|
Anasayfa Galeri Menü | |||||||||||||||||
Piper L-4J | |||||||||||||||||
Bronco Models 1/35 | |||||||||||||||||
Özkan Türker | |||||||||||||||||
Tarihçe : Piper denildiğinde aklınıza ne gelir bilmem. Piper Perabo veya Billie Piper ilk sıraları alabilir muhtemelen. Zaten arama motorumuzun da aklına bu saydıklarım geldi nedense... Benim aklıma ilk gelen ise 80'li yılların başında Etimesgut'ta gördüğüm boru ve bezden oluşan iki kişilik hafif tayyare oluyor. Daha sonraları pek çok kez temas etmeme rağmen bir türlü uçma fırsatı bulamadığım bu tayyareye her zaman sempati duymuşumdur. Kökeni 2.Dünya Savaşı'ndan gerilerde, 1930'lu yıllarda başlayan Piper (aslında firmanın kurucusu Taylor Biraderler olmakla birlikte firmaya ortak olan bay William Piper muhtelif ayak oyunları ile firmayı sahiplenmiş.. neyse bu başka bir hikaye) 2. Dünya Savaşı'nın hemen başlarında Amerikan Ordusu tarafından kabul gören Piper L-4 (O-59) hafif ulaştırma/keşif uçağı ile yükselmiştir. Yaklaşık 5.500 adet farklı görev ve uygulamalar için üretilen bu uçaklar daha sonraki yıllarda da askeri/sivil pek çok kullanım alanı bulmuştur. Ülkemize de ilk Piper L-4'ler Kara Kuvvetleri'nin Topçu sınıfı için gerekli olan ileri keşif/atış idare hizmetleri ve personelin eğitiminde kullanılmak için 1948 yılında girmişler. Daha sonraki yıllarda bu uçakların L-18 ve L-21 türevleri de hizmete girmiştir.
Model : Bronco Model'in sessiz sedasız 1/35 ölçekte çıkardığı bu model ortalıklarda pek gözükmedi. Ben de kaza ile www.hlj.com da varlığını hissettim. Model üzerine değişik fanteziler kurarken Revell Piper L-18 Cub çıkaracağını anons etti. Dikkatimi o yöne çevirdiğim bir anda e-bay de rastladığım cazip fiyatlı bu modeli almadan edemedim. Yaklaşık bir ay bekleyip ümidimi kaybettiğim anda postacı kapıyı çaldı ( iki sefer çaldırmadık çok şükür) . Model için bir inceleme yazısı yazmayı düşünürken kendimi bir anda yaparken buldum. Farkında olmadan kutuya dalmışım. Neyse ki başlamadan önce bir kaç kare ellenmemiş çerçeve fotoğrafı çekmiştim. Bunları daha sonra inceleyeceğim. Özet olarak oldukça temiz ve makul bir model olduğunu söyleyebilirim. Ölçeğine takılmazsanız keyif alınacak sivil/askeri bir model olarak bitirilebilir.
Yapım :
Motor detayları ile uğraşırken birkaç fırça darbesi ile akrilik tan attığım kokpit zeminine yağlı boya uygulayarak kontraplak görüntüsünü verdim (veya vermeye çalıştım). Onlar kururken lastiklerin merkezleme pimlerini silip düzgün ve izsiz şekilde yapıştırdım.
Ve kokpit...Mevcut dökümanlara göre kokpit bölgesinde pek çok ilave de değişiklik yapmak mümkün. Ama aklımda hızlı ve kutudan çıktığı gibi bir final olduğundan hepsini görmezden geldim. Kutu içinde çıkan bol miktardaki metal kemer tokalarını Tamiya banttan kestiğim ince şeritlerle birleştirerek kemerleri toparladım.
Gövde parçalarını ortalarına kokpit nahiyesini de alarak kapattım. Üst tarafta neredeyse yarısını oluşturan kokpit nedeniyle oturmayan yer görünmedi. Az miktarda macun sürmezsek olmaz ama. Hatta sürüp biraz da zımpara yapmak lazım .
Üstler tamam da altlar " ı ıhhh " (böyle bir reklam vardı sanki?) Gövde altı merkezleme pimleri, yolluk, kıllık derken bozulmuş ; tam karşılamıyor. Karşılayan yerleri Tamiya yeşil kafa ile soslayıp gerisi için macun uyguladım. Kuruyan macun düz takoz zımpara yardımı ile düzeltildi. Takoz kullanınca istenmeyen seviyesizlik de ahenkle dans edecek duruma geldi. Aşağıdaki fotoğrafa bakınca macunun bir kısmının solda , bir kısmın da sağda kaldığını görebilirsiniz. Bu da seviye farklılığı gösteriyor.
Üst taraftaki ufak zımpara işlerini hallettikten sonra boyanmış motoru içine alarak yapıştırılan motor kaportasını da gövdeye birleştirdim. Motor akrilik Tamiya silver ile boyanıp siyah yağlı boya ile silindi. Oldukça hoş yapım kılavuzu bu aşamada camların da montaja dahil edilerek kanadın gövdeye birleştirilmesini işaret ediyor. Fakat deniz akvaryumu boyutlarındaki camların boya/vernik v.s gibi işlemler sırsında temiz kalmasını garantilemem bu şekilde mümkün değildi. Kendimi biliyorum, kesin bir yerden bir duman,bir boya sızıntı eder bütün gazım kaçabilirdi. Bu sebeple kanopi üst parçasını kanatla birleştirerek maskeledim.
Aynı şekilde yan camları da içerden ve dışardan maskeledim. Dıştan boyanacak cam çerçeveleri aynı zamanda içten de görüleceği için çerçeve içinden de boya atılacak şekilde maskele yapmayı uygun buldum.
Ve ilk boya dumanı atıldı. Tamiya olive drab kullanarak çok hafif ve ince katlar halinde çerçeveler boyandı. Herhangi bir pürüz veya hata görünmediğinden boyamaya devam ettim. Model tek ana renginden dolayı bu aşamayı hızla terk etti.
Boya bitince heyecanla milliyet işaretlerimize yöneldim. Ancak kaynak fotoğraftaki bayrak ölçüsünü incelediğimde stoklardaki mevcut bayrakların buna uygun olmadığını gördüm. Bu aşamada model bekletmek caiz olmadığından hemen yöntem değiştirerek kendi bayrağını kendin yap projesine başladım. Eldeki mevcut kırmızı çıkartma kağıdından (her Türk uçak modeli yapanın vazgeçilmez ihtiyacı) gereken boyutta iki adet dikdörtgen zemin kestim. Elimde bulunan bu çıkartmanın uygulama şekli bilinenlerden biraz değişik. Modele yapışacak kısım kendinden yapışkanlı ve öteki yüzünde de bir koruma filmi var. Modele yapıştırdıktan sonra (ki sadece tek şansınız var) üstündeki koruyucu filmi ıslatıp çıkardım. Kuru yapışan çıkartma olduğu için beklemeden üzerine yine stoklardan celp ettiğim Turkuaz'ın ay-yıldızını kondurdum. Nizami olmasa da fotoğraftakine uygun bir bayrağı modele uygulamayı böylece becerdim.
Milliyet işaretlerinin tamamlanmasıyla model okey atıp "bittim ben" diyecek hale geldi. Bir modeli bu kadar hızlı bitmesine alışık olmayan bendeniz sağında solunda bir hinlik veya "olmamışlık" aradım. Sadece birkaç gergi / kumanda teli ve henüz ahşap rengi boyanmış pervane ( L-4'ler ahşap pervane kullanırmış o vakitler ) haricinde bir eksik "göreceli" olarak bulamadım. Telsiz panelindeki kulaklık jackını yapmadığımın farkındayım . Neyse teller 0.05mm'lik misinadan gerilerek, yapıştırıldı ve boyandı. Pervane yerine takıldı. Hafiften asker yeşiline bulanmış silindirlerin üzerine bir kez daha siyah yağlı boya geçilerek canlandırıldı. Modeli tamamlayıp güncelleme için fotoğrafladığım şu günlerde maalesef uygun açık hava yakalayamadığım için modelin doğru tonlarda çekilmiş fotoğrafını elde edemedim. Mevcut fotoğraf makinası da ömrünü tamamladığından bir takım garip ayarsızlıklar söz konusu, şimdilik idare .. Gelecek zamanlarda daha kaliteli fotoğraflar basmayı ümit ediyorum. İyi modeller, her bakımdan sağlıklı günler Özkan Türker © Ekim 2008
|
|||||||||||||||||
Bu sayfadaki yazı ve fotoğrafların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |