KİTAPLIK

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Kitaplık

First and the Last - Adolf Galland
Methuen & Co. Ltd. Londra 1955,360 sayfa, + 8 sayfa indeks. İngilizce ilk basım.
İnceleme : Ahmet Dönmez

General Adolf Galland,  kurgu  kahramanlar gibi İspanya  İç Savaşı ve  tüm ikinci Dünya Savaşı süresince, 1939 eylülünden 1945  mayısına dek Alman Hava Kuvvetleri'nin her kademesinde görev yapmış, çok önemli olaylara tanıklık etmiş bir subay. Uçağının kokpitine  elektrikli sigara çalmağı  koyduran, ağzında yanar puro ile savaş görevine çıkan Galland ancak çizgi romanlarda  veya  Hollywood filmlerinde rastlanacak maceralarla dolu  bir beş yıl geçirdikten sonra savaşı sağ olarak bitirip, 1953’de anılarını yazmış. Almanca'dan Mervyin Savill tarafından yapılmış İngilizce çeviriye  Douglas Bader tarafından bir önsöz  eklenmiş. 

Fransa üzerinde düşürülen  ünlü İngiliz av pilotu Douglas  Bader’in Galland tarafından  filo üssünde misafir edilerek,  Me 109 av uçağını incelemesine izin verilmesi ve  uçağa biraz yakıt konularak, pist üzerinde bir kaç tur atma teklifi !  oldukça eğlenceli bir dille anlatılmış. Bader’in ihtiyaç duyduğu takma bacakların  geçici bir ateşkes ile, Kraliyet Hava Kuvvetlerine ait bir bombardıman uçağı tarafından üsse atılmasını sağlayan Galland  bu hengamede üslerinin bombalanışından duyduğu hayal kırıklığını da saklamıyor.

Önsöz, bu olayı tekrar gündeme getirmesi ve İngiliz  bakışının ötesinde bence daha büyük önem taşıyor.  Bader; Savaştan 10 yıl sonra,  Nürnberg duruşmaları ile ilgili anıların  hala oldukça tazeyken, “Tepenin diğer tarafındaki” önemli oyuncuların gerçekleri örtbas etmeksizin, propaganda amacından uzak, yapılanları anlatmasının savaşı kazanan ulusların gerçeği tümüyle görebilmesin açısından önemini vurguluyor.  Galland  bunu sağlayanlardan biri olarak,   daha sonraki yıllarda da uluslararası  önem  ve saygınlıkta  biri olmaya devam etti.  

Kitapta anlatılan, yayınlandığı yıllar da belki çeşitli kaynaklardan teyid edilemediği için şüpheyle karşılanan olaylar, günümüzde  İkinci Dünya Şavaşı dönemi Alman Hava Kuvvetleri tarihiyle  ilgilenenlerin genel  bilgilerinin temelini oluşturmakta.  

İngiltere savaşı sırasında Almanya içlerine çekilen filosu ile dinlendiği dönemde, çağrılı olduğu doğum gününe  birer kasa şampanya ve istakoz götürdüğü  sırada  hava savaşına tutuşup üç  İngiliz  Spitfire’ı düşürüşü  ve gideceği alana gövde üstü iniş sırasına “aman bizim istakozlara bir şey oldu  mu sakın”   türü  inanılmaz olayları da anlattığı toplam 36 bölümdeki anılarda neler yok ki: -bu arada,  15 nisan 1941 de gerçekleşen  “istakozların uçuşu” sırasında kullandığı Bf109-F0’ı 1/48 ölçekte yapmak isterseniz, Aeromaster’in PAF 48-01 numaralı çıkartma setini almanız yeterli....!

Uçuş eğitimi sırasında geçirdiği bir kaza sonucu   hastanede 3 ay  geçiren Galland hastaneyi kırık bir burun ve  sol gözünün korneasında kalan cam kırıklarının sebep olduğu ciddi bir görme bozukluğu ile tek ediyor. Bürokrasi ormanında kaybedilen “uçuşa uygun değildir” raporu, yaklaşık bir yıl sonra geçirdiği 2. bir kaza ile  tekrar ortaya çıkıyor!  Görme testlerini ezberliyerek, doktorları atlatan Galland tekrar pilotluğa gönüyor.  

İspanya   İç savaşı ve bu savaşta tanıştığı Werner Mölders, Polonya’ya  saldırı ve  mayıs 1940 da kazandığı ilk hava zaferi, kitabın ilk bölümlerinden.  

İngiltere Savaşını  incelediği bölüm, sonraki yıllarda konu ile ilgili çalışma yapanların temel aldığı bir metin. Bu savaşın kaybediliş nedenlerini  son derece yavaş ve savunma silahlarından yoksun  Ju-87'nin yanlış kullanımı, büyük umutlar bağlanan Me-110 çift motorlu av uçağının teknik  yetersizliği ve kendilerinden oldukça yavaş bombardıman uçaklarını korumak uğruna avcı uçaklarının hareket serbestliğinin kısıtlanışı,  gibi  teknik ve taktik  hatalara bağlıyor. Bu gün de konu ile ilgili hemen hemen herkesin fikri bu doğrultudadır. Bu bölümde dikkatimi çeken nokta, belki de  bu kararların alınışında anahtar konumda olanların hala hayatta oluşu nedeniyle, eleştirilerin oldukça yumuşak tutulmuş olması.. Bir kaç yerde , yanlış anlaşılmak istemediği, kimseyi suçlamak niyetinde olmadığını da vurguluyor.. Bugün bu konudaki eleştiriler daha net ve sert olarak yapılmaktadır.   

Korkutucu bir stratejik  hata olarak gördüğü, Sovyetlere açılan savaş ile ilgili ayrı bir bölümde  yakın arkadaşı Werner Molders’in bu  savaşı heyecanla onaylayışını ve  Doğu Cephesindeki  savaş şartlarını  anlatıyor.  

Kitapta ayrıca  Alman Savaş gemileri Gneisenau ve Scharnhorst’un İngiliz Kanalını geçişi, İngiltereye kaçan  Nasyonal  Sosyalist  Partisi’nin güçlü adamı Rudolf Hess’in uçağını düşürme çabaları gibi konulara da yer verilmiş.

Kitabın yarıya yakın bölümü doğal olarak, değişen savaş şartları neticesinde Almanya’nın saldıran taraf olma özelliğini kaybedip, savunmaya geçişi ile ilgili; İngiliz Hava Kuvvetleri ile gece savaşı, Amerikan Hava Kuvvetlerinin endüstri üretimi merkezlerini hedef alan gündüz bombardımanları  ve Alman Hava Kuvvelerinin bu akınları durdurma konusundaki umutsuz çabaları insanın içini burkan bir şekilde anlatılmış. Alman Hava Kuvvetlerinin avcı biriminden sorumlu kişilerin başında gelen Galland, kendi hataları olsa da, Almanya üzerindeki savaşta temel sorunu,  Hava Kuvvetleri Komutanı Hermann Göring’in zayıflayan otoritesinin yarattığı vakumu doldurmaya çalışan “diğer” güç odaklarına bağlıyor !. Maalesef bu güç odaklarının ne olduğu pek belli değil. Göring ve  Hava Kuvvetlerinin içinde bulunduğu umutsuz durum göz önüne alındığında günah keçisi olarak seçildiğini düşünüyor. En azından 1950’ler de... 

Sanırım ilk defa bu kitapta ve ilk elden anlatılan olaylardan biri de; “Jet Avcı Uçağı Trajedisi” başlıklı bölümde anlatılan, 1943 Aralığında  şahit olduğu Adolf Hitler ile Hermann Göring arasında geçen konuşma. Adolf Hitler’in Me262 avcı uçağının  bomba taşıyıp taşıyamayacağı ile ilgili soruya Göring’in verdiği “teorik olarak  evet, 500 hatta 1000 kilograma kadar bomba taşıyabilecek güçtedir” cevabı Avcı Uçağı olarak çok büyük potansiyele sahip bu mükemmel uçağın belki de Alman Hava Kuvvetlerinin kaderini değiştiriyor. Anlatımına göre,   yüksek süratli ve bombardıman amaçlı tasarlanmamış, hiç bir teknik donanımı olmayan Me262 ile ilgili gerçekleri açıklamaları için, ne Galland’a ne de uçağın tasarımcısı Willy Messerschmitt’e fırsat verilmiyor. Üstelik bu uçağın “blitz bomber” potansiyelini göremedikleri için bir de fırça yiyorlar!

Kitabın son bölümünün adı tahmin edebileceğiniz gibi “the last”...  Teğmen Rütbesi ile Filo komutanı olarak başladığı II. Dünya Savaşını çeşitli ayak oyunları sonunda sürgün edilerek Korgeneral   rütbesi ile, gene Filo Komutanı olarak bitirişindeki buruk ironiyi, Bağımsız Avcı Birliği JV44  komutası ile geçen savaşın son günlerinde yaralanışını anlatarak bitiriyor.

Bence tartışılır tarafları olsa da, çok ilginç ve Alman Hava Kuvvetleri tarihine ilgi duyanların okuyup  kitaplığında bulunması gereken bir “faydalı eser”. Bu kitap  büyük bir şans eseri tam elli yıl sonra haziran 2005 de tekrar basıldı. Cerberus Publishing, ISBN 1841450200, internet üzerinden satış yapan kitapçılarda bulunuyor.

İyi okumalar...

Ahmet Dönmez

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.