REFERANSLAR

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa     Referanslar anamenü

Museo del Aire / Madrid 
Ahmet Dönmez
1. Bölüm

 

 

Madrid, Quattro Vientos daki İspanyol Hava Hüzesi, ya da onların deyimi ile “Museo del Aire” Madrid deki onlarca  müze ve görülecek yerin yanında, Madridlilerce bile fazla önemsenmeyen yerlerden biri.  Kent ile ilgili resmi turist rehberlerinde adı en alt sıralarda yer alıyor. (Ama, bunda garip bir taraf yok anlaşılan. Bizim kent rehberlerinde de  Hava Müzesinden bahsedilmez pek. Uygulama böyle demek ki...)  Müze’nin –yalnızca- İspanyol dilinde hazırlanmış internet sitesinde yol tarifini anlamak imkansız. Burada karayolu ile gidiş anlatıla-mıyor. Turizm danışma bürolarından birindeki, tek kelime İngilizce bilmeyen ve fakat yardımsever orta yaşlı teyzelerin bir dizi uğraş sonucu oraya metro ile ulaşılabildiğini fark etmeleri sonucu “ne olacaksa olsun” deyip yola çıktım. (O teyzelere, bu müzeyi soran tek turist olduğumdan eminim!)

Metro planının  en sonundaki Cuatro Vientos’a gitmek kent merkezinden yaklaşık otuz dakika.  Otoyol kenarında; unutulmuş, sevimsiz  ve uykulu bir banliyönün kıyısına gelindiğinde uzaktan   eski, tuğla hoş  yapılar, çatıda bir radar anteni ve inip kalkan ufak uçaklar müzeyi işaret ediyor.

Bu gün, askeri ve sivil eğitim uçakları tarafından kullanılan  Cuatro Vientos 1911’de kullanıma açılan ilk İspanyol askeri hava alanı. İki yıl sonra, 1913’de İspanyol Hava Kuvvetleri resmen kurulduktan sonra uzun yıllar  kullanılmış

 

Epey eski ve hareketli bir hava gücünün birikimini müzede sergileme fikri 1966’ya kadar gidiyor. Bölgedeki çalışmalar 1979 yılında başlamış ve müze 24 mayıs 1981’de kapılarını açmış. Doksanların başında yapılan yenilemeler ile 1993 yılında müze  bu günkü halini almış. Şimdi, 170 civarında çeşitli hava aracı, 90 kadar uçak motoru ile birlikte yaklaşık 60.000 (evet altmış bin!)  objenin sergilendiği, 37.730 metrekarelik açık, 7.039 metre kare kapalı alanı ile, insana aklını kaçırtacak bir yer… (kapalı alanda sergilenen 110 civarında uçağın  ve tüm motorların inanılmaz şekilde restore edilmiş olduğunu da aklınızda tutun)

Savunma Bakanlığı  tarafından  yönetilen bu müzede, hava araçlarının önemli bir bölümü üç adet havadar tepeden bol ışık alan son derece temiz ve bakımlı  hangarda sergileniyor. Diğer kapalı alanlar: büfe  işlevi gören  İ.E.T.T. bilet/mavi kart veznesi kıvamında prefabrik bir ünite (Müze’nin içine çay içerek zevzeklik yapmaya müsait bir  “gazino” yapmayı akıl edememiş olmaları çok garip tabii), onarım/ restorasyon hangarları ile  hatıra eşya, kitap, ıvır zıvır  bulundurması gereken, ama bu konuda oldukça çorak bir kütleden ibaret.  Burada,  birkaç  kitap, oldukça albenisiz ama sıkı olduğu her halinden belli, müzeye ait süreli bir yayın – tabii İspanyolca- dışında bir şey yok maalesef. Evrensel devlet sektörü işletmeciği prensipleri doğrultusunda,  İngilizce Müze kataloğu kalmamıştı ve ne zaman geleceği de belli değildi….Neyse ki,  kötü işletmecilik bu mekanın dışına çıkmıyor. Mekan son derece temiz, bakımlı.   Sizi dikkatle izleyen ama, işinize de fazla karışmayan nazik sivil görevlilerle maalesef işaret dili ve gülümseyerek anlaşabiliyorsunuz. Uçakları çeviren kordonun

içine girmeden fotoğraf çekimi -flaşlı veya flaşsız-yapabilirsiniz. Aslında, bu kuralı da esnetmek mümkün. Bir gün önce  fotoğraf çekerken zorlandığımı fark eden görevliler, ertesi gün gerek duyduğumda  gözetim altında kordonları geçip fotoğraf çekmeme izin verdiler.

Cihazlardan genişçe bahsetmeye başlamadan  önce son birkaç söz:

- İspanyol Hava Kuvvetleri’nin gönlü oldukça  zengin. Daha önce 0.60 euro gibi bir para olan giriş ücretini de artık almıyor. Fakat girişteki kulübede mukim, orta yaşlı fakat “mihrap” son derece yerindeki teyze’den bilet almak zorundasınız. Herhalde bileti hatıra olarak çerçeveletip asın diye veriyorlar.

- Bir devlet birimi -üstelik de Akdenizli bir devlet-  olduğunu unutmayasınız diye, Müze sadece 10.00 ile 14.00 arası açık!  Zaten toplam 60.000 objeye bakamayacaksınız, ama gezi planınızı en az iki gün üst üste gidecekmiş gibi düzenlemekte ve  mümkün olduğunca erken gitmekte yoğun yarar var.

-İç Mekanlarda ışık genellikle yeterli olmakla birlikte,  fotoğraf çekimi için bir üç ayak bulundurmak işe yarayabilir.


SALON - 1

Buradaki en dikkate değer objelerden  biri, İspanya’da  üretilmiş en eski uçak olan 1911 tarihli “Vilanova-Bleriot  XI”.  Bir antikacıdan 1967’de müze için satın alınmış. Bisikletli bir uçurtmayı andırıyor. İncecik, son derece zarif bir yapısı var. Çok güzel.

Hemen yanında Bir  De Havilland DH-4 duruyor .  Yaklaşık 13 metre kanat açıklığı olan, 400 beygir gücünde iki kişilik bu bombardıman uçağından 1919’da 45 adet alınmış. 20’lerde  İspanyanın Kuzey Afrika’da girdiği çatışmalarda yaygın olarak kullanılan bu uçak 1927’ye dek hizmette kalmış. Pilot ve gözlemci arasında yerleştirilen yakıt tankı mürettebat arasındaki iletişimi güçleştirdiği ve kazalara neden olduğu için “alevli tabut”  gibi sevimli bir takma adı var…

Sergi alanının büyük bir bölümünü işgal eden, deyim yerindeyse “medar-i iftihar” başka bir uçak da, 1928 ve 1929’da dünya  uzak mesafe uçuş rekorunu kırmaya yönelik olarak  iki büyük uçuş gerçekleştiren bir Breguet XIX : “Jesus del Gran Poder”. Sırasıyla, 4.600 kilometrelik  Sevilla – Nasıriye (Irak) ve  6.550 kilometrelik Sevilla – Bahaia (Brezilya)  arasında uçmuş. Performans ve yapısındaki yenilikler nedeniyle spor ve askeri havacılık çevreleri tarafından  çok popüler olan bu uçağın çeşitli versiyonları 1920’lerde   CASA tarafından lisans ile 180, Yugoslavya tarafından 190 civarında üretilmiş. Türk Hava Kuvvetleri de çeşitli tiplerde 100 kadar kullanmış. İspanya İç Savaşı sırasında   İspanyol Havacılık Tarihi açısından son derece önemli uçağın bir müzede sergilenmesine 1952 yılında karar verilmiş. (Yazıyla: Bindokuzyüzelliki, içinizden tekrar edin birkaç kere… Hakikaten iş, güç yok bu İspanyol’larda )

Motor ilk hareketini bir şaft vasıtası ile  kamyon motorundan alıyor.Altıyüz beygirlik Hispano Motorunu soğutan  hareketli radyatörün uçağa  özgü bir geometrisi var. Çok çeşitli motorlar kullanılsa da Bay Breguet bu formda epey ısrarcı anlaşılan..

Gövde üzerinde yolculuklar sırasında uğranılan  yerlere ait karikatürler  ve uçağın burnundaki kartal muhtemelen restorasyon sırasında tekrar çizilmiş olmalarına rağmen  çok güzel.

 

Gövdedeki karmaşık malzeme  yapısına ve venturi tüpüne dikkat edin. Farklı ara kesitler arasındaki basınç farkı ile akışkanların süratini ölçmeye yarayan bu  cihazdan bu formla  30’lara kadar hava hızını ölçmek için yararlanılmış. Müze’de – doğal olarak-  çok geniş bir venturi tüpü koleksiyonu da mevcut. Açık kokpiti ve ne kadar rahatsız olabileceğini düşününce, Sayın Baylar  Ignacio Jimenez ve Francis Iglesias’ın  nasıl hiç durmadan 43 saat 58 dakika uçup, 6.550 kilometre yol kat edebildiklerini şu küçücük aklım almadı bir türlü…

Bu salonun uzun kenarı boyunca yerleştirilmiş çok uzun bir camekanda,  1/72 ölçek geniş bir uçak kolleksiyonu var. Yapım kalitesi çok parlak değil, öyle preshading, soldurulmuş çıkartmalar falan yok.. Fakat hayal edebileceğiniz her türlü hava aracını yapıp koymuşlar oraya. Yıllara yayılmış geniş kapsamlı bir klüp çalışması gibi geldi bana !! Bu arada bir de ne göreyim? Bizim “milli gurur”. Hem de en baş köşeye koymuşlar! Gurbet elde bir hemşehriye rastlamanın keyfi içimi ısıttı. Temenna edip yoluma devam ettim.

 

   

Bu modellerin yanı sıra büyük ölçekli ve yüksek kalitede yapılmış modeller de mevcut, Kimi diorama kimi de tek başlarına sergileniyor. Bir miktar bakımsızlık söz konusu olsa da , özellikle Müzede bulunmayan uçaklar için oldukça bilgilendici  malzeme. İspanya İç Savaşı sırasında, “Kondor Lejyonu”nda görev yapmış bu Messerschmitt  Bf 109  E ‘ye ait diorama gibi

Sanırım şimdilik burada kesmeli... Biraz pehlivan tefrikası gibi olsa da bu çok kapsamlı müzeyi bir  kaç bölümde anlatmak daha yerinde olacak gibi. Daha birinci salon bitmedi , bir tanesi  yer yüzündeki en eski Heinkel He-111 olan iki adet He 111'den de bahsedeceğim...

 

1. bölümün sonu

2. bölüm

Ahmet Dönmez © 2006

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.