Tarihçe :
Luftwaffe için orta halli bombardıman uçağı olarak Junkers'in tasarladığı Ju-88 modelinin gelişmiş bir versiyonu olan Ju-188 aslında Ju-88B modeli olarak daha savaşın başında proje olarak mevcuttu. Ancak hava kuvvetlerinin bu tipe ilgi göstermemesi ve gerekli motor ihtiyacının karşılanamaması yüzünden uzun süre rafta kaldı.
Savaşın ilerleyen yıllarında He-111 ve Ju-88 modellerinin yaşlanması ve daha yüksek kapasiteli bombardıman uçağı ihtiyacı projenin tekrar uygulamaya konmasını sağladı. Ancak yine de ağır savaş şartları ve motor teminindeki güçlükler sebebiyle Ju-188 çok fazla miktarda üretilemedi. BMW motora sahip Ju-188E1 modeli Şubat 1943'ten itibaren teslim edildi. Jumo motora sahip A modelleri de bunları takip etti, ancak üretim boyunca motor teminindeki problemler hep devam etti. Temel olarak Ju-88 gövdesi üzerine geliştirildiğinden kanat altı taşıma istasyonları uçağın performansını etkilemiştir. Buna rağmen performans ve fazla bomba kapasitesi gerektiren özel görevlerde kullanılmak üzere Ju-88 birliklerinde kullanılmıştır.
|
Model : Elimizdeki model Dragon tarafından oldukça uzun zaman önce çıkarıldığı için artık herhangi bir yerde rastllayıp edinmek biraz zor ancak diğer versiyonları bulunabilir. Dragon'un gri yumuşak plastikten ürettiği kit birçok Ju-88 versiyonu için tasarlanmış. Bu nedenle kutuda çoktan seçmeli parçalar epey bir yer tutuyor. Küçük detaylarda hafif çapaklanmalar olsa da temizlenmesi sıkıntı yaratmaz. Ancak motor kaportası gibi detaylar çok parçalı olarak tasarlandığından montaj sırasında uğraştırabilir , biraz dikkat etmek lazım. Kit içinde ayrıca metal detay parçaları da mevcut ancak koltuk kemeri gibi ayrıntıları malesef yok. Yapım kılavuzu detaylı ve anlaşılır şekilde tasarlanmış. Modelde kullanılacak renkler Gunze Sangyo bazlı numaralarla verilmiş ancak genel boyama için her nedense bu boyalardan karışım formüllere gerek duyulmuş. |
|
Yapım :
Bu modelin farklı versiyonlarından birkaç tane yapmıştım. Bu sebeple sıkıntılı yerlerini ve çözümlerini baştan planladım.
Model aynı anda bir kaç alt montaj grubu ile çalışarak ortaya çıktı. Öncelikle uzatılmış kanatlarda daha önceden yaşadığım oturmama problemlerini çözmek için uçtaki ek parçalarını ayrı ayrı alt ve üst ana parçalara yapıştırdım ve kurumaya bıraktım. Daha sonra pilot mahalline yöneldim.
|
|
|
Uçağın kokpit kısmını saran 60 watlık ampul büyüklüğündeki (tamam biraz abarttım) şeffaf küre nedeniyle her şey gözler önünde... Neyse ki bay Dragon kokpit konusunda cimri değil. Detayları yeterli sayılır. Kutudaki metal detay setinde çıkmayan kemerleri Squadron'un Luftwaffe kemer ve toka setinden temin ettim. Her ne kadar ölçek ve gerçeklik konusunda bende şüphe uyandırdıysa da modeli fazla bekletmemek için devam ettim. Bir başka durum ise kokpit rengi ile ilgili. Dragon yapım kılavuzunda RLM66 türevi bir kokpit rengi (ki ben de doğru olduğunu düşünüyorum) verdiği halde elimde bulunan diğer iki referansta tamamen olmasa da kokpitte RLM02 kullanıldığı görülüyor. Ayrıca Wing Masters dergisinde gördüğüm Ju-188 modeli de bunu destekler nitelikteydi. Vardır bir hikmeti diyerek ben de bu yönde devam ettim.
Kanat montajına geri dönelim. Kanat alt-üst parçalarını ayrı ayrı montajlayıp birbirine bu şekilde yapıştırınca sadece hücum ve firar kenarlarında minik farklılıklar çıktı. Yapım kılavuzuna göre yapsaydım bu fark kanat alt-üst yüzeylerinde daha bariz ve düzeltmesi zor şekilde olacaktı. Montaj hattındaki diğer parçaları da birleştirince model boyaya hazırmış gibi oldu.
|
Boyama şeması olarak KG5 'te görevlendirilmiş ve standartlara uymayan bir uçağı seçmiştik. Kabaca RLM76 üzerine RLM74 ile zürafa desen diyebiliriz. Benekler arasında geçiş görülmüyor. Modelin üst kısımları öncelikle Tamiya akrilik XF-23'ten karıştırarak yaptığım RLM76 benzeri bir renk ile boyadım. Bunun üzerine atılacak desen için farklı maskeleme usülleri denediysem de en sonunda maskesiz serbest el boyamaya karar verdim. |
|
Oldukça ince ve düşük basınçlı atılan beneklere rağmen istenmeyen püskürmeler ve kaçışlar oldu (2) . Bunları üst üste boya ile kapatmak yerine bu sefer kalem şeklindeki silgi ile silmeyi denedim. Silgi çok ince zımpara etkisi ile bu ufak boya noktalarını hemen temizledi. Birkaç denemeden sonra bu yöntemi modelin tüm üst yüzeyine uygulayarak taşan boya geçişlerini sildim(1).
Modelin alt rengini müteakip yağlı boyalı panel belirleme işlemlerini yaptım . Model kururken sera görünümlü kokpit camlarını toparlamaya yöneldim. Oldukça ince ve saydam olan bu parçaları bozmadan toparlamak en büyük hedefim oldu. Bu nedenle maskelemeyi mevcut malzeme ve teknikler ile yapmak yerine ,biraz da Tolga'nın hararetli tavsiyesi ile, paraya kıyıp Eduard kokpit maskeleri ile yaptım. Eduard'ın Kabuki denilen malzeme ile geliştirdiği bu sistem sayesinde maskele işi oldukça pratik ve hızlı sonuçlandı.
Maskelemenin ardından önce kanopinin içerden görünen rengi olarak RLM02 atıldı.
İç rengi takiben ana renk olan RLM76 boyandı.
Kanopiyi yerine geçici olarak oturtup koyu gri beneklerin geçişlerini uygun olarak devam ettirdim.
Maskeleri kaldırdıktan sonra iç kısımda oluşan hafif boya dumanlanmasını temizledim. Mevcut parlaklık pek memnun edici olmadığı için minik bir fırça marifetiyle sadece şeffaf kısımlara Future sıvısı sürerek istediğim parlak ve şeffaf görüntüyü buldum. Silahları yerleştirip şeffaf parçaları yerlerine kalıcı olarak yapıştırdım.
Geri kalan işlemler her zamanki gibi rutine bağlanan vernik-çıkartma-eskitme işlemleri... Eksoz izleri tabanca marifetiyle yapldı .Anten olarak misina kullandım. Ancak bundan sonraki projeler için Ahmet Kaya'dan edindiğim sentetik peruk malzemesi çok daha güzel görünecek ...
İyi modeller
Özkan Türker © 2006
