GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

Curtiss P-40E Kittyhawk
Revell 1/48
Özkan Türker

Eski savaş uçakları tanıyan bir kişiye üzerinde köpekbalığı ağzı boyanmış bir uçak sorduğunuzda  alacağınız ilk cevap Curtiss P-40 olacaktır. Gerçekten de 2. Dünya Savaşı’nın hemen başlangıcında gönüllü bir grup Amerikalı pilotun Japonlara karşı Çin’de verdikleri mücadelenin baş kahramanı köpekbalığı dişlerine sahip  Curtiss’lerdi. 

Plastik model uçak yapmaya başladığım ilk zamandan beri Türk uçakları ilgi odağım oldu. Özellikle 2. Dünya Savaşı’nda kullanılmış tek kişilik av uçaklarının Türkiye’ye gelen tiplerini yapmaktan bugün dahi büyük bir keyif alıyorum. Hatta zaman içinde bu uçakların bir tanesi hariç (Curtiss P-40E Kittyhawk) hepsinin modelini yaptım . 

İkinci Dünya Savaşı’nın ortalarında İngiltere ile yapılan anlaşma ile Ortadoğu stoklarından Türk Hava Kuvvetleri’ne değişik modellerde uçak alınmıştı. Curtiss Model 87A-2 olarak tanımlanmış savaş yorgunu Kittyhawk’lardan 24 tanesi  1943 yılında bu anlaşma kapsamında Türkiye’ye verildi. Gaziemir meydanında yeni oluşturulan  6. Hava Alayı’nın 2. Bölüğü’ne verilen bu uçaklar oldukça  yıpranmış olduklarından verimli olarak kullanılamadılar ve 1946 yılına kadar servisten alındılar.

Bu uçağın Türk Hava Kuvvetleri’deki kullanıldığı şekildeki modelini yapamamanın tek sebebi Hava Kuvvetlerimizde kısa bir dönem uçmuş bu uçağa ait bugüne kadar tek bir fotograf dahi bulunamamış olmasıydı. Konuşma fırsatını bulduğum o dönemin havacıları uçağı hatırlamalarına rağmen albümlerinde tek kare fotograf yoktu. Bu uçağın bir önceki versiyonu olan P-40B Tomahawk’a ait çok sayıda fotograf olmasına rağmen  neden P-40E’ye ait tek bir kare bulunmuyor çözebilmiş değilim.  Bu sorun yakın zamanda Yeşilköy Havacılık Müzesi’ne bağışlanan bir  P-40E fotografı ile son buldu. Bu fotograf ile uçağın boyama şekli,milliyet işaretlerinin konumu,numarası v.s. gibi detayları elde edip modelini yapma fırsatını buldum.

P-40E Kittyhawk modelini 1/48 ölçekli olarak yaptığım dönemde bu Revell/Mongram kitinden başka seçenek yoktu .  Bu model  1970 li yıllarda Revell tarafından piyasaya sürülmüş daha sonra Monogram tarafından bazı düzeltme ve ilavelerle tekrar üretilmiştir. Aldığım bu model Revell kutusunda ama Monogram detaylı olanıdır. 

Yapım planına göre kokpit bölümünden  modele başladım. Kokpit  “interior green” denilen standart bir boya ile boyadım (Gunze Sangyo H58) . Ön borda paneli ve yan konsollardaki detayları  ise siyah ile boyandıktan sonra yağlı boya ve metalik renklerle kokpit içi eskitmelerini uyguladım. Kokpit  genelde tatmin edecek detaylara sahip olmasına rağmen koltuk  hem detay hemde gerçeğine uygunluk açısından aynı kalitede değildi. Elimdeki kaynaklardan ve internette bulduğum  fotograflardan da yararlanarak bu koltuğu değiştirmeye karar verdim. Koltuğu istediğim ölçülerde önce çizerek bir şablon hazırladım ve kesip katlayarak kontrol ettim. Daha sonra bu şablonu kullanarak aynısını plastik levhadan ( dosya plastiği ) kestim . Koltuk üstündeki diğer detayları ve kemerleri de yaptıktan sonra kokpit içindeki yerine yerleştirdim (*) . Bu modelde diğerlerinden farklı olarak kokpit, gövde yan parçaları birbirine yapıştırıldıktan sonra alttan yerine takılıyor.  Kokpit bölümünü bir kenara bırakıp gövde parçalarının montajına geçelim .

 

Gövde yanlarını yapıştırmadan önce eksozları ve burundaki soğutucuları boyayıp yerlerine yapıştırdım. Bu parçaların tam merkezde yapışmasına dikkat etmeme rağmen  az miktarda boşluk kaldı ki bunları daha sonra  macun - zımpara yaparak düzelttim.  Gövde parçalarını düzgün bir biçimde yapıştırdıktan sonra  sıra dikey kuyruktaki sorunu gidermeye geldi. Elimdeki kaynaklara göre yön dümeni olması gerekenden daha büyüktü. Ölçekli çizimde karşılaştırma yapınca kuyruğun 2.5 mm büyük olduğunu gördüm. Kuyruğu çizimdeki büyüklüğüne göre keserek firar kenarını incelttim  (*) .Gövde işlemi bitince önceden hazırlanan kokpiti yerine yerleştirdim. Bu aşamada kokpitin yerine tam oturması için gövdenin içinde küçük düzeltmeler yapmak gerekti. Gövdenin yapımından  sonra sıra kanatlara geldi.

Kanatlar bir alt ve iki üst parçadan oluşuyor ama iniş takım yuvalarındaki parçaların önceden boyanıp , eskitmelerinin yapılıp yerine takılması gerekir. Kanat parçalarının kendi aralarındaki montajı bittikten sonra  gövdeye birleştirilmesine sıra geldi. Bu aşamada iki önemli noktaya dikkat etmek gerekiyor . Birincisi gövde ile kanat birleşim yerinin mümkün olduğunca iyi oturtularak seviye farklılığının oluşmaması ikincisi ise  kanat V açısının düzgün ve her iki kanatta da eşit olarak yapıştırılması. Bunlardan birincisini sağlamak için uğraşmama rağmen bu noktada kalıp uyumunda sorunlar çıktı. Seviye farklılığını önlemek ve meydana gelen boşlukları doldurmak için ince plastik parçaları ve macun kullanmak zorunda kaldım. Açıları tam olarak kuruması için kanatları bantlarla sabitleyip bir gün beklettim. Tamamen kuruyan modelin zımpara işleri yaptıktan sonra kanatlardaki  makinalı tüfeklerini ve ekzost borularını da ince matkap ile deldim.

 

Ortaya çıkan modeli boyamaya başlamadan önce camlarını test ederken bu kısımda da sorunlar olduğunu gördüm. Ön cam yerine tam olarak oturmadığı gibi sürgülü kısım eğer açık pozisyonda yapılacak ise oldukça kalın olduğundan kaba görünecekti. Bu durumda kokpit detayını gösteremeyecek de olsam kanopiyi kapalı olarak yapmaya karar verdim. Şeffaf parçaları düzgün ve dikkatli bir şekilde yapıştırarak kenarlarda kalan boşluklara da macun yaptım. Macunu uygularken taşırıp camı bozmamak için kenarlara bant ile koruma yaptım.

Modelin genel montajını bittikten sonra  (bazı boyama uygulamalarındaki kolaylıklar için yükseliş dümenlerini henüz yapıştırmadım) artık boyamaya hazırdım . Boyamaya geçmeden önce model üzerinde olacak renkler üzerinde ufak bir öncelik sıralaması yapmak zorundaydım. Öncelikle kokpit çerçevelerinin içten görünecek olan “interior green” rengini maskelediğim camın üzerine attım. Gövde üzerindeki numaralar için daha sonra beyaz dişi şablon kesmek yerine elimde bulunan kuru-transfer numaraları maske olarak kullanmak daha pratik göründü. Bu nedenle gövde üzerinde beyaz görünecek  numara  ve ay-yıldız yerlerini beyaz ile boyadım. Kuru transfer numaraları  ve maske filmden kestiğim ay yıldızı yerlerine yapıştırarak modeli boyamaya hazır hale getirdim. Bu maskelerin yapıştırıldığı yerler boyanmayarak beyaz kalacaktı. Dikey dümenin kırmızını atarak  maskeledim. Sıra uçağın diğer renklerine geldi.

 

Bu uçağın rengi nedir?

Kaynak araştırmaları sonucunda P-40 bir Amerikan uçağı olmasına rağmen bizde kullanılanlar RAF (Royal Air Force/Kraliyet Hava Kuvvetleri) stoklarından geldiği için İngiliz renkleri ile boyandığını öğrendim. Öğrendiğim başka ilginç bir nokta daha oldu :  Orta Doğu’da kullanıldığı için bu uçakların çöl kamuflajı olduğunu düşünmüştüm . Oysa ki Dana Bell’in  bu konuyla ilgili bir yazısında (bkz.2.kaynak) bu renk tespitinin her zaman sorun olduğunu ve nasıl çözüldüğünü öğrendim : Resmini gördüğüm P-40 çöl değil standart yeşil/kahve  kamuflajlıydı. Bu karışıklığı tamamen netleştiren ise yine aynı dönemlerde Türkiye’de kullanılmış olan P-40B'lere ait renkli bir fotografta görülen yeşil/kahve kamuflaj oldu. Artık renkler belliydi ve boyamaya başlayabilirdim. 

Modelin boyamasına en açık renklerden başladığımıza göre alt rengi olan Sky ile devam ettim. Modelin üstündeki kamuflaj şablonunu önce kurşun kalemle çizerek boyanacak bölgeleri belirledim . Daha sonra Dark Green ve Dark Earth renklerini boya tabancası ile maskeleme yapmadan serbest olarak attım. Bu renkler modelin çok canlı  görünmesini sağladı. Ancak ben savaş yorgunu eski bir P-40 hayal ettiğimden bu boyaların açık tonları ile tekrar üzerinden geçerek güneşte solmuş  boya havası verdim. Modelin boyası bitince üzerinde halen maske olan numaraları açtım. Modelin kanat forsları haricinde genel boyası tamamlanmış oldu. Kanat alt ve üstündeki Türk milliyet işaretlerinin yerini ve büyüklüğünü cetvel ile işaretledikten sonra maskeleyerek önce beyaz kareyi daha sonra bunun içine kırmızı kareyi boyadım.

 

Modelin boyama işlemi bitince yağlı boya,toz pastel ve  metalik boya kullanarak eskimiş ve aşınmış görünümünü daha da belirgin hale getirdim.

 

Modelin eksik kalan diğer parçalarını da (iniş takımları,lastikler,kapaklar,pervane)  boyayarak yerlerine taktıktan sonra tamamlayıcı detay ve aksesuarlara sıra geldi. Modelin sırtından kuyruğa ve oradan da kanat ucuna giden antenini çok ince misina kullanarak yaptım. Sol kanat ucundaki pito  farklı olduğundan bunu da çok ince plastik çubuktan yaparak yerine yerleştirdim. Makinalı tüfek namlularını uygun çaptaki enjektör iğnesinden kestiğim parçalardan yaparak yapıştırdım ve “gunmetal” boyadım. Kokpit önündeki  nişangah tertibatını da başka bir modelden aldığım metal parçaları tadil ederek yaptım. 

Model bittiğinde onu seyredip hayaller kurmak sanırım her modelcinin zevk duyduğu bir andır. Uzun zamandır hayalimdeki bir modeli yapabilme fırsatını veren o  çok değerli fotografı ortaya çıkaran kişiye teşekkür ederim. Umarım bu yazıyı okuyan ve yadigar eski albümlerindeki unutulmuş birkaç resmi bulunanlar bizlerle paylaşır çünkü havacılık tarihimiz  paylaştıkça yaşayabilir.

Kaynaklar :

1- Yeşilköy Havacılık Müzesi Arşivi- İstanbul

2- Curtiss Camouflage Shemes For RAF P-40s/Dana Bell,FSM Ocak 1995

3- U.S WWII Aircraft Interior Colors/Dana Bell,FSM Ekim 1997

4- WW II Model Paint Guide/Paul Boyer,Modeling Second World War Special Edition-FSM 1995

5- Revell P-40 kit incelemesi/Jim Zeske,FSM Ocak 1996

6- Building The P-40 Warhawk ,Glen Phillips and Kevin Hjermstad-Kalmbach Publication

7- Scale Aircraft Drawings Vol.II,Peter M. Bowers

 

 

 

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.