daha sonra çok dikkatle boyalı yüzeylere gerekli matlıkta vernık atabilirsiniz. Tüm bu rezilliklere katlanıp, sonuna dek okuyup, okuduklarınızı da uygulayabilirseniz oldukça sabırlı birisiniz demektir. Bu da iyi bir model sahibi olmak için yeterli bir koşul... Ahmet DÖNMEZ © 2003 |
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |