Tarihçe :
Jet döneminin Rusya'daki başlangıç modeli sayılabilecek Mig-15'in biraz daha toparlanmış hali olarak tanımlayabileceğimiz Mig-17 daha yüksek hızlı, geriye doğru daha keskin kanat açılı ve daha düzgün uçan bir uçaktır. Tasarım ve ilk uçuşu 1950'li yılların başlarında yapılmış, ancak yeterli miktarda üretimi yapılmamış olduğundan Kore Savaşı'na yetişmemişti. Bu gecikmeyi Vietnam Savaşı'nda telafi etmiş hatta Amerikan Kuvvetleri'ne karşı av uçağı olarak kullanılmıştır. MIG ailesinin bu modeli doğu bloğu ülkelerinin haricinde birçok Afrika ülkesinin de envanterine girmiştir .
Kit :
|
Trumpeter tarafından imal edilen ilk modellerden sayabileceğimiz model, kutusunu açtığınızda bol parçalı bir görüntü arz ediyor. Gri ve yumuşak renkli bir plastik malzemeden basılan parçaların kesilmesi ve yapıştırılması bir sorun yaratmıyor. Parçaların üzerinde görülen küçük ve bölgesel çapaklanmalar ise montaj sırasında sorun yaratabilir. Detay yönünden bakıldığında içe detay perçin ve panel çizgileri mevcut. Ancak bu detaylar bir zamanlar eleştirdiğimiz Matchbox modellerinin biraz daha "adam edilmiş" halleri... Uçağın detaylı çizimleri ile karşılaştırıldığında verilen panellerin ve perçinlerin çok da fazla olmadığını görebilirsiniz. Kokpit detayları bakımından da çok zengin denilemez. Özellikle daha sonra çıkan modeller ile karşılaştırıldığında Trumpeter'in acemilik dönemine geldiğini söylemek mümkün. Bir çok kısım çok fazla özenilmeden hazırlanmış. Modeli ciddi anlamda yapmak isteyenler yan sanayi detay parçalarını da tedarik etmeleri gerekiyor. Eduard'ın metal-erozyon detay seti (#32051) önerilebilir. Yabancı kritiklerde de kit hakkında bazı eksik ve düzeltmeler gerektiğinden bahsedilmiş (kanat finlerinin çok kalın olması gibi). Sanırım bu da "doktora tezi" şeklinde değerlendirilmesi gereken modellerden birisi. Ama "gözlerimi kaparım modelimi yaparım" felsefesi ile de toparlanıp güzelce bitirilebilecek bir model diyebiliriz. |
|
|
Kit içinden çıkan ıslak çıkartmaların haricinde bu uçağı kullanan yirminin üzerindeki ülkeye ait birbirinden farklı yüzlerce boyama şeması modelciler için pek çok seçenek sunabilir. Eagle Strike firmasının ürettiği çıkartma setleri tavsiye olunur. |
Yapım :
Modelin yapımına klasik kokpit görüntüleri ile başlamak isterdim ancak daha önce acil olarak halledilmesi gereken bir sorunla (başlarken sorun mu olur demeyin...) icraata geçtim. Modelin gövdesi gerçeğinde olduğu şekilde kanat arkasından ayrılabilecek şekilde verilmiş . Hani olur ya hevesli birisi içindeki motor kısmını da yapıp (o da modele dahil) diorama şeklinde sergileyebilir düşüncesiyle... Buraya kadar her şey normal. Ama modeli tek parça yapıp motoru da takmamaya karar verirseniz (benim gibi) o zaman sıkıntı başlıyor. Gövde sağ ön-arka parçalarını alıştırıp yapıştırdım . Aynı işlemi sol parçalara yaptığımda ise sağ tarafa uyum sağlamadığını gördüm.
|
|
|
Sorun, sol iki parçanın arasına yaklaşık 1mm kalınlığında Evergreen plastik levhadan kesilen bir parça ile çözüldü. Gövde bu şekilde kurumaya bırakıldı . Tam kurumadan sonra macun-zımpara yapılarak aynı seviyeye getirildi.
Kokpit ile ilgili bu aşamada söylenebilecek çok fazla bir şey yok. Aslında tepeden tırnağa elden geçirilip detaylandırılması gerekir ama bu seçimi yapmayıp kitten çıkan parçalarla yetindim. Kokpit Tamiya XF-23 ile boyandıktan sonra detaylar boyandı ve yağlı boya ile eskitmeleri yapıldı.
Gövdenin uyum problemlerinin kurumasını beklerden gözüm iniş takımı kapaklarına takıldı. Bay Trumpeter küçücük kapağın içine üç tane kalıp iticisini sıkıştırınca ortaya gerçeği ile hiç ilgisi olmayan bir detay çıkmış. Bunları düzeltmek yerine yenisini yapmak daha kolay geldi. Yine plastik levha ve ince kağıt bant şeritleri kullanarak daha makul kapaklar elde ettim.
Yapım kılavuzunda kuyruk ağırlığı ile ilgili bir uyarı verilmemiş (herkes modeli iki parça yapacak ya ! ) . Sadece "ağırlık kullanmazsanız gövdenin altına çubuk dikin" gibi zekice (!) bir öneri var. Modeli tek parça yapmaya kalkınca oluşacak kuyruk ağırlığını sorununu çözmek için kokpiti yerine yerleştirip gövde altına gelen parçanın içine av saçması doldurdum. Bu saçmaların yerinden oynamaması için üzerine epoksi yapıştırıcı döktüm ( bu tür uygulamalarda plastik yapıştırıcı kullanmayın, üzülürsünüz !) .
Sorun mu çözeceğiz model mi yapacağız belli değil... Ama bu sefer ben kaşındım... Gövdeyi kapattığımda yön dümeninin firar kenarı normalden kalın bir görüntü oluşturdu. Her iki yandan da eşit miktarda inceltmeye çalışırken gövde içindeki itici pimlerinin oluşturduğu çukurlar dışarıya patlayıverdi ! Mecburen bu kısımları tamamen açıp temizledim. İçlerini resin doldurdum, tamamen kuruduktan sonra Tamiya macun ile son düzeltmeleri yaptım.
Modelin kaba inşaatı (!) bittikten sonra hem yüzeyde oluşan detay eksiklerini daha fazlası ile tamamlamak hem de boyası dökülmüş görüntüsü vermenin ön çalışması olarak modeli alüminyum folyo bant (doğalgazcıların kullandığı bant) ile kapladım (uygulama için Betty'ye bakabilirsiniz) . Kaplama bittikten sonra model Gunze Sangyo boyalarla boyandı. Boyama şeması olarak Eagle Strike çıkartma setindeki Polonya Hava Kuvvetleri uçağını seçmiştim. Verilen yaklaşık FS (Federal Standart) renk kodlarının bir şekilde geç dönem Luftwaffe renkleriyle uyuştuğunu görmek memnuniyet vericiydi. Tam olarak ne olduğunu çözemediğim renk kodlarıyla boğuşmak yerine "göze hoş görünen" şekliyle modelin boyamasına geçtim. Modeli maskeleme yapmadan yumuşak geçişlerle boyadım Boyamayı çıkartma uygulaması ve yağlı boyalı detaylandırmalar takip etti. Daha sonra musluk altında 1200 numaralı su zımparası ile yapılan boya aşındırmalarına başladım. İstediğim yumuşak geçişli boya aşınmaları elde etmeye çalışırken bazı bölgelerde metal folyoya tutunamamış boya koparak söküldü. Ben de buralara hiç dokunmadan öylece bıraktım. Metalik eskitmeyi takiben modele tekrar vernik attım .
Boya işleminden sonra kanopi, depolar, iniş takımları, anten, kanat ucu lambaları gibi detayları ilave ettim. Her iki kanatta da bulunan pitot tüplerini K&S alüminyum boru ve enjektör iğnesi kullanarak yeniden yaptım .
Tam model bitti diyerek fotoğraflarını çektiğim sırada kutu içinde kendi halinde dolaşan bir parça buldum. Yapım klavuzunda da belirtilmeyen bu "muamma" nın gövdenin arkasına , eksoz çıkışına gelmesi gerektiği modelcinin zeka seviyesine bırakılmış. Trumpeter çalışanlarının kulaklarını çınlatarak eksik parçayı da yerine koyarak modeli en son haline getirdim.
Özkan Türker © 2005
ozkan@ozkanturker.com
