|
Anasayfa Galeri Menü | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Supermarine SpitfireMk.IXe | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Tamiya 1/32 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Tolga Ülgür | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Evvel zaman içinde, kalbur ise saman içinde dingildemekle meşgul iken ve fakat muhtelif ayakların çoktan baş olmayı becerdiği günlerden birinde Tamiya’nın 1/32 ölçekli Spitfire Mk.IX kitinden bir tane yapmıştım. Söz konusu makale galeri bölümünde mevcut.
Ayakları bilemem ama bu kit benim pek fazla hoşuma gitmiş olmalı ki, muhtemelen “savaş filan çıkar sonra ortada kalırız” endişesi ile Dolares in pek fakir olduğu dönemde birkaç tane stoklamayı ihmal etmemişim. Stoklamanın verdiği sağlıksız bir özgüven gevşekliğinin yardımıyla mevzu gayet uzun süre soğumaya bırakıldıktan sonra, artık ikincisine başlamanın zamanı geldi diye düşünmüş olmalıyım ki ortaya bu Mk.9 çıktı.
Elimdeki kaynaklara göre daha önce RAF bünyesinde iken “ML191” gövde numarasına sahip olan 6329 nolu Spitfire Mk.IX, 16-10-1947'de THK envanterine girmiş ve 5nci Alay, 3ncü Bölükte hizmet vermiş.
Öncelikle Tamiya’nın kutusundan erken ve geç dönem Mk.IXc yapmak için parçalar çıkıyor. Bu haliyle Mk.IXe yapmak için modifikasyon gerekli. Burada Tamiyasan hıyarlık yapmış, bilahare çıkarmış olduğu MK.16e kitindeki küçük bir E wing dönüştürme çerçevesini Mk9 kutusuna koymaktan imtina etmiş. ( Bari bu çerçeveyi 5-10 USD ye ayrı satsaydı). Neyse bu durumu not ederek hikayeye dönelim.
Hikaye her zamanki gibi geleneksel kokpit şenlikleri ritüeli ile başladı. Şenlik lafını hafife almayın hakikaten de bir şenlik havası mevcut operasyon ilerledikçe. Parçaların mükemmel uyumu ve detay zenginliğine rağmen bu kez iki modifikasyon yapmaya karar verdim kokpit içerisinde.
Kokpitin diğer parçaları “RAF interior green” dediğimiz kokpit yeşiline boyandılar. Bunun için bugünlerde piyasada bulunabilecek en uygun boya Tamiya’nın bir süre önce çıkarmış olduğu XF-71 kokpit yeşili akrilik boyası. Gerçi bu RAF kokpit rengini karşılasın diye üretilmemiş, etiketlendirmede IJN (Imperial Japanese Navy) yazmakta; ancak bir parça beyaz ile açılırsa ortaya çıkan ton neredeyse tam istenen kıvama geliyor. Tavsiye edilir. Kokpit parçalarının birbiriyle uyumu mükemmel. Sadece Barracudacast’ın koltuğunu yerleştirmek için biraz uğraşmak zorunda kaldım. Nedense bu rezin arkadaş Tamiya kutusundan çıkan koltuk kadar rahat bir yerleşemedi. Var bir cinslik. Kutudan çıkan metal parça setinde mevcut olan kemerler de uygun renge boyanarak koltuğa iliştirildi.
Kokpit ile oyalanırken bir yandan da kanatlara yöneldim.
C den E ye geçmek için gereken değişiklikler nelerdir diye merak edenlere
aşağıdaki listeyi hazırladım:
Elime geçen set ilk üretilen numunelerdendi. Acaba biraz aceleye mi gelmişti? (Aslında acele etme konusunda hak vermiyor değilim müesseseye, zira. Alleycat in Mk.IX için üretilen Mk16 dönüştürme seti piyasaya çıkar çıkmaz Tamiya Spitfire Mk16e kitini piyasaya çıkaracağını ilan etmişti. Büyük talihsizlik)
“Bunları bu halde bırakabilir miyiz referandumu”nu kendi bünyemde yaptım . Sonuç çakma Abdülhamid i bile yerinden edecek sertlikte, testiküllü bir “red” cevabıydı. Beh!! şaşırmadım. Nasıl halledeceğimi düşünmeye başladım kenefsel ortamlar dahil. Şokun sıcaklığı azalınca ufak ufak zımpara ekipleri gönderdim, sessizce çalıştılar ahaliyi uyandırmadan. Ama yeterli gelmedi. Sevgili “macun” gerekiyor. Ammavelakin macun demek daha fazla zımparalamak demek . Bu da çevredeki detayların ağzına fosseptik muamelesi yapmak demek değil mi? Ve fakat başka çare yok. Çevresini maskeleyerek minik dolgu macunu uygulamaları yaptım. Kurumanın ardından çevreye zarar vermemeye özen göstererek buraları zımpara ile tesviye ettim. Sonuç fena değildi ama bazı kayıplarımız vardı. Bu işlemler esnasında burun kısmında,renkli Türkçemize “kilitli vida” olarak tercüme edebileceğimiz 5-6 adet “fastener” hafif ya da orta derecede hasar görmüştü. Şimdi de, bunları nasıl toparlarız meselesi gündemi işgal eder oldu. Ancak bu kez hazırlıklı sayılırdım. Elimde “Archer Fine Transfer Surface detail AR88002” seti mevcut idi. Bu, camianın pek aşina olduğu bir ürün değil. Bu firma aslında yılllardır“ Askeri Kara Taşıtları ” modelciliği için yan ürünler üretmiş. Son zamanlarda havacılık konusuna da bu tür ürünler ile temas etmiş durumda. Söz konusu ürünler rezin ile ıslak çıkartma arasında bir yerdeler. Detay olarak kullanılacak ürün resinden imal edilmiş ve ıslak çıkartmalardaki gibi şeffaf bir platforma yerleştirilmiş. Aynı ıslak çıkartma uygular gibi su içerisinde çözdürülerek kullanılıyor. Ben bu elemanları aslında başka problemli projeler için almıştım ama kısmet buna imiş diyerek hasarlı “fastener”ları olduğu gibi yok ederek işe koyuldum. Bölgeye parlak astar boya uyguladıktan sonra rezin detay parçasını ıslak çıkartma uygular gibi yerleştirdim. Kurumayı müteakip yerleşen rezin detayın üzerine ince bir kat astar boya uygulandı. Üzerine koruma amaçlı biraz X22 parlak vernik atınca süreç tamamlandı. Artık kamuflajı uygulayabilirim.
Kuyruktaki bayrak her zamanki gibi “Turquoise Decal”in setinden Gövdedeki kod numaraları yazının başında belirttiğim gibi Kürsad Albayraktaroğlu nun ev yapımı ürünleri Tayyarenin yeterince kullanılmış ve yıpranmış olmasından hareketle pek hatta hiç bakım işareti kullanmadım. Çok abartmadan, makul oranda yağ sızıntısı izleri yapmayı tercih ettim. Kutudan çıkan vinil lastikleri oldum olası sevmedim. Barracudacast’ın rezin tekerleklerini kullanmayı tercih ettim. Bir diğer Barracudacast ürünü ise kokpit giriş kapısı. Detaylar ve incelik mükemmel seviyede. Bana sadece boyayıp, eskiterek yerleştirmek kaldı. Kanopi parçalarını Eduard’ın maskelerini kullanarak boyadım. Kutudan Tamiya kökenli bir maske seti çıkıyor. Ancak bunları teker teker ve düzgün şekilde kesmek gerekiyor. Bunları sevmedim ve Eduard’ın maskelerini kullandım. Pişman filan değilim. Egzost çıkışlarını uygun renge boyadıktan sonra teker teker yerlerine yerleştirdim. Biraz zaman alıcı bir süreç bu. İyileşmekte olan kırık başparmak ile pek kolay olmuyor. Ama sonuç fena değil. Referans resmine bağlı kalarak az miktarda egzost izi yaparak son viraja girdim. Pervane abağını hepimizin bildiği kırmızıya boyadıktan sonra eksik kalan anten, kuntin, pitot tüpü, kanat altı paylonlar vs. gibi son parçaları da yerleştirerek modeli bitirdim. Mükemmel oldu diyemiyorum nedense amma yine de idare edermiş gibi bir hali var.
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |