|
Anasayfa Galeri Menü | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Republic P-47D28 Thunderbolt | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Tamiya 1/48 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Tolga Ülgür | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bu yaptığım kimbilir kaçıncı P-47 modeli. Mahzendeki tozlu stoklar göz önüne alındığında daha yapılacakların yanında bu sayının pek de önemi yok aslında. Durum böyleyken Tamiya'nın bu güzel mücevheri üzerinde anlatıp durmaya da gerek yok aslında. Anlatılması gerekenler daha önce defalarca anlatılmıştı. Oralardan faydalanmak her zaman mümkün.
Yaptığım Thunderbolt Teğmen Ken Gallup un 1944 yazında kullanmış olduğu Ingiltere Raydon’daki 8 nci Hava gücü, 353 ncü avcı grubuna ait “Rat a Dat” isimli P-47D28. Bu tayyareyi yaklaşık 7 yıl kadar önce Hasegawa’nın kitini kullanarak yapmıştım. O zamanki koşullara göre fena değildi belki ama ; -hem yaptığım model elimden çıkmıştı -hem de Hasegawa yerine Tamiya'nın P-47'leri piyasayı istila etmişti. Bu istilaya karşı direnemedim bile . Hatta alkış bile tutmuşluğum vardır illegal telefon dinlemelerinde tescillenmiş olarak. Ama bu yandaş ve sefil medyanın işine yaramaz o ayrı.
Sonuç itibariyle “Rat a Dat” ı Tamiya’nın leziz kitini kullanarak yapmaya ve bu kez koleksiyonumda muhafaza etmeye karar verdim. Bunun için gerekli altyapı çalışmaları çok önceden tamamlanmıştı. Yapılan modelin D28 olması Tamiya’nın standart P-47D Bubbletop modelini kullanmayı yeterli kılıyor. D28 den sonraki modellerde kokpit tabanı düzleştiği için bu versiyonlarda Tamiya’nın “M” modeli uygun parçalar eşliğinde kullanılmalı. Kokpit içerisinde “Republic yeşili” olarak tanımlayabileceğimiz daha koyu tonlu yeşili kullanmayı sürdürdüm. Bunu yaparken -daha önceki yıllarda da söylediğim gibi -Gunze Sangyo’nun H308 numaralı akrilik boyasını kullandığımı da belirtmeden geçmeyeyim. Her ne kadar Tamiya nın cihazı mükemmele yakın olsa da ben yine gösterge paneli ile kemerlerde ilave ürünler kullandım. Gösterge paneli ile metal kemerler Eduard tan temin edildiler. Ayrıca gösterge panelinin arkasında kalan kimi kablo ve benzerini Squadron’un kitabına bakarak eldeki artık tellerden oluşturmaya çalıştım. Gerekli yıkama, kuru fırçalama ve bilumum detay boyama işleminin ardında kokpit bölgesi toparlanarak gövdeye yerleşmeyi bekler duruma geldi.
Gövde, kuyruk yüzgeçli versiyonların da yapılabilmesi için iki parçalı tasarlanmış. Bu biliniyor. Olsun ben yine de belirtmekte fayda görüyorum zira bu parçalar dikkatli yapıştırılmaz ise birleşme yerinden geçen panel bölgesine tesviye gerekeceğinden kaybolan kimi detayın yeniden açılması gündeme gelecek ki bu da metal renkli bitirilecek modelde nahoş sonuçlara yol açabilir.
Gövde parçalarının kendi arasındaki birleşimi halledildikten sonra toparlanmış kokpit parçası gövde içine- kanat açısının doğru kalmasını sağlayacak ikili destek parçasıyla beraber- yerleştirildi. Akabinde gövdeyi kapatarak ufak tefek tesviye işlerine yöneldim.
Kanatlar da birer lego gibi oturmaktalar. Maşallah..Bundan sonra hızlı bir şekilde gövdenin, kanatların ve yatay dengeleyicilerin yerleştirilmesi gerçekleşti. Tüm bunlar yapılırken arada gizli gizli motor parçalarını boyararak montajını yapmaya başlamıştım. Motor bölümünün de bitmesiyle boyamadan önceki son kontrollere geldi sıra.
Eh geçer not aldıysa başlayabiliriz boyamaya, ama nedense zihnimin derinlerinde biryerlerde bir seyler acele etmemi engeleyici frenlemeler yapmaktalar. Bu da neyin nesi ki? Bir tür “Ulan IETT şoförü yokuşu ikinci vitesle in” tabelasına maruz kalmışlığın bilinçaltında yuvalanarak küresel ısınmaya bağlı erime ve metan çözülmesiyle su yüzüne çıkıvermesi midir? Yoksa koşar adım yaşlanıyor muyuz?
Boyamaya öncelikle siyah akrilik astar atarak başlanıyor. Yeterince uzun süre kurumasını müteakip Alclad uygulamasına geçiliyor. Alclad ın farklı renkleri kullanılarak farklı panel tonları elde edildikten sonra “olive drab” rengindeki –gavurların ise “anti glare panel” diye tabir ettikleri- parlaklığı önleyici boya tatbik edildi. D-day bantları Tamiya akrilikler kullanılarak boyandılar. Bu da ayrı meşakkatli bir iş bence. “Aman eğri olmasınlar hastalığı” iştah kaçırabilir. Kutudan D28 lerde kullanılan Curtis Electric C542S e uygun olan pervane seçildi. Model bittiğinde yerine takılmak üzere gerektiği şekilde boyandı. Islak çıkartma olarak Aeromaster ve Superscale setlerinin bir karışımı kullanıldı. Sona yaklaşırken daha önceden temin ettiğim Ultracast’ın rezin tekerleklerini de dahil ettim. Sanırım çok daha iyi oluyor bu haliyle. Son olarak kokpit içerisine Tally Ho’nun metal nişangahını da ekledikten sonra anten telinin çekilmesi, kanopinin takılmasıyla model bitmiş oldu.
Hayırlı Modeller Tolga ÜLGÜR © Şubat 2011
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |