|
Anasayfa Galeri Menü | ||
Heinkel He-111H6 | ||
Monogram 1/48 | ||
Tolga Ülgür | ||
|
||
Tarihçe Heinkel 111 İkinci Dünya Savaşı’nda, Blitz* boyunca Luftwaffe’nin ana bombardıman uçağı olarak kullanılmıştı. HE111 ilk uçuşunu 1936 da sivil amaçlı bir tasarım olarak Lufthansa için yaptı. Sivil amaçlı kullanımda 10 yolcu kapasitesine sahip uçağın askeri versiyonları da geliştirildi. Her biri 1000-1800 kg. luk SC1000 ve SC1800 bombalarını taşıyabilmekteydi. O dönem geliştirilen pek çok Alman uçağı gibi He-111'ler de test ortamlarını İspanya iç savaşında geçirdiler.
Britanya Savaşının başlarında HE 111’ler Hurricane ve Spitfire’lar için kolay birer hedef oldular. Me-109 ve Me-110'ların refakati koruma sağlasa da bunların yakıtlarının azalarak geri dönmelerinden sonra kolay birer hedef olarak uçmaya devam ediyorlardı.
He111’ler Kraliyet Hava Kuvvetleri avcılarından korunmak maksadıyla bir süre Londra saldırılarında gece bombardıman uçağı olarak kullanıldılar. Britanya savaşı ve Blitz süresince verilen kayıplardan sonra He-111’ler torpido taşıyıcı, planör çekici gibi farklı görevler için geliştirilmeye başladılar. Doğu cephesinde ise 111’ler özellikle Stalingrad Savaşında nakliye uçağı olarak kullanıldılar. Savaş boyunca üretilen He111 sayısı 7000 den fazlaydı.
Oldukça çeşitli versiyonu üretilen He111’ler hakkında aşağıdaki gibi basit bir ayrıma gidebiliriz: He-111 B : 1936 sonunda üretilen ilk modeldi. 800-950 HP lik farklı Daimler Benz (DB-600) motorları kullanıldı. He-111 E : 1000 HP lik Junkers Jumo211A motorları kullanıldı. Motor değişikliği nedeniyle motor kaportasının önüne radyatör girişleri ilave edildi. He-111 J : 1938 de tekrar Daimler Benz DB 600 motorlarına dönüldü.”Pencil nose” olarak adlandırılan eski burun yapısının kullanıldığı son versiyondu. He-111 P: 1938 sonunda 1175 hp lik DB601 N motorları kullanılarak üretilmeye başlandı. Bu versiyonda görüş açısını iyileştirmek için ön kısmı tamamen değiştirilerek He-111'ler daha çok bilinen tamamen camla kaplı asimetrik burun yapısına kavuştular. He-111 H :1939 sonunda “P” modelinden hemen sonra başladı. He111 H’ler de motor dışındaki detaylarda hemen hemen bir önceki versiyonun aynısı idi. H versiyonunda Daimler Benz yerine 1200 hp. lik Junkers Jumo 211 D1 motorları kullanıldı. H6 dan itibaren ise 1340 hp.lik Jumo 211 F1 motorları kullanılmaya başlandı. H6, “H” modelinin en çok üretilen alt versiyonu oldu .
H serisinin savaş boyunca birçok alt versiyonu üretildi.Bunlardan en sonuncusu 1944 sonbaharında üretilen He-111 H 22 idi. Modeli yapılan 1942 yılında KG100 de görev yapmış 6N-MH gövde numaralı He111 H6. *Blitz: 1940 ağustosundan 1941 ortalarına kadar İngiliz şehirlerine karşı sürekli devam eden gece saldırıları için İngilizler tarafından Almanca “Bliztkreig” kelimesinden türetilmiştir.
Model:
He111’in neredeyse 10 yıllık sebepsiz depo hapsi cezasını 2005 yılında tamamen içime sindirerek çıkarttığım bir af ile sona erdirdim. Kit, Monogram ın yeni nesil üretimlerinden. İçe detaylandırılmış yüzeyler oldukça kaliteli. Artık üretimde olmayan bu kit Monogram kalıpları kullanılarak Revell tarafından bu yıl tekrar piyasaya çıkarıldı.
Kutudan 126 adet parça çıkıyor. Kokpit oldukça detaylı sayılır. Piyasada modifiye amaçlı az sayıda kokpit setleri mevcut ancak, ben kitin muhteviyatını yeterli bularak bu şekilde devam ettim.Modelde, yapısı gereği önemli yer tutan şeffaf parçaların kalitesi birkaç istisna dışında oldukça iyi. Gövde yanındaki ikişer adet pencere daha iyi kotarılabilirdi. Biraz kalın ve yeterince şeffaf değiller.
Asimetrik cam burun ise oturma sorunu hiç bulunmamasına rağmen bir parça daha ince ya da şeffaf olabilse kusursuz olarak nitelendirebilirdik. Yine de bu haliyle iyi iş görüyor. Ancak en sorunlu şeffaf kısım pilot koltuğunun üstünde bulunan, tavan kısmı. Bu parçanın derdi şeffaflıktan ziyade simetrisi . Çapak, vs. yi temizlediğimde ön cam ile arasında milimetrik de olsa boşluk kaldığını fark ettim. Aslında bu farkındalık için özel görüş aletlerine gerek yok. Buralarda biraz uğraşmak gerekmekte. Çıkartma olarak kutudan iki versiyona uygun set çıkmakta. Bunlardan biri, Britanya savaşında gece bombardımanında kullanılmış, diğeri ise Italya da kullanılan torpido taşıyıcı HE111 için.
Yapım Yapıma kokpit içindeki elemanları RLM 66 ya boyayarak başladım. Kutudan çıkan kendinden kemerli koltuk oldukça iyi. Kokpit kısmı boyandıktan sonra yağlı boya ve kuru fırça eskitme safhalarını takiben bitirilerek montaj için bir kenarda beklemeye alındı. Daha sonra gövde içindeki görünen alanlar da RLM66 ya boyanarak eskitmesi yapıldı. Gövde yanlarındaki ve gondoladaki pencereler yerlerine yapıştırıldıktan sonra gövde birleştirildi. Gövdeden sonraki safhada, kanatları bir araya getirdikten sonra gövdeye montajı gerçekleştirildi. Kanat köklerinin gövdeyle birleşiminde, alt kısımlarda az da olsa seviye farkları oluştuğundan, buraların tesviyesi ile bir parça zaman kaybettim. Kaybolan az sayıdaki panel detayı daha sonra tekrar açıldı.
Anlatım olarak kısa gibi gözükse de modelin büyüklüğü göz önüne alındığında gövdenin ve kanatların toparlanıp boyaya hazır hale gelmesi biraz zaman aldı. Bomba haznesi için Monogram iki ayrı seçenek sunmuş.
1-Bomba kapaklarını kapalı olarak yapmak. 2-“External bomb rack” tabir edilen dışa doğru şişkin yapıyı tercih ederek daha büyük bombaları ya da torpidoları taşıyacak şekilde yapmak. Ben yüklü yapmasam da biçimsel kaygılarla ikinci seçeneği tercih ettim. Astar atıldıktan sonra gövde altından boyamaya başladım. Kullanılan renk klasik olarak Gunze nin akrilik RLM 65’i. Panel içleri de soldurularak alt yüzeyler bitirildi. Sonraki aşama üst yüzeylere RLM 70/71 uygulamasının yine Gunze akrilikler marifetiyle yapılmasıydı. Zaman zaman bant, zaman zaman da kağıt maske yardımıyla kamuflaj bitirildi. Paneller soldurulurken bir parça daha zaman harcayarak vernik aşamasına ulaştım.
Islak Çıkartma olarak fena halde bayatlamış görünen kutudan çıkanlar yerine, pek sevgili Superscale’in 48838 nolu çıkartma setini kullandım. Çok iyi olduklarını itiraf etmek isterim. İniş takım yuvalarının RLM 02 ye boyanmasının ardından gerekli eskitme faaliyetleri de bitirilerek modelin genel matlaştırmasına geçildi. Bu biraz zaman alıyor haliyle. Yüzeyler çok geniş, özellikle de kanatlar. Matlaştır matlaştır matlaşamıyorlar...
Bu işlemin ardından egzost izleri yapıldı. Hemen arkasından iniş takımları boyanarak yerleştirildi. Burada biraz dikkatli olmakta fayda var, zira iniş takım dikmelerinin kafesli, ince ve de alengirli yapısında hassaslıklar mevcut. Ancak, bitince oldukça sağlam oluyorlar.
Tekerlekler de monte edildikten sonra burun ile ilgilenmeye başladım. Başlangıçta da belirttiğim gibi pilot koltuğunun üstündeki tavan şeffaf parça olarak verilmiş ve uyum sorunu bulunmakta. Burasıyla biraz uğraşıp,aralıkları yok etmeye çalıştıktan sonra Cutting Edge’in Black Magic maskesini kullanarak boyamaya geçtim. Maskelemesi boyamasından uzun sürüyor doğal olarak...
Silahların boyanması ve bunların yerlerine montajını üst silahlığın yerleştirilmesi izledi. Pervanelerin takılmasını müteakip anten çubuğu anten in teli vs montajı ile model bitirildi. Monogram’ın ortalama standartlarının üzerinde olan He111 bir rehabilitasyon kiti olmasa da bitirildiğinde yapanı memnun edecek düzeyde bir model.
Referanslar :
-Model Graphix Aerodetail #18 HEINKEL HE-111 Tolga Ülgür © 2005
|
||
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |