GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

 P-47D 40 “Big Stud”
 Tamiya  1/48
 Tolga Ülgür
 

 


Geçti Stockholm’ün sendromu. Sür eşeği Göteborg’a. Akıl tutulması diyerek haksızlık etmeyelim kavramlara. Güpegündüz
havai fişek patlatan korteks özürlüler diyarında uzun süredir devam eden Mediokrasi’yi bırakıp Ahmakrasi’ye yatay geçişi yapmış bulunmaktayız. Bunun kıymetini mi bilmeli nedir, zira yeryüzünde pek sık rastlanmıyor bu tür şaklabanlıklara. Önemli bir tarihsel ana mı tanıklık ettik yoksa biz?
Daha önceleri bu platformda kısaca dile getirmiştim ama biraz açmakta yarar var. Mediokrasi denen meret Frenkçe’den renkli Türkçemize -zorlanmadan ve de olduğu gibi- geçmiş. Sadece fonetik bir iki değişiklik mevcut, hepsi o. Frenkçe’deki “mediocre” (mediokr olarak okuyalım) sözcüğünden türemiş olduğunu söyleyerek başlayalım kafa ütülemeye. Türkçe kullanımda “orta- ortalamaya ilişkin” anlamında kullanılsa da işin aslı pek öyle değil azizim. Zira bu kavram frenklerde içerik değiştirerek küçümseyici bir deyiş halini almış ve “ortanın altında, yetersiz” anlamını ifade eder olmuş.(Moron’un kibarcası desek çok da sapmayız standarttan)


Korteks özürlülerin oluşturduğu kitleler sayesinde var olan ve de giderek genişleyen Mediokrasi sağlıklı demokrasiyi kemiren bir kurtçuk olarak kabul edilebilir. Dolayısıyla onun en büyük düşmanıdır demek hiç de yanlış olmayacaktır. Netekim olmamıştır da. Batı demokrasilerinde bu tehlikeye karşı -burjuvazinin itici gücünü de kullanarak- eğitime ve pozitif  bilimlere büyük önem vermişler (yeşşe Fransız Devrimi). Biz de zamanında böyle başlamıştık amma ve lakin
memleketteki gelişmiş burjuvazi noksanlığı bu çabanın göreceli olarak güdük kalmasına yol açtı maalesef. Ve Mediokrasi tehditine karşı esaslı bir savunma kurulamadı bu topraklarda. Üretken ve gelişmiş demokrasilerde seçimin liyakate uygun sonuç vermesine dayanan mekanizması, gelişmemiş demokrasilerde yerini negatif seleksiyona, yani liyakatsizin liyakate üstün geldiği düzene bırakır. Mediokrasi, negatif seleksiyonla birleşince, artık bulunduğu noktada kalamaz ve hızla aşağı, İdiokrasi’ye kayar. İdiokrasi’yi dilimize Ahmakrasi olarak çevirmekte hiçbir sakınca göremiyorum. Öyleyse çevirelim gitsin.

Ahmakrasi bir kez egemen oldu mu, onu değiştirmek ve düzeni üreten, sorgulayan, yeni çözümleri düşünüp yaşama geçiren bir şekle dönüştürmek neredeyse olanaksızlaşır. Çünkü eğitimin kalitesini yükseltmek, düzeni üretken hale sokmak için erki elinde tutanların harekete geçmesini beklemek abestir. Abestir, çünkü düzenin egemenleri, zaten liyakate boş veren olumsuz seçimin ürünü olarak oradadırlar. Peki ama bir parça korteksi harekete geçirseydiniz diye
itiraz edecek olsanız  “yok biz hep döner işi yaptık abi” cevabı aldığınız bir kitle ile karşı karşıyasınızdır. Ve “hassiktir “dışında buradan çıkardığımız sonuç; Mediokrasi ile Ahmakrasi bir fasit daire gibi birbirini besleyen çıkmazdan başka bir şey değildir. Bu döngüyü kırabilen bir örnek olduğunu hatırlamıyorum ben. Zira korteksin bulunmadığı hallerde beyin sapıyla ancak bu kadar olabilmektedir. Yani kara delik kaçınılmaz gibi. Zevk almayı denemek zorunda olduğumuzu hiç
sanmıyorum. O işi korteks özürlülere bırakıyorum. O halde?


Tüm bunları boşverip de biz yine modelciliğe mi dönelim? Pekala kafa ütülemeyi bıraktım. Projenin adı P-47D40 “Big Stud”. Her zamanki gibi Tamiya’nın kiti kullanıldı.(P-47M) Kokpitte aşina olduğunuz “Eduard” eklemeleri yapıldı. Kokpit dışında ise bir süredir bende saplantı halini alan “Barracudacast” tekerleri tercih edildi. Ve yine aşina olduğunuz Alclad ile boyandı. Çıkartmalar ise eski bir Hasegawa kutusundan aşırıldılar.
 

İyi modeller, korteksli günler

Tolga ÜLGÜR

Kasım başı 2015

     
     
     
     
     
     
     
     


 

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.