Tarihçe :
Amerikan Ordusu tarafından saldırı bombardıman uçağı olarak test edilen Vultee V-11 'in orjinali sekiz kişilik ticari Vultee V-1A uçağıdır. Tamamı metal yapıda olan uçak Amerikan Ordusu tarafından yeterli ilgiyi görmeyince 1200 BG yeni motorlu ihraç modeli Brezilya, Çin, Sovyetler Birliği ve Türkiye tarafından satın alındı.
Türkiye tarafından sipariş edilen 40 adet Vulte V-11GBT 1937 yılında Diyarbakır'da konuşlandırıldı.Daha sonra bir kısmı Kütahya'ya kaydırılan Vultee'ler 1944 yılından itibaren aktif görevden çekilmeye başlandı. Ancak keşif ve irtibat görevleri için 1948 Nisan ayına kadar kullanıldılar. Daha sonra P-47'lerle değiştirildiler.
Model :
Kit incelemesini daha önce yaptığım için detaylarını incelemeler kısmında bulabilirsiniz.
Kokpit temel koltuk ve zemin parçalarına ilave verilen detay resin parçalardan oluşuyor. Öncelikle bunları yerlerine yerleştirip boyamaya hazır hale getirdim..
Kokpit gövde altından ufak bir tesviye ile yerine oturtulabiliyor. Bu nedenle gövde yarımlarını birleştirip , yatay dümeni ilave ettim. Model plastiği yumuşak olduğundan yapıştırıcı çabuk eritip birbirine kaynatıyor.
Kokpit boyanmış şekliyle. Kullandığım boyalar Gunze Sangyo Interior Green ve Tamiya Silver. Kemerleri temsilen minik Tamiya bant şeritleri ilave ettim...
Gövde aksamını kurumaya bırakıp kanat alt-üst parçalarını yapıştırdım.
Kanatlardaki farlar için şeffaf parça verilmemişti . Bu kısımların tek parça olması estetik olarak pek güzel görünmediğinden kesip şeffaf parça koymaya karar verdim. Bundan başka kanat üzerindeki birleşim yerini kapatan kuşak alt ve üst parçaları yapıştırdığımda aynı hizaya gelmedi. Bu kuşakları da silip yeniden bant ile yapmaya karar verdim... ALüminyum folyodan kestiğim ince bantları bu kısımlara boyadan önce kaplayıp üzerinden bastırarak tamamen yapıştırdım.
Kokpitin yerine yerleştirilmesinden sonra kanadı yerine oturttum. Ufak tefek pürüzler de halledilince üst tarafta çok az bir macun - zımpara uygulaması ile durum hallolacak gibi göründü.
Ancak kanat yerine oturduğu halde gövde ile birleşecek kısmı bir şekilde havada kaldı ama biraz zor kullanınca pek ısrar etmeden yerine oturdu.
Kanatta açtığım far yuvalarına pleksi-glas çubuktan kestiğim parçaları yapıştırarak kanat formuna gelene kadar eğe ve zımpara ile düzelttim. Daha sonra ince zımpara yaparak parlatılmaya hazır hale getirdim.
Modelin bundan sonraki aşamalarında fotoğraf çekmeyi unutmuşum . Model boyama aşamasına gelince hızlı bir şekilde boyamaya başlayınca fotoğraflamak aklıma gelmedi. Bunda uzun süre bu modeli bir kenarda bırakmamın da etkisi oldu sanırım.
Türk Vultee'lerinin (eskilerin deyimiyle Volti tayyaresi) geliş renkleri Martin 139WT 'ler gibi yani üst kısımlar Chrome Yellow alt kısımlar alüminyum . Eldeki fotoğraflara bakınca bu renklerin uçakların üzerine numaraların vurulup birliklerine intikal ettikten sonra değiştirildiği izlenimini veriyor. Kitte çıkan boyama şeması da bu mantıkla düşünülmüş olabilir. Ayrıca muhtemelen uçağın kullanıldığı son dönemlere ait bir fotoğrafta da kamuflaj olarak boyandığı görülüyor. Rahmetli Nejat Deryakulu'nun notlarında bu uçağın krom sarı renkli kullanıldığı yazıyor. Ayrıca bir tanesinin gece keşifleri için tamamen siyaha boyanarak milliyet işaretlerinin ve bayrağının küçültüldüğünü de yazmış. İlgilenenlere bilgi mahiyetinde sunarım.
Ben de muhtelif "olmamış" senaryolarından sıyrılmak amacıyla modelimi bu güzel kanarya sarısı ile boyamayı tercih ettim. Rengi Tamiya'nın XF-3 Flat Yellow ve X-6 Orange 'ın göz kararı yaklaşık karışımı ile yaptım. Alt yüzeylerde ise Humbrol Metal Cote Alüminyum kullandım. Yön dümeni Gunze Sangyo H-86 Red Madder ile boyandı. Çıkartma olarak kitten çıkan işaret ve ay-yıldızları kullandım.
Model üzerindeki detaylar çok ince ve derin olmadığından boyayı parlak olarak tek seferde attım . Daha sonra üzerine burnt umber yağlı boya ile yıkama yapıp tamamen sildim, sadece detay aralarında koyuluklar kaldı.
Uçağın kanopisini dikkatli bir şekilde yerinden çıkarıp düzelttikten sonra Future'a batırıp daha parlak ve şeffaf görünmesini sağladım. Cam çerçevesi ve köşebentlerin çokluğu nedeniyle camın boyanması çok uzun zamanımı aldı. Çerçevenin uzun kısımlarını maskeleyip boyadım ancak geri kalan kısımlarını büyüteç altında üç tek kılı kalmış 0 numara fırça kullanarak elle boyadım. Sanırım uzun süre bu tarz cerrahi müdahale gerektiren modeller yapmamaya çalışacağım.
Kanopinin boyama işlemi bitikten sonra önden ve arkadan yapıştırıp sabitledim. Yan taraflar yapıştırma veya dolgu yapılamayacak kadar aralık kaldığından buralara metal folyo bant kullanarak kapattım ve tekrar boyadım. Bu sorun bu tarzdaki modelde görüntüyü bozacak kadar ciddi bir hata olmasına rağmen uyguladığım çözüm ile görüntüsü pek de kötü olmadı. Model fotoğrafları üzerinde herhangi bir rötuş işlemi yapılmamıştır durumu siz de görebilirsiniz.
Uzun zamandır küçük ölçekli model yapmamaktan kaynaklanan bazı zorlukları olsa da yeni bir Türk uçağını ortaya çıkarmak mutluluk veriyor.
Özkan Türker © 2006
Referanslar :