GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

Daimler 1917 Marienfelde Kamyon
Aviattic 1/32
Özkan Türker
 

Birinci Dünya Savaşı dönemi ölçekli modeller söz konusu olduğunda diğer dönemlere göre her zaman bir adım geride kalmıştır. Yüzyıl önce gerçekleşmiş olmasına rağmen özellikle bir diorama yapmayı düşünüyorsanız  araç ve figür konusunda pek şansınızı olmadığını görürsünüz. İkinci savaş ile ilgili kimsenin aklına gelmeyecek ıvır zıvır çıkarmaktan sıkılan üreticiler son yıllarda saatlerini geri alarak nispeten biraz daha bu döneme ait modeller çıkarmaya başladılar. Özellikle Wingsnut Wings ile alevlenen  1/32 ölçekli uçak yelpazesi doğal olarak beraberinde bu modelleri diorama olarak destekleyebilecek araç, ekipman ve figür konusunda da zenginleşmeye başladı.

Bu çalışmalardan birisi de Aviattic firması tarafından çıkarılan Alman Daimler Marienfelde kamyonu oldu. Özellikle hava birliklerinin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik 1917'den itibaren üretilmeye başlayan bu aracın farklı modelleri ile 1926 yılına kadar alıcısı olmuş. Bir diorama çalışması kapsamında ben de bu kamyon modelinden yapma şansı elde ettim.

Aviattic tarafından titiz bir araştırma sonucu üretilen kit resin, foto-indirme metal, çıkartma ve bir miktar metal boru, tel levha gibi malzemelerle desteklenmiş. Multimedya olarak tabir edilen bu malzeme kokteyli yüzyirmi kraliçe parası gibi (bizler için) pek de sevimli olmayan bir bedel karşılığı temin edilebiliyor. 

 

Foto : www.aviattic.co.uk

Bu "multimedya kit" cümlesi çok cezbedici  görünse de içerik ; kapağı yeni açılan kereviz tenceresi gibi çıkabiliyor. İlk bakışta gözüme çarpan bozuk bir şase oldu. Resindir olur böyle şeyler derken parçaların da ahenkle dans etmediğini gördüm. Bir şekilde ölçek farkı varmış gibi geldi. Bu işin uzmanı olan kişi (yani üretici) ile yapılan birkaç yazı çizi neticesinde farklı üretim serilerine ait parçaların karıştığı belirtilerek durumdan duydukları üzüntüyü de belirterek beni kit ile baş başa bırakarak sessizce çekildiler. Fazla celallenmeye zaman harcamadan kit üzerinde ufak tefek cinayetler işleyerek toparlamaya başladım.

Zaman ve şartlara bağlı olarak resin parçalarda oluşabilecek çarpılmalar çok sıcak su içinde bir miktar bekletilerek yumuşamasının ardından düzeltilebiliyor. Fakat bu firmanın kullandığı pek acayip malzeme esnek ve zeki olduğundan aslında dönmeyi pek kabullenmedi. Bu durumda şaseyi cebren ve biraz hile ile kasanın taban parçasına ve kabin bölümüne yapıştırarak doğru durması konusunda ikna ettim. İkinci problem olarak defransiyel ve şaft arasındaki uyumsuzluk bu aşamada kendini gösterdi. Birkaç farklı yol aklıma gelse de en kestirme olanını uygulayarak buradaki sıkıntıyı da giderdim.

Şasedeki eksen çarpıklığı düzelse de yatay doğrultuda hala sıkıntılar bulunuyordu. Bunu da şaseyi kabin ile kasa arasındaki noktadan esneterek düzelttim. Bu aşamada meydana gelen çatlak kısım CA yapıştırıcı marifetiyle dolduruldu.

Kitle ilgili son (sanırım) sıkıntı kasanın montajında ortaya çıktı. Bu kısımda da  kasa kanatları 3mm kısa ve dar olarak birleşmeye çalışıyordu (kırmızı ile gösterilen hat). Trafiğe bu şekilde çıkması uygun olmadığı söylenince ön ve arka kapaklara ilave yaparak ama yan kapakları yeniden imal ederek yola devam ettim.

Yan kapakları 1.5mm dekota levha kullanarak ama doğru ölçüde kestim. Ahşap görünümü vermek için kalın zımpara ile dekotanın parlak ve temiz yüzeyini bozduktan sonra kit içeriğinde bulunun foto-indirme parçaları, diğer bazı eksik ama olması gereken detayları (cıvatalar gibi) ilave ederek montajı tamamladım. Gelelim boya uygulamasına.

 

 

Kabin kısmını toparlamadan önce iç kısımlarda kalan detayları ve boyama işlerini tamamladım. Kabini toparladıktan sonra bu kısımlara müdahale etme şansı oldukça zayıf (en azından benim için) bir ihtimal.

 

Güzel hazırlanmış yapım kitapçığı renkler konusunda farklı seçenekler olabileceğini belirtmiş olsa da ben daha önceden de tanıdığım Field Gray ile devam etmeye karar verdim. Ana renk olarak Mr.Hobby H70 (RLM02)  kullandım. Ancak bu rengi tek ton olarak kullanmak yerine beyazla daha açık, ana renk ve daha koyu bir yeşille daha koyu olmak üzere üç farklı tonda attım. Bundan  sonra yağlı boya ile tonlamalara giriştim. Paneller üzerine dokunduğum küçük miktarlardaki Cadmium Yellow, Titanium White, Permanent Green Light, Raw Sienna ve Burnt Umber (1) renklerini harmanlayarak ana renk üzerinde bir tonlama yaptım (2). Son olarak geniş yumuşak bir fırça ile geçişler arasındaki keskinlikleri yumuşattım (3).

 

Kaportanın sağ tarafı yağlı boya ile tonlanmış , sol tarafı ise ana renk haliyle görülüyor . Benzer bir etki yaratmak farklı malzeme ve tekniklerle de mümkün . Tercih modelciye kalmış.

 

Yağlı boya ile tekrar tonlanmış motor kaportası ve henüz bu uygulama yapılmayan üç ton yeşil ile boyanmış kabin kısmı arasında net  fark belli oluyor.

Ana boyama işleminden sonra  sarı metal (pirinç) kısımların boyamasına geçtim. Bu parçalar için gövde ile aynı renk seçeneği de olmasına rağmen ben monotonluk olmaması için bu kısımları sarı olarak boyamayı tercih ettim. Foto-erozyon olarak verilen radyatör ızgarası ve Daimler yazısı sarı metalden üretildiği için  boyasız olarak kullanmaya karar verdikten sonra diğer sarı olması gereken yerleri Mr.Hobby 219 Brass ile boyadım. Boya tamamen kuruduktan sonra bu kısımları burnt umber yağlı boya ile hafifçe yıkadım.

 

Şeffaf kısımlar için kutu içine konulan asetat parça üzerinde (kitapçıkta gösterilmiş olmasına rağmen) gereken parçalar kesili olarak verilmemiş. Modelcinin el becerisine güvenilen  bu aşamada kumpas yardımıyla hassas bir şekilde ön cam parçaları kesilerek yerlerine yapıştırıldı. Farlar için gereken yuvarlak parçaların kesilmesi için  bir zamanlar 10TL gibi bir paraya tereddüt etmeden aldığım zımba seti boy gösterdi. Uygun çapa yakın ölçüde kesilen iki düzgün yuvarlak parça az bir zımpara müdahalesiyle yerlerine tam olarak oturdu. Şeffaf parçaların yapıştırılmasında beyaz tutkal kullanmak sonucu rezil edecek sürprizlerden uzak durmak için tek yol olarak tercih edilmeli.

 

Boyası dökülmüş ahşap kasa için Tamiya XF-78 Wooden Deck Tan ile zemin rengi attıktan sonra bu kısımları yine yağlı boya burnt umber ve raw sienna kullanarak tonlama  ve silme yaptım. Kasanın birkaç günlük kuruma süresinden sonra ahşap izlerinin daha belirginleşmesi için sentetik tiner ile inceltilmiş siyah yağlı boya çok hafif bir yıkama yaptım. Bunun da kurumasını takip eden süreçte yassı yumuşak bir fırça ile titanium white ve cadmium yellow  yağlı boyayı çok hafifçe fırçalayarak açık tonlamalarını bitirdim.

Yağlı boya ile eskitilmiş sarı kısımların köşeleri yine Mr.Color brass ile kuru fırça dokunuşlarıyla parlatıldı.

Diğer aksesuarların da ilave edilmesini takiben eskitme ve tozlama için kuru pastel boyalardan yararlandım. Başlangıçta yaşanan sıkıntıları görmezden gelebilirsek yapımı keyifli ve dönemi için pek az bulunan tipte hoş bir model olarak bittiğini söyleyebilirim. Kısa zamanda bir diorama ile değerini arttıracağından şüphem yok.

İyi modeller

Özkan Türker

Mayıs 2020

 

 

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.