Adetimiz olduğu üzere yaptığımız her modelle ilgili biraz karalıyoruz. Bu modelin yazısına başlamadan epey bir süre neyi nasıl yazacağımı düşünmek zorunda kaldım. Düz mantıkla düşününce ne yaptıysan anlat gitsin havasına giriyorum. Ama yapım süreci göreceli kısa süren bu modelin ve benim başıma gelenleri burada uzun uzun yazarak bu işten bir damlacık tad almaya çalışan insanlara eziyet etmenin bir anlamı da olmamalı diye düşünüyorum. Evet fazla detaya girmeden ve uzatmadan mümkün olan en teknik dille anlatmaya çalışacağım (diyorum ama engel olamıyorum ki kendime...)
Efendim bundan birkaç yıl önce PCM (Pacific Coast Modeler) firmasının ürettiği bu model duyurusu yapıldığında biz büyük ölçek meraklıları arasında epey heyecan yaratmıştı. Bu heyecan dalgası içinde LSP (Large Scale Planes) müdavimleri 2008 yılı en iyi multi-medya kiti bile seçmişlerdi. Doğal olarak böyle bir ortamda Tolga ve ben gözlerimizi karartıp kitlere yazıldık. Model gelince de ben hayıflanarak bir salyalı inceleme yazısı döktürmüştüm. (İncelemeler bölümünde bulabilirsiniz, ellemedim hala orada duruyor) . Gözlerimizdeki kararma Bay Tamiya'nın bir yıl sonra ters köşeden attığı golle açıldı. Sanırım bu bir Japon işi şaka olmalı ki biz elimizdeki multi-medya kutusuyla eğlenirken Tamiya-san "buyrun burdan yiyin" şeklinde sunduğu sashimi kıvamındaki yeni Spitfire MkIX ufkumuzu açtı...
İşin Tamiya boyutuna hiç girmeden elimizdeki PCM'leri hiçbirşey olmamış gibi yapma yolunu seçtik. Tolga zaten benden önce başlamıştı. Ben de heveslenince bir çift kırmızı fişek atıp aman uzak dur çok bela dedi. Heh pek çok multi-medya kit görüp montajlamış biri olarak bu uyarı beni kesmedi tabii ki. Buraya kadar sıkılmadıysanız şimdi geçelim esas hikayeye....
PCM'in kiti inceleme yazımda da belirttiğim gibi pek çok kaliteli ve farklı türden malzemenin bir araya getirildiği bir set. Ecnebiler buna multi-medya diyorlar. Kutu açıldığında açığa çıkan multi-medya gazı dayanılmaz bir zevk veriyor sanırım. Sırf gri plastikten oluşmayan ,resin parçalar, asite bandırılmış metal setler v.s ... Pek keyif verici . Bu arada pek telaffuz edilmeyen bir şey var. O da aslında bu kitin aynı zamanda bir short-run olması. Yani daha basit ve ucuz kalıpçılık maliyeti olan ve nispeten daha az kaliteli ve muhtemelen adam etmek için daha fazla emek isteyen model...
Bütün bunları bilerek ladese tutuştum PCM'in Spitfire modeliyle. Başlama vuruşuyla birlikte goller arka arkaya gelmeye başladı tabii. Tolga'nın kırmızı bayrak diktiği noktalara dikkat ederek ilerlerken ben de birkaç tane ilave ettim modele.
Mesela iniş takım yuvaları için verilmiş resin detay setlerinin de yerlerine oturmamakta ısrarlı olduğunu gördüm. Ayrıca tekerlek yuvalarının tavan üst detayı resin parçada değil kanat üst parçalarında verilmişti ve kanat kapanınca bu detaylar yuvalarla uyuşmazlık yaşayacaktı (kuru montaj aşamasında gördüm) . Bu nedenle resin yuvaların üstlerini ince plastik levha ile kapatarak bu bozukluktan kurtuldum. Montaj aşamasında kullandığım CA yapıştırıcının evsafını kaybettiğini anladığımda iş işten geçmiş kanatlar monte edilmişti.
Kokpit nahiyesinde verilen resin, PE parçalar ve plastik parçalar ortamı panayır havasına soktu. Bu güzelliği gövdeyi kapatmadan önce belgelendirip gövdeyi kapattım . Gövdenin kapanması da ayrı bir sorun oluşturdu ; hiçbir parça yerine doğru dürüst oturmadı.
Gövdenin kapatılmasını müteakip birleşme yerlerinde hasıl olan pek çok bozukluk birkaç macun/zımpara işlemiyle bertaraf edildi. Kanat silahları için verilmiş farklı seçenekler olunca bizde kullanılan tipler için kullandığım üst kaportada ciddi seviye farklılıkları olduğunu gördüm. Bu kısımlar da bol eğe/zımpara ile seviyeye getirildi.
Gövde altında kanat ve gövde birleşim yeri ayrı bir parça olarak verildiğinden bu kısımda da denk getirme sıkıntıları yaşadım. Çözüm olarak parçayı kanat tarafından sıfırlayıp gövdede kalan seviye farkını Tamiya Light Putty ile doldurdum . Işık gördüğünde hızla sertleşen bu macun bu kısımda iyi iş gördü..
Modelin bundan sonraki yapım aşamalarının fotoğraflarını çekmedim. Yapım esnasında fazlasıyla şitres yaşamaya başladığımdan artık modelin biran önce toparlanıp vitrine bırakılması gerekiyordu çünkü her an modeli kırmak veya üstüne tiner döküp yakmak fikirleri beynimde dolaşmaya başlamıştı. Yatay dümenlerin yapışmama problemini ilave olarak tekrar kullandığım Tamiya Light Putty 24 saatlik güneş banyosuna rağmen sertleşme problemi yaşayınca buraları alkolle temizleyip tekrar elden geçirdim ama yine de olmadı ; model raydan çıkmıştı bir kere...
Dikey dümen de iki farklı versiyon verildiğinden dikey sabit dümen ile hareketli dümen kısmı arasında ciddi kalınlık farkı oluştu. Çözüm olarak gövdenin açılıp tekrar aynı seviyeye ulaşacak şekilde takviye edilmesi en mantıklısı görünüyordu. Ama ben olduğu gibi bırakıp sağ tarafın fotoğrafını çekmemeyi daha kestirme bir çözüm olarak düşündüm (ayıp olacak belki ama sıkıldım bir kere...)
Boyama aşamasından önce birçok yerde silinen detayları tamamlayıp Mr.Base White 1000 atarak son kontrolleri yaptım. Modelin boyalarını yine Mr.Hobby'nin RAF Color setini kullanarak (BS-361,362 ve 363 ) uyguladım. Boyanın akabinde kare milliyet işaretleri beyaz ve sonrasında kırmızı kare maskelenerek boyandı. Bu bölümü geçmiştim ki beyaz kısımlarda kılcal çatlamalar görüntülendi. Murphy kanunları sırayla çalışmaya devam ediyordu. Bunları da görmezden gelerek bayrağı kırmızı sulu çıkartma kağıdı üzerine Turkuaz Dekal'in beyaz ay-yıldız kısmıyla hallettim. Uçağın numarasını da yazıcıdan çıkarttım. Siyah üzerinde oluşan kılcal çatlaklar neyse ki fark edilmeyecek kadar küçük oldu.
Bu kadar eziyetten sonra geri kalan harici parçaları hızlı ve sorunsuz (nasıl olduysa) olarak boyayıp modeli tamamladım. Pervane palleri bir miktar ince göründüğünden onları geçici olarak yapıştırdım. Olur da günün birinde düzeltme seti çıkar da ben kiti adam etme gücünü bulursam değiştiririm diye (yalan tabii) .
Model arkadaşların deyimiyle fena görünmeyen fotoğraflarla sitemizin galerisine ilave oldu. Modelin yüzüne bakılacak hali olmadığından sadece sanal alemde belki birilerinin faydalanacağı kaynak olarak bulunmasında fayda olduğunu düşünüyorum.
Problemsiz modeller dilerim
Özkan Türker - Mayıs 2010
