GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

Mitsubishi J2M3 Raiden/ Jack
Tamiya 1/48
Ahmet Dönmez
 

 

Genel olarak modelleri bir tarihçe ile başlayarak anlatma adeti var. Fakat bir süredir bu işten sıkıldığımı fark ettimBu yazıyı internet marifeti ile okuyabildiğinize göre , çok merak ettiyseniz modelini yaptığım bu uçağın ondört silindirli motoru veya, metre kareye yüz kırk beş kilo olan kanat yükünün özellikleri üzerinde sizi tatmin edecek malumat edinebilirsiniz. O yüzden, tarihçeden bahsetmeyeceğim. En azından bir süre !

Model :

Tamiya’nın bu epey eski bir üretimi (Yapım kılavuzunda 1973 gibi bir tarih var ! yani ; ben 10 Türkiye Cumhuriyeti 50 yaşında iken…) maalesef,  Hasegawa’nın da tutup aynı şeyi tarafında üretmesi yüzünden  epey  gölgede kalmış bir model. Panel çizgileri bazı yerlerde içe detay iken bazı yerlerde dışa detay.  Camia’mızın tuhaf bir korku ve hafif küçümseme ile yaklaştığı şu dışa detay öcüsü üzerinde bir iki laf edeyim:

Muhtemelen her “öcü” gibi bu da,  yeterince model yapmamış olmaktan kaynaklanan, temelsiz ve kulaktan dolma bir korku. Çocukların karanlıktan korkması gibi anlamsız. Dışa detay bir modelden de, biraz farklı teknikler ve dikkat ile, eli yüzü düzgün şeyler çıkarmak hiç de zor değil. Sanırım yüzey detayları içe işli modellerin tercih edilmesinin bir nedeni, bunların detay ve yapılabilirlik açısından daha ileride modeller olduğuna dair batıl inanç. Diğeri de,  macun ve zımparanın kullanıldığı tesviye sürecinde yüzeydeki detayların kaybolacağı endişesi.  Her içe detay model mühendislik (yapılabilirlik diyelim) açısından düzgün değildir. Birleşimde ciddi sıkıntıları olan bir modelin kutu içerisinde, birleştirilmemiş durumda mükemmel görünen “içe detay”ları parçaları iş icraata geldiğinde tümüyle anlamını yitirebilir. Tesviyenin her aşaması belli oranda detay kaybına neden olur. Bu kayıpları azaltmak önemli ölçüde modelcinin yeteneği ve sabrı ile ilgiliyse de, ciddi oranda da modelin parçaları arasındaki uyumla ilgilidir. Bu aşamada kaybolan detayları açmak da maalesef pek öyle kolay bir iş de değil.

İçe detay modellerin en önemli avantajı, panel aralarını çeşitli yıkama, silme yöntemleri ile doldurup, belirginleştirerek uçağın gerçeğinde de olan panel aralarındaki kirlenme hissini vermenin nispeten kolay olması. Bu, yapılan bir modele gerçeklik katmak için uygulanabilecek en basit ve kolay yöntem. (Bu basit ve zahmetsiz işlem de abartıldığında modeli tatsız ve yapay gösterebiliyor sıklıkla). Ama, tek yöntem değil. Benzer işlemlerle her türde modelde aynı etkiler yakalanabilir. Fakat bunun için model yapmak, herhangi bir durum veya yöntemin ne şekilde sonuç vereceğini biliyor olmak gerekli. Basitçe söylemek gerekirse: tecrübe kazanmış olmak…Klişe birkaç fikir ve söylemle şekillendirdiğiniz  önyargılı tercihler sizi kısıtlayacaktır. Yapmayı istediğiniz her modeli içe detay olarak bulmanız olası değil. Bulsanız bile her zaman alınabilir paralarda olmayabilir. Örneğin; içe detay bir 1/48 F-101 Voodo yapmak için çook uzun süre beklemeniz gerekebilir, ya da beklediğinizle kalabilirsiniz. Ne yani, yapmayacak mısınız ?

Modele dönelim : Topu topu 45 parçadan oluşuyor. Bu parçalardan dokuzu – hadi- pilotu da sayarsak onu kokpitte kullanılıyor. Uçağın formundan kaynaklanan bir nedenle, burası lüks otel banyosu boyutlarında! Ön paneldeki alet edevat için ıslak çıkartma münasip görmüşler. Tek parça verilen cam yüzünden çok fazla bir detay görünmeyeceğinden, bu teşebbüsü yeterli bulmakla beraber  koltuğa da, kemer ilave ettim. Bu Japon kemerleri bir garip, sadece belden kavrıyor. Oldukça kalın ve zımbalı, tokalı falan, Shakira’nın bel kemerini andırıyor! Pilotu omuzlarında da sıkıca emniyete almışlar. Belki başka Japon uçaklarında durum farklıdır. Kullanma kılavuzunda Koltuğun metale, zemin ve yan duvarların da  “şeffaf mavi-yeşil”  gibi derin anlamlar içeren bir renge boyanacağı belirtilmişse de, internetten ve eşten dosttan bu uçaklarda kullanılan iç rengin “Mitsubishi  interior green” denen bir yeşil olduğunu öğrendim. Bu renk Tamiya’nın XF71 koduna tekabül ediyor. Yakın zamanda hyperscale sitesinde Hasegawa’nın ürettiği  modeli yapan zat, tam “o renk” için bir miktar XF22 (bu, bazı Alman uçaklarında kullanılan  yeşilimsi kokpit rengi) ve XF2 beyaz katılmasını tavsiye ediyor. Ben, hayatımda ne Japon, ne de Alman uçağı kokpiti gördüğümden, akademik düzeyli bu saptamadaki hassas oranlara fazla ehemmiyet vermedim. Bir miktar beyaz ilavesi ile boyadım bizim lüks otel banyosunu.

Gövde kolayca birleştikten sonra iş burun ve kanatları bir araya getirmek…Burun parçasının  gövdeye birleşiminde hafif problem var. Genellikle olduğu gibi, iki parçanın profili birbirleri ile tam uyumlu değil. Bu parçayı gövdeye yapıştırdıktan sonra, zımpara ile birbirlerine kaynaştırmak oldukça kolay.  Kanatların gövdeyle birleşiminde de ciddi bir sorun yok .

  Bu bölümde bir miktar macun ve zımpara ile makul şekilde birleştirilebiliyor. Sadece firar kenarlarının gövde ile birleşim noktalarında  hafif bir taşma var. Bunu da zımpara ile, gövdeye birleştirmek kolay. Bu  üç parçanın birleşiminde en çok başımı ağrıtan ve uzun süre zımpara ve kontrol gerektireni komik bir şekilde, gövdenin kanopiden buruna kadar olan bölümü oldu. Bu bölgede iki gövde yarısı bir türlü istediğim gibi uygun profile sahip değildi. Uçlara doğru sivrileştiklerinden bir ne’vi  “armut” biçimini uygun hale getirmek epey vakit aldı.

Bunun dışında yükseliş dümenleri, pervane, abak ve kuyruk tekerleği yeterince detaylı ve uyumlu bir şekilde modelin geri kalanı ile birleşiyor. İniş takımlarında da önemli bir problem yok. Az miktarda parça mükemmel şekilde birleşiyor. İniş takımının açısı ve parçaların birleşimi detaylı bir çizimle gösterilmiş. Benim gibi yapmayıp, bu çizime dikkatle bakarak birleştirmekte yoğun yarar var.

Tek parça verilmiş olan kanopiyi biraz sabır ve cesaret ve ince dişli bir testere ile kesip açılabilir halde yapma olanağı varsa da, uğraşmak istemedim. Zaten, bu parça büyük ihtimalle modelin en sıkıntılı bölümü .  Maskeledikten sonra gövdeye birleştirdim. Esasen ince bir beyaz tutkal  olan Micro Kristal Klear  adlı sıvıyı kullanıyorum. Bu malzeme hem kolay kuruyor, hem de şeffaf plastiğe zarar vermiyor.  Dolgu malzemesi olarak kullanmak da mümkün.

Önce, gövde üzerinde Kanopinin oturacağı yüzeylere fırça ile bir miktar sürüyoruz. Kanopiyi oturttuktan sonra, ıslak fırça ile taşan fazlalıkları alıp, eğer gerekiyorsa biraz daha yapıştırıcı sürmek gerekli. Bu maddeyi su ile kolayca karışabildiğinden, yeterince inceltilmiş halde boşlukları yüzey gerilimi ile kendi dolduruyor. Fazlalıkları da her zaman nemli bir kulak çubuğu ile almak , düzeltme yapmak imkanı var.

Boyama – Renkler

Gövde ana parçaları birleştikten  sonra hem tesviye hatalarını görmek hem de ana rengin altına bir astar oluşturmak için  gövdeyi  Tamiya enamel  metal boya  (X-11) ile boyadım. Bu arada, altta burunun gövde ile birleştiği yerdeki boşluğu sytren levhadan kestiğim bir parça ile doldurdum. Sıkça kullanılabilecek, basit ve zahmetsiz bir yöntem bu.

Kokpit renklerinden daha önce bahsetmiştim. Bu uçakta gövde üzerinde bir ton yeşil, altında ise açık bir gri kullanılıyor. Her iki renk de Tamiya’da bulunabiliyor. Yeşil için XF-70, gri için ise XF-12. İniş takımı yuvaları, muhtelif kapakların iç kısımları da ”Aodake” denen metalik mavi bir tür anti korozyon boya ile boyanıyor. (X-13) Bu boyanın altına X-11 metal atıldığı zaman daha parlak ve kolay tutunur olduğunu fark ettim.

 

Söz konusu boya şeması, yani; üst taraf zeytuni yeşil, alt ise açık gri insanda  epey sıkıcı bir model oluşacağı izlenimi uyandırsa da pek doğru değil.  Japonların  kullandığı uçak boyalarının kolayca yıpranıp döküldüğü; kocaman, kırmızı domatesler gibi milliyet işaretleri (Hinomaru), hücum kenarlarındaki sarı-turuncu tanıtım bandı, kahverengi kızıl  pervane  ve bez olan hareketli yüzeylerin ton  farkı düşünüldüğünde model üzerinde pek çok ton, renk vs var .

Bu renkler hakkında fazla bilgim olmadığı için bir parça “ambara duvara” metodu uyguladım. Üst yeşil ve alt için kantarın topuzu kaçmayacak miktarda beyaz gözüme uygun göründü. Meşhur “çay rengi” pervane ve abak için ise , Tamiya XF-64 kızıl kahveye katılan biraz kırmızı yeterli oldu.

Başta komple emanel metal attıktan sonra, üstteki akrilik  boyayı maske bandı ile sökmek, boya döküme etkisini bu şekilde yakalamak istiyordum ama parlak vernik olarak, Sprey kutusunda TS-13  parlak verniği kullanınca, verniğin oluşturduğu korucu tabaka o kadar sağlam oldu ki, en güçlü bant bile para etmedi![1] Bunun üzerine zımpara ile boyayı yıpratmaya karar verdim. Başta düşünmediğim bu kaba yöntem oldukça iyi sonuç verdi.

Hinomaruları da ıslak çıkartmaları kullanarak değil, kağıt banttan maskeler keserek yaptımBir şehir efsanesi haline gelen, “Tamiya’nın muşamba gibi dekalleri”  bu modelin ıslak çıkartmaları için pek geçerli değil. Milliyet işaretlerini maskeleyerek yapmamın tek nedeni; böyle bir şeyi ilk defa denemek, yapılabilirliğini görmekti.  Yaygın kanının aksine, kuyrukta ve gövde üzerindeki ıslak çıkartmalar son derece iyi sonuç verdi.

Son aşama olarak;  eksoz manifoldlarını fırça ile  kızılkahveye boyayıp, pastel boya ile  hafifçe kirlettim. Burada dikkat edilecek nokta:  manifoldlarını üzerindeki kaynak dikiş izleri. Bunlar kalıp izleri değil , bilinçli olarak yapılmış izler. Olduğu gibi bırakılması gerek.  Radyo antenini de çektikten sonra model bitmiş oldu.

Özetle :  Diğer modellere göre oldukça kısa sürede bitirebildiğim  Tamiya Raiden J2M3,  makul fiyatı ile, her beceri / tecrübe düzeyinde modelcinin zevkle yapabileceği sorunsuz ve güzel bir model. Yeni teknikler denemek ya da benim gibi, Japon uçaklarına başlangıç yapanlar için ideal. Hararetle tavsiye olunur.

 

İyi  Modeller,

Ahmet Dönmez © Nisan 2009


 


[1] Bu, TS-13 verniği yeni keşfettim. Hyperscale’de söz konusu makaleyi yazan beyefendi kullanmış, Kolay kuruyan dayanıklı ve parçak bir vernik. Bizim işler için ideal yani. Ancak, şeltoks  türü bir nozül ile kutudan atılmak gerektiği için kontrol etmek pek kolay değil.  Ben özellikle, modelin alt yüzeyinde ölçüyü kontrol edemediğim için fazla sıktım ve birikinti oldu. Fakat birkaç  denemede yeterli tecrübe kazanılabilir, faydalı bir enstrüman.

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.