|
Anasayfa Galeri Menü |
Savoia Marchetti SM-79 Sparviero |
Classic Airframes 1/48 |
Özkan Türker |
|
İtalyan Hava Kuvvetleri'nin "Lanetli Kamburu" nun modeli ile ilk defa bundan yaklaşık on yıl önce tanışmıştım. Muhterem bir abimizin 1/48 ölçekli ikinci dünya savaşı uçakları kolleksiyonu için Smer'in yaklaşık 1/48 ölçekli bir modelini getirmiştim. Kit çok eski ve bozuk bir model olduğundan bir türlü toparlamak nasip olmadı. Hala bir kolinin içinde akıbetini bekler durur. Classic Airframes çok uzun bir zaman diliminden sonra beklenilen bir model olarak SM-79'u piyasaya sürdü. Şu sıralar piyasada Trumpeter'in de bi SM-79 modeli bulunmakta. Bu model de bir arkadaşımızın . Kit kutusu ile birlikte Fransız Replik dergisinin bu uçakla ilgili bir sayısını elime tutuşturup "yaparsın bunu da " deyişiyle macera başlamış oldu...
Kit klasik olarak "Classic Airframes" . Biraz daha açmak gerekirse yumuşak plastikten "short run" yani sınırlı sayıda üretime uygun bir kalıpla basılmış. Dolayısıyla kesip , biçilecek birbirine alıştırılacak bir çok parça demek . Ama bunun yanında oldukça temiz dökülmüş , detaylı resin parçalarla desteklenmiş. Bu parçalar işin tuzak yanı. Onların büyüsüne kapılıp kendinizi bir anda zımpara ve macun batağında buluyorsunuz ... Ne demek istiyorum ? Birazdan...
Gövde iki ana parçadan oluşuyor ve pimleri yok . Her iki yarımın da çok iyi hazırlanıp dikkatli birleştirilmesi ve yapıştırılması lazım. Plastiği yumuşak ve özellikle sıvı yapıştırıcı ile çok güzel yapışıyor. Gövde içinde kokpit kısmına denk gelen itici çapaklarını temizlemek gerekiyor.
Gövdenin solunda bulunan servis kapısı için yeni bir kapak verilmiş . Böylece gövdedeki kapağı kesip çıkararak açık pozisyonda bir kapı yapabiliyorsunuz. Bunun için ilave olarak kapı içi metal merdiven detayı da kitten bonus olarak çıkıyor. Ancak küçük bir uyarı : Kapağı açınca içi detaysız ve boş bir gövde sizi bekliyor (ki gerçeği de boş değil bu tayyarenin) .
Kapı yerini de kestikten sonra gövde iki yan parçasını ve sırttaki resin kamburu yapıştırıp tesviye ve macun işlerine geçiyoruz. Kokpit için verilen resin parçalar ayrıca boyandıktan sonra gövdenin altından sıkıntısız bir şekilde yerlerine oturabiliyor. Bu da tesviye zımpara aşamasında iç kısımların kirlenmemesi için güzel bir imkan.
Böyle büyük camlı uçakları oldum olası sevmem, mutlaka bir sorun çıkar : Yan camı yerine alıştırırken bir miktar yapıştırıcı ile camı rezil ettim . Şimdilik bu kısmı geçelim...
Gövdeyi toparladıktan sonra sıra kanatlara geldi. Kanat yüzeyi çok az detaya sahip ve kalıp kalitesi düşük olduğundan oldukça pürüzlüydü. İnce zımpara ile yüzeyi düzelttikten sonra panelleri daha belirgin hale getirdim. Kanat alt parçası tek olarak verilmiş üst parçalar sağ-sol olarak yapıştırılıp gövde araya oturtuluyor. Ancak kitteki en büyük bela burada geliyor. Kanat ve gövdeyi oturtunca her iki tarafta da 1.5mm lik bir yarık kaldı ! Acaba kanat V açısı mı yanlış da oturmadı dedim ancak kanadın açısı doğru olduğu halde bu ayrılık kalıyordu. Bu durumda dövünüp ağlamanın hiç bir faydası olmuyor. Ya kiti "çekiçhane" ye yollayacaksınız ya da oturup devam edeceksiniz. Birinci seçeneği uygulama şansım olmadığı için büyük bir zevkle ! ikincisini seçtim. Modeli doğru kanat açısında sabitleyerek boş kalan kısımları plastik şeritlerle destekleyip yapıştırdım. Uzun bir süre bu şekilde bekletip yapıştırıcının uçup plastiğin tamamen sertleşmesini sağladım. Plastik dolgunun üzerine yoğun bir macun çekerek yine bunun tamamen kurumasını bekledim. Boşluklar geniş olduğu için zımparaya geçmeden iki kez macun sürdüm.
Tamamen sertleşen kanat kökünü kalın zımpara ve eğe işbirliği ile güzel bir forma soktum. Kaybolan detay çizgilerini tekrar açtım. Tesviye ve zımpara ile iyice hırpalanan yüzeye boyadan önce ne durumda olduğunu görmek için metalik astar attım. Metalik astar en küçük hatayı bile göstermekten çekinmez. Kanat kökünde hala bozuk yerler kalmış... O kadar da uğraşmıştım . Tekrar macun ve zımpara... Ve nihayet boyaya geçebildim . İtalyan renkleri bir miktar RLM renklerini çağrıştırıyor . Ama bu kum rengi malesef referanslara bakarak Tamiya akrilikler ile göz kararı karışım olarak yapıldı. İkinci renk yeşil de göze hoş görünen bir Gunze Sangyo rengi ile düşük basınçta fazla ortalığı bulaştırmadan serbest elle ve mümkün olduğunca boya şemasına sadık kalınarak yapıldı. Ve üçüncü renk ... Tamiya'nın kızıl kahverengi boyası ile kalan boşlukları doldurdum. Bu sinir bozucu kamuflaj bir seferde ortaya çıkmıyor. Temiz geçişler elde edene kadar üç rengi de birkaç kez atmak gerekti. Kamuflaj sonrası parlak vernik ve çıkartmalar göründü.... Motor kaportasının üzerindeki metal bantlar ince folyo şeritler ile yapıldı. Çıkartmaların ardından yağlı boya ile panel çizgilerinin belirginleştirilmesi sağlandı. Kitin güzel resin motorları kaportanın altında kaybolup gitti... Kitteki bir eksiklik de içinden torpido çıkmaması. Halbuki verilen boyama şemalarından birisi torpido grubuna ait. Torpidosuz bu uçak biraz fakir kalacaktı. Neyseki küçük bir araştırma sonunda savaş sırasında Almanların İtalyan torpidosu kullandığını öğrendim. Yani aynı ölçekteki bir Luftwaffe tayyaresinden alınacak torpidolar işimizi görecekti. İşte tam bu sırada kod adı "Hızır" olarak Tolga imdadıma yetişti ve yapmakta olduğu He-111'in içindeki iki adet torpidoyu hibe etti... Torpidoları da "bir şekilde" yerlerine yerleştirdim. Model üzerindeki tamamlayıcı birçok minik detayın yerleştirilmesi sabır ve zaman tüketti. Pervane palleri ayrı ayrı parçalar olduğundan , doğal olarak bir palini montaj sırasında kaybettim ama plastikten yeniden yaptım. (Kaybolan parça daha sonra kutunun kıvrılmış karton kapağının arasından çıktı ! ) Bu arada yapım aşamasında yapıştırıcı sıçratıp bozduğum tepe camlarını altıncı denememde yenisi ile değiştirip düzelttim. Kokpit camı tüm uğraşılara rağmen tam olarak yerine oturmadı. Bu parçanın yeniden vakum alternatifi ile değiştirilmesi iyi olur. Tabii çook uzun bir zaman sonra, restorasyonda...
Özkan Türker © 2005 |
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |