GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

Focke Wulf Fw-190  A4
Hasegawa 1/48
Ahmet Dönmez
 

 

 

Tarihçe :

 Focke Wulf 190 ile ilgili bir tarihçe yazmak pek anlamlı ve gerekli değil kanaati içindeyim. Bu öyle bir uçak ki, herkesin bilgisi; o da olmadı,  fikri vardır mutlaka. Bu yüzden modelini yaptığım uçağın pilotu olan zat’tan bahsetmek daha uygun sanki.

İkinci Dünya Savaşı başlamadan, 1937’de  Alman Hava Kuvvetlerine katılan Josef “Sepp” Wurmheller 1917  doğumlu, tecrübeli bir planörcü. İlk hava zaferini 30 Eylül 1939’da İngiliz Hava Kuvvetlerine ait bir Fairey Battle’i düşürerek kazanmış. İngiltere  Savaşı sırasında Manş Denizi’ne iki kez mecburi iniş yapsa da bu çatışmadan 10 hava zaferi ve hastanede geçirilen beş ay ile kurtuluyor. Doğu cephesinde kazanılan 9 zaferden sonra Manş Kıyısında görev yapan  JG2[1] “Richtofen” Av Grubuna atandı. Ölümcül bir hasma karşı ardı ardına kazanılan zaferlerin 32’ye ulaştığı  eylül 1942’de şövalye haçı  ile ödüllendirildi. Müttefiklerin başarısız Dieppe çıkartması en başarılı günüydü. Zorunlu iniş sırasında kırılan bacağına ve geçirdiği sarsıntıya rağmen uçmaya devam edip 7 uçak düşürmüştü.  Son derece başarılı bu av pilotu 1942’de 60.,  1944 Martında da 90. Uçağını düşürdü. Normandiya çıkartmasından 2 gün sonra, 8 Haziran 1944’de  binbaşılığa terfi etti ve  JG2’nin  II. Grubu komutanı oldu. Çıkartmayı izleyen günlerde, Normandiya göklerindeki zorlu savaşlarda son üç hava zaferini kazandı.Toplam 102 uçak düşürmüş, şövalye haçı meşe yaprakları ile süslü Binbaşı Wurmheller talihsiz bir şekilde 22 Haziran 1944’de kanat adamı ile çarpışarak düştü ve hayatını kaybetti. Alman Hava  Kuvvetlerinde üçyüzden fazla iki, ikiyüzden fazla uçak düşüren onüç pilot olmasına rağmen, yedisi dışındaki tüm zaferleri çok daha donanımlı ve eğitimli bir hasma karşı batı cephesinde kazanılmış olması kanımca o'nu üstün nitelikli bir pilot yapıyor.

  Model :

Hasegawa tarafından üretilmiş  Fw190  çeşitli kamuflaj  ve ıslak çıkartma  seçenekleri ile ortalıkta uzun zamandır  bulunuyor. Yeterli detay seviyesi ,çok fazla sorun çıkarmayan  yapısı ile yapılabilir, yapılırken de çok küfür edilmeyebilir bir model. Yapım sırasında tek ciddi sorun, motor kaportasını oluşturan fazla  sayıda parça. Maalesef Japon’un işine, basit burun parçasını her varyant için ayrı ayrı vermek yerine parça parça kalıplanmış bir yapıda  vermek geldiğinden epey can  sıkılıyor  yapımın bu aşamasında.

 Ortalıkta insanı kusturacak miktarlarda boy boy, çeşit çeşit, renk renk Fw190 bulunmakla birlikte, sağlığım, kuvvetim yerindeyken ben de bir tane yapayım dedim. Benim zulamda da her sağlıklı modelci gibi, uzun zaman önce tedarik etmiş olduğum bir miktar Fw190 ıvır zıvırı bulunmaktaydı. Bunlar arasında; cem’an bilmemkaç pafta 1/48 ila 1/8 arası değişen ölçekte Al Bentley nam bir ingiliz tarafından 70’lerin sonunda çizilmiş son derece detaylı çizimler, (Bunlar tam anlamıyla “akıllara durgunluk veren” şeyler. Ayrıca, dikkatinizi çekerim, beyefendi rapido ile aydınger kağıdına çizmiş, isteyenlere ozalit çekerek ücreti mukabili gönderiyor) bazı kitaplar ve Aeromaster’in Fw190 Butcher Birds II ıslak çıkartma seti vardı. Tüm bunlara bir adet de Hasegawa  kutu numarası JT91:2400 olan 1/48 FW190A-4 kitini tedarik edince iş  yarı yarıya bitmişti. Geriye, modeli yapmak gibi  basit bir detay kalıyordu.

  Kullanılmayan parçalar insanda sanki çeşitli  varyantların da yapılacağı izlenimi uyandırıyorsa da, bu Fw190 çeşitliği içimi bulandırıyor ne zamandır... Yıllardır  kanat ve gövde silah donanımı, kaportadaki farklılıklar, ilkyardım setinin yeri, kafanın dayandığı yerin formu  vs. tarzı değişiklikleri her defasında öğrenmeye teşebbüs etmeme rağmen benim aklım için fazla karmaşık detaylar bunlar. Gerektiği zaman, bu konudaki son derece geniş literatüre bakmak en iyisi sanırım. Örneğin, yaptığım bu model aslında A4 değil A5 ! , Bu varyantı A4’den ayıran özelliklerden en önemlisi gövdenin 15 santimetre uzatılmış olması. Diğer özellikler arasında  sabit olanların  hareketli radyatör  kapakçıkları ile  değiştirilmesi ve gövdede sol yüzde kokpitin arkasında yer alan radyo kapağının büyütülmüş olması. Silah donanımı aynı kalıyor. (Kanatların gövdeye yakın  bölümündeki MG151 ve dışta MG FF, Gövdede düz bir üst kaporta üzerine yerleştirilmiş  Mg17). Hasegawa’nın A4 olarak kutuladığı bu kitte, radyo kapağının şekli de dahil tüm bu değişiklikleri içeriyor. Sadece, belki de en önemlisi olan gövde ile kanatı birleştiği yere eklenerek gövdeyi uzatan fillet yoktu. Bu parça  1/48 ölçekte 2,9 mm gibi bir fark oluşturuyor olsa da benim gibi duyarsız bir adamın gece ter içinde haykırarak uyanmasına  neden olacak büyüklükte bir şey değil !

 

Yaptığım model, Teğmen Josef Wurmheller’in 1943 yazında kullandığı  sarı 2 + 1 , 57 334  numaralı Fw190 A5. Bu uçak kuyrukta 80 civarında zafer işareti ve JG2 tarafından kullanılan kartal amblemini taşıyor. Kartalın ön kısmı maalesef daha sonra kullanacağı  A6’daki gibi fiyakalı bir şekilde burna doğru devam etmiyor. Kartalın eksoz çıkışından gövdeye doğru uzanan stilize edilmiş  gövdesi ile yetiniyoruz. Fakat aynı  şema, Tamiya’nın 1/48 Fw190 A3’ünde de mevcuttur. Mutlaka komple kartallı bir Fw190’a sahip olmam lazım diyenler için güzel bir alternatif. Bak onu da ifade edeyim...

 Kokpit boyanıp, gövde birleştirildi. Izdıraplı kanat-gövde-motor kaportası birleşimi uzun bir zımpara ve macun aşamasından sonra ipe sapa gelir hale geldi. Gövde altı rengini oluşturan RLM 76 ile ince bir astar attıktan sonra, klasik boyama şeması ile işi bitirdim. (Buraya kadar olan aşamaları aslında sizlere farklı açılardan ve uzaklıklardan çekilmiş 3131 adet fotoğrafla belgelemem, ayrıca bunları da binbir çeşit forumda  dolaştırmam  gerekirdi. Doğru, ama bu boktan ve yaygın budalalık bari şu yazıda olmasın istiyorum.  O yüzden, yapım aşamalarına ait  bu fotoğraflarla idare etmeniz gerekiyor).

 Islak çıkartmalara gelince, kalite son derece yüksek. Yapım sırasında ilk fotoğrafları gösterdiğim bir takım elemanlarda “sanki swastika biraz kalın durmuş” şeklinde bazı yorumlar olduysa da, bence elverir. Herşey bittikten sonra çok ince bir zımpara geçişi herşeyi yerli yerine oturttu.

 Gerçekte  bu yazıda Fw190 yapmaktan çok  boyama ve maket toplamaya yönelik bir kaç şeyden söz etmek istiyorum. Çünkü gerçekten her türlü mecrada bu uçağın yapılmış çok daha iyi modelleri var.

 Model yapmaya başlayan herkes, ilk başlarda  kullanma kılavuzundaki aşamaları harfiyen takip eder. Bu üretim sıralamasında ciddi rahatsızlık duyulsa bile, henüz modelcinin biti kanlanmadığı[2] için “ulan vardır bir hikmet-i mecmuası” denilir.   Fakat bitirilen model sayısı artıp, teknik geliştikçe insan o kullanma kılavuzlarında bir yamuk olduğunu , başka yöntemler de uygulanabileceğini, keşfeder. (Bu sözlerim gerçekten model yapmaya soyunanlar için geçerli tabii. Maket kumbarası sahipleri ve teorisyenlere değil).  Oysa, bir modeli oluşturan parçaların dağılımına, hangi parçanın ne aşamada takılması gerektiğine ve belki daha önemlisi hangi aşamanın bitiminin sizi ilgilendirdiğine göre farklı bir sıralama takip edilebilir. Gövde ve kanatları topladıktan sonra maketi ayağa kaldırmak, bu arada da ıslak çıkartma aşamalarını geçmek, maketle ilgili gözünüzde canlandırdığınız görüntüye bir an önce ulaşmak açısından kullanılabilir pekala.

 Islak çıkartmalara zarar vermeden  maskeleme yaparak yeniden boya da atabilirsiniz. Bu aşamadan sonra  bile  çeşitli bileşenler ayrı ayrı boyanıp yerlerine takılabilir. Önemli olan kafanızda bu aşamaları mantıklı bir sıralama ile kurgulamak.

 Modelin bazı bölümlerinin boyamasına  ve tesviyesine gösterilecek dikkat tek başına sıkıcı ve anlamsız görünebilir. Pervane abağının çerçeveye bağlantı yerinin dikkatle tesviyesi, pervanelerin kalıp izlerinin temizlenmesi, boyanması ve yine pervaneyi oluşturan elemanları boyasına gösterilecek özen çok gereksiz gibidir. Ama tüm bu tek başına algılanmayan detaylar ve özen bir araya geldiğinde etkileyici bir model oluştururlar. Pervane ile gövdenin modelin diğer bölümlerinin farklı parlaklık ve dokuda olması bile önemlidir çoğu zaman.

Model yapımı ile ilgili eklenebilecek istediğim bir başka nokta da, model üzerinde uygulamaların modelin başka bir bölümünden bütünüyle kopartılması ve bu konuya gösterilmesi gereken özen. Örneğin pek çok modelde tekerlekler jant ve lastik olarak bir arada dökülmüşlerdir. Yani elinizdeki bir yada iki parçadan mamul plastiği  bir bölümünü metal bir bölümünü de kauçuk olduğu izlenimi uyandıracak şekilde boyamanız beklenmektedir. Bu izlenimi  farklı renk tonları ve parlaklıkla oluşturabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken önemli bir nokta da  bu iki farklı malzemenin karşıtlığıdır. Kuru fırçalama yaptığınız, metalden mamul bölümü diğerinden ayırmanız gerekir. Bu yöntemlerin pek çoğu standart bir reçeteye yazılamayacak kadar muğlak ve fazla.  Ancak,  zamanla ve çok miktarda model üreterek, çeşitli yöntem ve üretim sıralamalarını gerçekleştirmeye yönelik bir refleks geliştirmek olası.

 

İyi modeller,

 Ahmet Dönmez  © 2008

 

 

 

 


[1] Almanca   “Jagdgeschwader” kelimesinin kısaltılmışı.  Alman Kava Kuvvetleri organizasyon şemasındaki en büyük taktik birlik. “Av Gurubu” , “Avcı Grubu”  anlamında. Bu birliklerin bazıları ünlü havacıların adları ile anılmaktaydı.  Av grupları  tek bir komutan sorumluluğunda olsalar da, onu oluşturan  4 veya 5 “Gruppe” “Grubun”alan bir arada hareket etmesi gerekli değildi. Aynı hava alanını   kullanmadıkları gibi, zaman zaman aynı cephede bile olmaları gerekmezdi. Taktik  gereklilikler sonucu süratle bir yerden bir yere çok kısa sürede kaydırılmaları mümkündü.  JG nin önündeki romen rakamları grup numaralarını göstermekteydi.  Örneğin: III/JG52 , 52. Avcı  Grubuna bağlı III. Birlik demekti.

[2] Bu bit kanlanmasının bir de daha eline doğru dürüst airbrush almadan, bir tane modeli yapıp bir kenara koymadan yerli yersiz fikir beyanı şeklinde tebarüz edeni vardır ki, sanırım ona “göt kalkması” demek daha doğru olur! Çömezlik ve belli bir edep seviyesi  ile başlayan forum takipçiliği meydanın boş olmasından yararlanılarak göz açıp kapayıncaya kadar:  “Şöyle detaylı fotoğraflarını koyunda, inceleyelim”, “Zannederim orada küçük bir bilmem ne olmuş” , “Beğendiğim bir uçaktır kendisi” türü ukalalıklara dönüşür.

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.