|
Anasayfa Galeri Menü | ||||||
Junkers Ju-87G2 Kanonenvogel | ||||||
Hasegawa 1/32 | ||||||
Özkan Türker | ||||||
Uzun bir aradan sonra yeni bir güncelleme ile tekrar karşınızdayız. Bir süredir eskileri tamamlamadan yeni modele başlamama cezamı çekmekteyim. Ceza manda derisinden bir miktar küçük çalışma ortamım tarafından kesildi bana. Baktım ki elime yapışan modeller sebebiyle yeni açılan kutuyu koyacak yer kalmamış ehh o zaman hadi bakalım ortalık temizlemeye ... Yarım kalmış birinci modelimiz yaklaşık iki yıldır o raf senin bu dolap benim dolaşan Stuka idi. Yaklaşık iki yıl olmuş başlayalı. Aslında neredeyse finişe yakınmış fakat şu solucan kamuflaj sebebiyle epey bir gerilmiş zavallı. Başa sarıp anlatayım:
Stuka ile ilgili pek fazla malumatfuruşluk yapacak zaman bulamadım , zaten hemen hemen herkes biliyor. Adetim olduğu üzere internet ortamında millet neler yapmış diyerek gezinince açıkçası pek fazla kayda değer değişik örnek göremedim; genelde kutudan çıkan Ulrich Rudel'e ait model toparlanmakta. Biraz daha eşeleninde Josef Blümel tarafından uçurulan bir Stuka'nın boyama şemasını buldum. Standart kamuflaj üzerine işi gücü olmayan bazı şahsiyetlerin düzenlediği kış kamuflajı oldukça cezbedici geldi. Ehh fazla eşelenince kaşıntı tuttu yapmak lazım şimdi bunu...
Tayyarenin kokpit bölgesi oldukça detaylı sayılır. Yan paneller, ortadaki konsollar, göster paneli kafi miktarda detaya sahip. Tatmin olamayanlar için muhtelif setler de mevcut ama benim için yeterli geldi. Sadece Eduard kemerlerinin ilavesiyle toparlandı Hasegawa ne verdiyse...
Küvete benzer haldeki kokpit iki gövde yarısı tarafından sarılıyor. Kenarlarda biraz direnme ile karşılaştıysam da firketelerin yardımıyla bu sorunu çözdüm. Her pozisyona girebilen bu alüminyum firketeler oldukça kullanışlı. Gövdenin kapatılmasından sonra sıra kanatlara geliyor ki burada bir kritik işler var. Kanat kökü alt-üst iki parça olarak verilmiş . Gövde ile birleşiminde bir miktar boşluk bırakıyor, bu kısımlara ince plastik levha takviyesi ile dolgu yapmak gerekti. Ana kanat yine alt-üst iki parça olarak verilmiş. Bunların yapıştırılmasından sonra sıra hepsini bir araya getirmeye geldi. Kanat içine her iki kanadı taşıyacak bir kiriş yerleştirilmiş ki uzun ve geniş kanatları taşıması için gerekli. Her iki kanat bu kirişe sorunsuz geçip yerleşiyor. Ancak kanatların birbirini tam karşılamasında biraz sıkıntı var. Bu parçalar esnek ve birbirini karşılayacak herhangi bir kılavuz parçası yapılmamış, modelcinin becerisine bırakılmış. Biraz sabırla üstesinden gelinmeyecek bir şey değil. Kanat ucu parçaları da ayrıca verilmiş ve biraz dikkat ve tesviye ile seviye farkı yaratmadan tamamlanabiliyor.
Genel montaj tamamlandıktan sonra yoklama amacıyla bir miktar astar attım, gerekli düzeltmeleri de yaparak boyamaya geçecek duruma geldik.
Boyama işlemi kutuda verilmiş şablonlar yardımıyla Tamiya ve Gunze Sangyo boyalar kullanılarak tamamlandı. Vernik ve takiben ıslak çıkartmalar da yerlerine yerleşti. Uçağın çağrı işaretleri ise lazer kesim maskeler kullanılarak boyandı. Buraya kadar tıkırında giden işler kış kamuflajının solucanlarına gelince biraz ağırlaştı. İlk önce bunları su bazlı beyaz markör ile yapmak aklıma geldi. Denemeden neye benzeyeceği görülmez dedim. Denedim de... Gövde ve kuyrukları markörle çizerek bu paterni yapmak epey bir zamanımı aldı . Sonuç olarak başarılı görünse de genel olarak bu ölçekte istediğim havayı vermediğini farkettim. İçime sinmedi açıkçası... Belki daha küçük ölçek için bir çözüm ama bu model için değil diyerek kendimi ikna ettim ve model doğruca duşa girdi. Neyse ki su bazlı mürekkep hiç itiraz etmeden ve geriye iz bırakmadan yok oldu gitti...
Sonrası uzun bir bekleyiş. Neden ? Nedeni bilinmez. Başlansa bir günde bitirilecek kıvama gelmiş bir kamuflaj için gerekli psikolojik hazırlık falan filan. Model kutuda yattı aylarca. Sonra bir gün elimde tabanca ince ince beyaz boya sıkarken buldum kendimi ve gerisi hızlı geldi. Tek seferde bitirmek benim kabiliyetimi aştığı için birkaç düzeltme seferi yaparak göze daha hoş görünen şekliyle model tamamlandı. Beyaz solucanların modele verdiği donukluğu biraz yağlı boya yıkama ve eskitmelerle toparladım. Şeffaf parçaların maskelenmesinde Eduard'ın maskelerini kullandım. Bu tür modeller için özellikle paraya kıyıp bu maskeleri kullanmak gerekiyor, sonuç hem daha düzgün hem de kolay kesinlikle... Modelin toparlanması biraz gaz ve epey miktar keyif verdiğinden derhal bir diğer yarım bırakılmış kutuya (P-40B) yöneldim ... Tutmayın beni... İyi modeller Özkan Türker © Aralık 2012
|
||||||
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |