GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

Lockheed F94B Lockheed T33A
1/48 Hobbycraft HC1598 1/48 Academy (Hobbycraft kalıbı) 2185

Ahmet Dönmez


Tarihçe :

Lockheed F94A/B

İkinci Dünya Savaşı’nı takip eden dönemde  Sovyet ve Amerikan ilişkileri çok çeşitli sebeplerden dolayı  süratle bozuldu. Bu bozulma,  iki tarafı da  öncelikli olarak askeri bir dizi tedbir almaya itmiştir. Ekim 1947’de  Sovyetler Birliği’nin ürettiği ilk stratejik bombardıman uçağı Tupolev Tu-4'ün (1) sergilenmesi, Amerikan Yönetimi ve Askeri çevrelerinde, Amerikan Hava Sahasının korunması sorununu gündeme getirdi. Sovyetler Birliği sürdürdüğü  nükleer silah programı çerçevesinde, kısa sürede atom silahlarına sahip olabilirdi. Stratejik bombardıman uçaklarına sahip bir hava gücü ciddi bir nükleer tehdit oluşturmaktaydı.

Tu-4    Fotograf : John Sloan

 

Savunma Bakanlığı tarafından oluşturulan bir kurul kısa sürede bu sorunu çözmeye yönelik bir çalışma başlattı. Gerçekte, İkinci Dünya Savaşından hemen sonra, her türlü hava şartında görev yapabilecek av önleme uçakları  konusunda çalışmalara başlanmakla birlikte, fazla bir yol alınamamıştı (2) Curtiss  tarafından geliştilen XP-87 “Blackhawk” Tasarım aşamasında karşılaşılan ciddi problemler nedeniyle  1948 Kasımında  tümüyle durduruldu. Northrop tarafından geliştirilen P89 “Scorpion” gelecek vaat ediyordu fakat, tasarım ve üretim aşamalarında karşılaşılan sorunlar nedeniyle, 1952 yılından önce hizmete giremeyeceği anlaşılmıştı.

Curtiss XP-87

XP87 başarısızlığı ve XP-89 projesindeki gecikme ve durumun aciliyeti (3) Amerikan Hava Kuvvetlerini  jet motorlu av önleme uçağı konusunda  pratik çözümler aramaya itti. Mart 1948 de Hava Kuvvetleri Lockheed üretimi TF80C iki kişilik jet eğitim uçağını silah ve atış kontrol sistemi (4)  ile donatmaya karar verdi. Uçağın 1949 yılı sonunda önce hazır olması isteniyordu. Model 780 adı ile başlatılan projeye süratle başlandı.(Ocak 1949)

Northrop XP-89

   

Atış kontrol sistemi, burunda yapılan basit bir  değişiklik  ile  TF80C gövdesine  kolayca sığdırılabilir görünüyordu.  Radar operatörü ve sistemle ilgili, kokpitte bulunması gereken cihazlar için de arkada yeterli alan vardı. Ancak, ilk çalışmalar, TF80C  de kullanılan motorun, uçağa eklenmesi düşünülen atış kontrol sistemi ve silah donanımı getireceği ek yük  karşısında yetersiz kalacağının gösterdi, yeni bir güç ünitesi arayışı  sonucu  TF80C’de mevcut Allison J33 jet motoru “Afterburner” li  olarak kullanılmaya karar verildi.Afterburner ünitesine sahip bir motor daha uzun ve derin bir gövde yapısı gerektirmekteydi. Hava alıkları  yeniden ele alınıp genişletildi.Yön dümeni büyütüldü, yeni motorun ağırlığı nedeniyle geriye kayan ağırlık merkezi, burnun üst bölümünde yer alan radar ve alttaki  4 adet top ve cephane ile dengelendi.

Böylece  F94A’nın  karakteristik yukarı kalkık burnu şekillenmiş oldu. Kanat uçlarının  altlarına ise 165 galon’luk damla şeklinde atılabilir yakıt tankları konulmuştu. Daha sonra bu tanklar  operasyonel kullanım sırasında 230 galonluk  kanat-uç tankları ile değiştirildi.

İlk uçuş 16 nisan 1949 da gerçekleştirildi.(5) Prototiplerle yapılan ilk uçuş testleri genel olarak başarılıydı, fakat, esasen  yeni bir tasarım   olan afterburner sistemi ile ilgili, acilen çözülmesi gerekli pek çok sorun vardı. Motor sık sık duruyor ve tekrar çalıştırmak  oldukça güç oluyordu. Sistemde yapılan bir değişiklik sonucu F94 seri üretim ve hizmet için onaylandı.

Aralık 1949 da Amerikan Hava Kuvvetleri tarafından kabulü yapılan F94A, afterburner kullanan ilk operasyonel uçak olmanın yanı sıra, Amerikan Hava Kuvvetlerinde hizmete girmiş ilk her türlü hava şartı jet av/önleme uçağıdır (6) daha ileri bir model F94B üretiminde başlanana kadar 109  adet üretildi. Ön hat hizmeti sırasında F94A serisinde  sık sık motor ve yakıt problemi yaşandı. Atış Kontrol sistemi güvenilir değildi.  Yüksek irtifada uçak hareketlere yavaş cevap veriyordu ve  dengeli değildi. Mürettebat uçağa özellikle alarmlar sırasında giriş güçlüğünden yakınıyordu. Aynı nedenden dolayı; uçaktan çıkış sırasında, acil durumlarda, uçaktan koltukla ayrılmak oldukça zordu ve bu yüzden  çeşitli kazalar yaşandı.

Daha gelişkin cihaz ve  sistemlere sahip  bir sonraki üretim modeli F94B, “A” ile dış görünüş olarak farklılık göstermez,  F94B, kötü hava şartlarında inişe yardımcı olacak ek  sistemler, geliştirilmiş bir hidrolik  ünite  ve yüksek basınç sistemine sahipti. Uç yakıt tankları standart hale getirildi.  Ayrıca daha önceki sıkıntılar göz önüne alınarak, kokpit yeniden düzenlemişti. 

Ocak 1951’de Amerikan Hava Kuvvetlerine teslim edilen ilk F94B, 1951 baharında filolarda kullanılmaya başlandı. Toplam olarak 356 adet üretilen bu modelde F94A’da karşılaşılan sorunları pek çoğu  çözülmüş olarak, hizmette kaldığı süre içinde başarıyla hizmet etti.

Bir önleme uçağı olarak tam anlamıyla yeterli bir menzil ve tırmanma hızına sahip olmayan,  ayrıca ateş gücünün bombardıman uçaklarının durdurmakta gerçek anlamda etkin olmayacağı bilinen F94A/B, 1951 ile 1953 arasında Amerikan  Hava Sahasının  savunmasında, daha gelişkin uçak tipleri hazır olana dek, aradaki hayati boşluğu dolduran  tek uçak olarak kaldı.

Kore  Savaşında , Japonya’daki üslerinde intikal ettirilen F94A’lar önceleri, hava alanlarının gece saldırılarından  korunması amacıyla kullanıldılar. Sahip oldukları gelişkin radar sisteminin düşman eline geçmesinden çekinildiği için düşman topraklarında uçuş yapmaları yasaktı. Bununla birlikte, gece bombardımanı yapan B29’ların gittikçe artan  kayıpları ocak 1953’de bu yasağın kalkmasına neden oldu. F94’ler  bombardıman uçaklarının önünde gece devriyesi görevlerine çıkmaya başladılar. İlk  uçak 30 ocak 1953’de düşürüldü (7) . Sonraki altı ay içerinde F94B’ler üç uçak daha düşürdüler.

A ve B modelleri 1954 ortalarından itibaren,  daha gelişmiş uçaklar, Northrop F89 “Scorpion” ve North American F86D “Sabre Dog” lar ile  değiştirilerek Amerikan Hava Kuvvetleri filo hizmetinden çekilmeye başlandı. Ön hat hizmetinden alınan bu uçaklar Hava Muhafız Filolarında kullanılmak üzere çeşitli modifikasyonlara tabi tutuldular. Kokpitleri genişletildi ve bir bölümünün kanat hücum kenarlarında kullanılmak üzere ikişer adet makineli tüfek yerleştirilmiş podlar takıldı. Hava Muhafız Filolarında da bir süre hizmet gördükten sonra 50’lerin sonlarında tümüyle hizmetten çıkarıldılar.

Lockeed  T33A

Amerikan Hava Kuvvetlerinde 1940 sonlarında jet eğitim uçağı talebine cevap verebilmek amacıyla tasarlanan T33A, aslında, P80B “Shooting Star”   jet avcı uçağından çevrilmiş, iki kişilik  TF80C modeliydi.  Kanat kökünden öne doğru yaklaşık 65 cm., dengeyi sağlamak için de, arkaya doğru 30 kadar geriye doğru uzatılan bu tasarımda ayrıca, P80’deki 0.50 kalibreli altı adet makineli tüfek iki adede indirilmiş, yakıt tankları küçültülmüştür. Başka bir değişiklik de P80 deki geriye doğru kayan kanopinin yerine yukarıya açılan  uzun kanopidir. Amerikan Hava Kuvvetlerinde temel jet eğitim, Keşif (RT33A), Hedef Kontrol ve  irtibat uçağı  olarak kullanılmalarının yanı sıra, Kore savaşında  Şavaşa Hazırlık uçağı olarak filo görevlerinde kullanılmışlardır. Türk Hava Kuvvetleri de dahil, yaklaşık 20 ülkede  pek çok ülke hava kuvvetlerinde uzun süre  jet eğitim uçağı olarak kullanılmışlardır.  

 

Modeller

Uzuuun süre göz ardı edilen;  T33A, RT33A, F94A ve F94B’den oluşan bu önemli grup, önce F94 serisi olmak üzere “Hobbycraft” firması tarafından 1990’larda piyasa sürüldü. Gövde, kanatlar, iniş takımları, kokpit ve şeffaf parçaların oluşturduğu çerçeveler aynı, gövde parçaları farklı idi. Değişik versiyonlar ve modeller için yalnızca, yakıt tankları ve gövde çerçeveleri değişmekte. Daha sonra, 2000’de “Academy” tarafından T33A  tekrar piyasaya sürüldü.Oldukça kaliteli  3 çıkartma seçeneği : Amerikan, Kore  (metal)  ve Batı Alman Hava Kuvvetleri (gri kamuflaj) ve çok etkileyici bir kutu kapağı resmi ile piyasaya sürülen T33A (model numarası 2185)  uzun süre ortalıkta olmasına rağmen bir süredir pek görmüyorum. Her iki model de açık gri plastiğe basılı  yaklaşık 60 adet parçadan  oluşuyor. Academy’deki plastik biraz daha yumuşak ve Hobbycraft’ın F94’üne göre daha kolay tesviye edilip  yapıştırılabiliyor. Panel araları oldukça kalın ve derin,  dış detaylar oldukça yumuşak. Her iki modelde de çapak  yok.  T33A anlaması kolay 9 aşamalı bir yapım kılavuzu ile gelirken, F94B ne olduğunu anlamadan 5 aşamada işi bitiriyor! T33A kılavuzunda Amerikan ve Kore Hava Kuvvetlerine ait uçaklar için gerekli renklerin  Federal Standart karşılıkları, Alman Hava Kuvvetlerinin kamuflajlı uçağı için de RAL karşılıkları verilmiş. F94B’de de renklerin Federal Standart karşılıkları var. Maalesef her iki  kılavuzda da piyasada bulunabilen boyaların numaraları gösterilmiyor.  Hobbycraft kitleri sıklıkla konunun uzmanları tarafından ağır eleştirilere maruz kalsa da, 1/48 ölçekte yıllar önce fiyakalı bir pazarlama taktiği ile “Testors” tarafından sadece “Hobi Dükkanlarında Satılmak Üzere”! ibaresi ile piyasaya yeniden sürülen, tarih öncesi “Hawk” kitinden başka T33 modeli alternatifi yok. F94 için  ise, o bile yok. (Bu, Testors modellerine dikkat edin, şık, ciddi bir kutu içinde, kaliteli çıkartmalarla gazlanan Me163, Banshee, F104 ve T33 modellerinin hepsi 1950’lerden kalma  kalıpların yeniden piyasaya sürümleri. Modelcilik hayatınıza onulmaz darbeler indirebilirler..)  

Her iki modeli de aynı zamanda yaptığım ve büyük ölçüde yanı birleşenleri içerdiklerinden, genel olarak bahsedeceğim noktalar her iki model için de geçerli, özel bir durum olmadıkça, ayrım yapmayacağım.

Parçaların genel kalitesi kabul edilebilir düzeyde bence. İnternet’te, Testors/Hawk   modeli’nin kanopi camının daha iyi olduğu söylenmekle birlikte, kutudan çıkan cam da oldukça tatminkar. Kapalı yapmak  isteniyorsa, temel kural olarak gövdeye birleşen yerlerin daha iyi tesviye edilmesi  gerekli.  (benimki gibi değil!)  İniş takımları ve kapakları gerçekten fazla detay içermiyor, flapların iç kısımlarında yer yer temizlenmesi zor kalıp atım  izleri  var, ama bunlar piyasada halen bulunabilen “Monogram” ın P80 kitindekilerle değiştirilebilir. Kalıp atım izlerinin can sıktığı bir nokta da iniş takım yuvalarının içindekiler, ama buraları temizlemek pek olası değil, akıl sağlığı açısından olduğu gibi bırakmakta yarar var gibi görünüyor.

Yapım her zamanki gibi kokpit ile başlıyor. İkişer lövye,  borda paneli  ve iki parçadan oluşan oldukça detaysız iki adet koltuk, iki kişilik kokpite giriyor, yan paneller oldukça detaysız ve doğrulukları şüphe götürür. Buna rağmen iyi bir boyama, koltuklara emniyet kemeri  takviyesi, diğer ıvır zıvır detay, kokpiti kabul edilebilir  ölçülere getirilebilir. Geniş ve tek parça bir cam ile kapanan kokpit daha da zenginleştirilmek istenirse; “True Details” F80/T33 koltukları (TD48402) veya, çok yarılmayı düşünenler; “Verlinden”, “T33 update set”  (0510)  gibi çözümlere baş vurulabilir. Verlinden seti metal erozyon, resin ve bakır tel türü ıvır zıvırlar la dolu iddialı bir set. Ama en azından kağıt üzerinde işe yarayacakmış gibi görünüyor. Gövde kokpit,  motor çıkışı, ön iniş takımı ve hava alıklarının ayraçları  arada kalacak  şekilde birleştiriliyor, burna yapım kılavuzunda 8 gram gibi bilimsel bir ağırlık gösterilmesine rağmen bolca ağırlık koymayı unutmadan tabii... Bu hava alıkları ve içe giren dikine monte edilecek ayraçlar modelin en kötü kısımlarından biri, Monogram'dan çıkanlar da pek parlak değil, T33A’da Plastik levhadan yenilerini  yaptım, ama sanırım sorun bu parçalarda değil gövdenin bu parçaların oturduğu bölümü ile ilgili, sonuç pek değişik görünmedi gözüme ya, neyse deyip devam ettim olaya.

Modeldeki başka zararlı  bir taraf da, iniş takımları arasında yer alan ve genel olarak park etmiş uçak fotoğraflarında hemen hemen her zaman açık olarak görülen hava frenleri. Bunları maalesef  Hobbycraft  kapalı olarak vermeyi tercih etmiş. Monogram P80 modelinden bu bölüm alınıp kapsamlı bir ameliyat ile sözünü ettiğim iki modele de yerleştirilebilir gibi görünse de böyle iddialı bir işe kalkışmayıp, kapalı hava frenleri ile yetinmeyi tercih ettim.  Gövde ve kanatlar üst taraftan oldukça iyi birleşiyor, arada ciddi bir boşluk olmamakla birlikte, gövdenin altında işler değişiveriyor bir anda. Bu bölge, özellikle gövdenin ön tarafı ile kanat altı için mutlaka yapıştırmadan önce sıkı bir alıştırma yapmalısınız. İki yüzey arasında yükseklik farkı ve ciddi boşluk var. Bol miktarda macun ve zımpara sorunları kökünden halledebilecek gibi görünse de; hava frenleri, iki yandaki ızgaralar panel çizgilerini  yok edeceği ve her iki modeli de metal yapacağım için plastiğe fazla haşin davranmamayı tercih ettim. İnandırıcı  bir metal yüzey elde edebilmek  için, macun ve zımpara “olayını” minimumda tutmakta fayda var. Bu yüzden iki modelde de sözünü ettiğim bölgeler fazla düzgün olmadı.

Ana iniş takımları ve ön takım oldukça iyi,  dikkati çeken bir özellik hidrolik hortumları. Monogram modellerindeki kadar olmasa da buradaki detay seviyesi fena değil. Oldukça keskin detaylara sahip jantlarla birlikte tek parça dökülmüş tekerleklerde kalıp izi görünmüyor, kalıp birleşim ekseni üzerinde geçilen ince bir zımpara ile boyamaya hazır hale geliyorlar. Kanat ucuna takılan sabit yakıt tanklarının kanat ucu ile  birleştiği yerlerde oldukça rahatsız edici boşluklar kalıyor. Burada garip olan iki uçağa taktığım toplam dört yakıt tankının her birinin birleşim sorununun farklı olmasıydı. Bazısında çok, bazısında  az, çok fazla olanlarda macun ve plastik  levha tedavisi uygulamama rağmen her biri aynı mükemmellikte olmadı. (Bu noktaya  ilerideki  T33/F94 lerde dikkat edeceğim!) Kanat arkalarında, sadece dış yüzeyde yer alan denge kanatçıklarını dikkati oturtup, macun ile boşlukları doldurmak, zımpara aşamasında da tüm yüzeyi bir miktar inceltmek gerekiyor.

 

Boyama :

Gövde, kanatlar ve yükseliş dümenleri takıldıktan sonra modellere ince bir kat enamel metal boya  attım. Gözden kaçan çizik,  tesviye hatası macun gereken yerleri kontrol edip son boyaya hazır hale getirdim. Daha kolay ve hata  kaldırdığı için çıplak metal uçaklarda enamel boyaları tercih ediyorum. Kuruma süreleri daha uzun ve  pis kokuyorlar ama boyanın içindeki metal partikülleri bence  akrilik boyalara göre çok daha ince. Dört şişe boya ile değişik karışım oranları ile hemen hemen sonsuz sayıda metal tonu elde etmek olası. Her iki modelde de kanat ortalarını mat alüminyum ve gövdeyi de genel olarak krom-gümüş olarak boyayıp,birkaç panelde ton farkı yapmakla yetindim. F89’a ait fotoğraflarda daha fazla metal panel farklılığına rastladığım için, bu modelde daha fazla panel farklılığı var. Ama bu tamamen uçaktan uçağa, uçağın  bakım durumuna, bulunduğu yere göre değişiklik gösteriyor. Bence, önemli olan sizin gözünüze ne kadar inandırıcı göründüğü. (Boyama konusuna pek fazla girmeyeceğim. Enamel boyalar ile nasıl metal yüzey boyanacağı ile ilgili bir yazıyı bu sitede bulabilirsiniz.)  Kanat yakıt tanklarının üzerindeki  yapılması oldukça kolay görünen boyama biçimini  maske bantı ile yapamayınca çareyi bilgisayarda  folyo kesimi yapan bir yerden, uygun geometride şablonlar yaptırmakta buldum. Bu folyolar  çok net sonuçlar vermekle birlikte, yapışkanlı yüzey o kadar güçlü ki, maskeyi çıkartırken  alttaki boyayı da çıkartıyor. Birkaç olumsuz denemeden  sonra bu bölümdeki boyama da istediğim gibi oldu.

 

Çıkartmalar :

Her iki uçakta, kullanıldıkları dönem gereği oldukça renkli çıkartmalar ile geliyor. T33A için Academy çıkartmaları makul  bir kalitede görünürken, F94 kutusundan çıkan Hobbycraft mamulatı çıkartmalar  pek kullanılır gibi değildi,  çok basit, kalın ve renkleri oldukça yapay bu çıkartmaların yerine başka bir set kullanmaya karar verdim. (“Experts-Choice” tarafından üretilen 48-34 numaralı set) makul fiyata çok iyi  seçenekleri olan bir marka. Fakat T33A’nın iyi görünen çıkartmaları, özellikle gövdedeki çağrı kodları her çareye  başvurmama rağmen inatla parlamaya devam etti ve halen de parlıyorlar. Kuyruktaki mavi-beyaz-kırmızı banttaki  beyaz da, alttaki metal rengi örtemeyecek kadar şeffaf. Çıkartma konusunda bu son dakika golünü  yemek biraz moral bozucu olsa da; iniş takımlarını, tekerlekleri yerlerine takıp modelleri ayağa kaldırmak ve son kat ince bir  metalizer vernik atınca  keyfim yerine geldi. Sonunda koleksiyonuma iki tane daha “gümüş kuş”  katmıştım.

Son söz :

Her iki modeli de yaparken çok keyif aldığım söylenemez, Plastik model yapmaya başladığımdan beri daha iyi günlerim oldu. Yapım aşamaları sırasında, her ikisini de sokağın başındaki, üzeri acemice çizilmiş semiz kemirgen  ve haşerat resimleri ile bezeli  çöp tenekelerine atıp kurtulmayı sıkça istedim. Benden ve modellerden kaynaklanan defolara rağmen, genel olarak bakıldığında bitmiş halleri oldukça iyi duruyor. Benden daha sabırlı ve dikkatli iseniz, biraz da ızdıraba katlanırsanız her iki modelden de mükemmel sonuçlar alabilirsiniz. Tavsiye ederim.....

İyi Modeller

Ahmet Dönmez  2005

 


1Tu4 , Amerikan B29 ağır bombardıman uçağının son derece “özgün” bir yorumu idi. Savaş sırasında Sovyetler Birliğine zorunlu iniş yapan B29 lar hemen hemen tüm cıvatalarına kadar kopyalanmıştı.

[2] Savaş sonuna doğru Amerikan Hava Kuvvetleri, her türlü hava şartında görev yapabilecek bir av önleme uçağı için kriterler belirledi ve uçak üreticilerinden teklifler istedi, söz konusu uçak havadan havaya roketler  kullanacaktı.  10.000 metreye 12 dakikada çıkabilecek bu uçağın sürati deniz seviyesinde 550 mph olmalıydı. Altı üretici: Bell, Consolidated-Vultee, Curtiss, Goodyear, Northrop ve Douglas teklif sundular.  Northrop ve Curtiss  teklifleri için prototip ve geliştirme fonları tahsis edildi.

[3] Aslında durumun  o kadar acil olmadığı,  1950 başlarında var olduğu düşünülen tehdidin abartılı olduğu sonradan anlaşılacaktı. Tıpkı, 1960 larda var olduğu düşünülen kıtalar arası balistik füze tehdidi gibi…

[4] Hughes E1 Atış Kontrol Sistemi, bir radar ve onun tarafından  yönlendirilebilen  nişangahtan oluşuyordu. Söz konusu sistem Convair B36’ nın kuyruk silah sisteminden geliştirilmişti.( Tüm bunların 1940’ların sonunda yapıldığına bilmem dikkat çekmeye gerek var mı ?)

[5] İki adet TF-80C (48-356 ve 48-373) prototip olarak  düzenlendiler, bu iki uçakta radar, silahlar ve üretim modellerinde bulunması gereken diğer sistemler bulunmuyordu. Gayrı resmi olarak YF94 olarak adlandırıldılar.

[6] İkinci  Dünya Savaşı sırasında, Alman Hava Kuvvetleri tarafından gece avcısı olarak kullanılmış Radar donanımlı  Messerschmitt ME262B bu türdeki ilk uçaktır.

[7] Yzb. B.L. Fithian ve  Tğm. S.R. Lyons, radar kontrollü atışlarıyla bir “Lavochkin” La9 Düşürdüler

 
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.