GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

Republic F-84G Thunderjet
Hobby Boss 1/32
Özkan Türker
 

Son güncellememizdeki modellerden Gotha W.D.13 deniz uçağını hatırlarsınız. Hani şu yapımı bir yıla yayılan ve başka bir model yapmama engel olan şey... Yabancı sitelerden birisinde , memleketimizde böyle şeylerin de yapılabildiğini göstermek maksadıyla bir paylaşımda bulunmuştum. Gerçi ileri tomakrasi ile yönetildiğimizi dünya üzerinde bilmeyen yok ama tüp takılmış deve ile seyahat etmenin haricinde de bazı güzelliklerin olabildiğini göstermek istedim şu kısıtlı imkanlarımızla. Neyse efendim ecnebiler ortaya çıkan modelden pek bir hoşnut olsalar gerek geleneksel hale getirdikleri ayın güzeli ödülüne layık gördüler, sağ olsunlar. Olayın akabinde sayfa editörü muhterem "ne vereyim abime?" girizgahlı bir e-posta ile ödül babında tarafımdan seçilmek üzere bir model listesi yolladı... Listedeki (hiçbiri tırışkadan olmayan) modeller içinden uzun zamandır almayı düşündüğüm Hobby Boss'un 1/32'lik F-84G modelini seçerken elim hiç titremedi. Kısa bir müddet sonra bir cumartesi sabahı kahvaltıya yetişen postacı tarafından modelim teslim edildi. Kendisine de zahmet edip kapıya kadar geldiği için ayrıca teşekkür ederim.

Model oldukça albenisi olan sağlam bir kutu içine yine oldukça itina ile yerleştirilmiş bir yığın poşetli parçadan oluşuyor. Bütün parçalar ayrı ayrı torbalanması yetmemiş gibi bir de araya zedelenmesin diyerek köpük takviyeler filan konulmuş. Sanki çeyiz sandığı mübarek. Neyse kısacası genel görünüm ve detay kalitesi olarak oldukça makul bir model olduğunu söylemeliyim. Sanki hiç sorun yaşanmadan bitirilecek bir model havası var.

Kutu içersindeki muhteviyat yeterli olmakla birlikte biraz kaşıntı ve biraz da uzun zamandır erozyona uğratılmış metal ve resin parçalara bulanmış bir model yapma dürtüsüne kendimi kaptırarak Bay Eduard'ın kapısını çaldım. Bu model için üretilmiş epey bir parça seçeneği mevcut. İç detay, dış detay, kokpit detayı, cam maskesi, kapı tokmağı v.s ıvırı zıvırı derken bol miktardaki teneke parçası için talep edilen nikah parasını denkleştirip adımı yazdırdım. Kutudaki malzemeyi incelerken  köşeye poşet içinde iliştirilmiş üç adet traktör lastiğinin bu uçağa ait olmadığını düşünerek  Atlantik  ötesindeki bir müteşebbisin ürettiği resinden imal, oransal olarak uçak lastiği olmaya daha müsait görünen parçaları da talep ettim. Sağ olsun o da bu küçük talebimi zarf içersinde derhal akıntıya bırakarak ulaştırdı.

Thunderjet'lerin Türkiye tarihçesi malumunuz internet ortamında kopyala yapıştır olarak hazırlanmış pek çok mecrada bulunabiliyor. Benim de bu konuda fazla malumatfuruşluk yapacak derinliğim yok malesef, o yüzden yapmayı düşündüğüm uçağın fotoğrafı ile bu kısmı kısa tutmaktayım.

Tezgah üzerine bütün yapım kılavuzlarını yaydım. Sadece kitten çıkanlarla yetinsem sıkıntı çıkmayacak ama bir çok detay seti işin içine girince kes-boya-yapıştır sıralaması ve öncelikli kısımların çok iyi belirlenmesi gerekiyor ki ilerleyen aşamalarda çarşafa dolanmayayım. Bazı kısımların detay seti ile değiştirilmesi gerekirken bazı yerlerde anlamsız bir amelelik söz konusu. Hatta hiç detay kullanılmaması gereken yerler bile mevcut. Detay setinde çıkıyor diye her şeyin elden geçmesi çok gereksiz bir ameliye olarak gözüktü gözüme... Neyse fazla paniğe mahal bırakmadan  biraz deneyim biraz döküman takibi ile işin fıtratına zeval gelmeyecek şekilde yola koyuldum, gazamız mübarek ola...

İlk karşıma çıkan sayfalar nedense hep kokpit işleri genel müdürlüğünden oluyor. Bu işin fıtratında var demek ki... Borda paneli tez kazınsın, üstünde bir şey bırakılmasın diye ferman buyurmuş Bay Eduard. Fermana uydum ben de, ne varsa sildim. Kendinden boyalı ve arkası yapışkanlı borda levhalarını yerlerine bıraktıktan sonra panelin üzerine hafif bir mat vernik bulutu yolladım. Tarif edemeyeceğim bir yapaylık var bu detaylarda. Evet detay çok ama derinlik filan yok. Göstergelere birer damla parlak vernik uyguladım. Sağda solda bulunan kollar, düğmeler v.s derken biraz daha makul bir şekle girdi. En azından kitin kendi detayından birkaç gömlek iyi oldu diyebilirim kendime. Dedim de...

 

Borda paneli için verilen fermanın bir benzeri kokpit ve yan konsollar için de verilmiş. Benzer şekilde bu kısımlarda da bir iyileştirme ve detaylandırma çalışması yaptım. Bay Eduard detay setinin yapım kılavuzunda bazı şeylerin yerini "düzeltmek" için bir şeyler çızıktırmış ama açıkçası pek anlaşılır değildi, onları da oluruna bıraktım artık ne şekil olursa...

Kitte verilen koltuk detayı fena sayılmamakla birlikte bazı eksiklikleri mevcut. Kokpit detay setinde verilen parçalar kit parçaları ile devşirilerek biraz daha detaylı hale getirildi. Kemerler de yine Bay Edu'nun çeyizinden toparlandı.

Kokpit ile eşzamanlı olarak hava giriş çıkış bölümlerine de ilgi gösterdim. Burun içinde kalan hava kanalı daha sonra düzeltme  yapmaya imkan vermeyecek bir yapıda olunca henüz montaj aşamasındayken birleşim yerlerini düzenleyip boyasını da atmak gerekiyor. Hava girişi aynı zamanda burun iniş takımı yuvasını ve üst bölümde de burun silah bölmesini toparlıyor. İniş takımı yuvası yine bir miktar metal parça ile şenlendirildi. Bu arada burun ağırlığı için kitte verilmiş zamak döküm ağırlıklar da buradaki yerlerine yapıştırıldı. Kokpit ve silah bölümüne ait parçaları gövde içindeki yerlerine alıştırarak birbirine yapıştırdım. Gövde sorunsuz olarak kapanacak gibi görünüyor. Ama şu eksoz işine de bakmalıyım...

Eksoz kısmı için kitte verilen iki parça birleştirilerek uzunca bir boru elde ediliyor. Ancak bu borunun neredeyse yarısı gereksiz bir detay çünkü ön taraftan görünme şansı yok. Ayrıca kalıp iticilerini doldurmak ve iç çeperde bulunan çemberlerin birleşim yerlerini tesviye etmek gibi sinir bozucu işler gerektirdiğinden kendisiyle hızla vedalaşarak uygun çap ve uzunlukta bir boru arayışına geçtim. Kendi malzemelerimin içinde buna uygun bir şey çıkmayınca elimde kumpas eşenlenmek üzere kızımın oyuncak çekmecesine sızdım. Çok da uzun olmayan bir zaman diliminde yokluğu belli olmayacak oyuncak bir ruj ile tezgaha geri döndüm. Birkaç testere ve eğe darbesi ile istenilen kıvama gelen yeni eksoz bir miktar metal detay ilavesi ile boyanarak yerini aldı.

İki gövde yarısını sorunsuzca birleştirdikten sonra kurumaya terk ederek diğer parçalara yöneldim. İniş takımı yuvaları için az miktarda metal detay parçası ilave edilerek boyama ve akabinde yağlı boya ile silme işlerini gerçekleştirdim.

Laf iniş takımlarından açılmışken kapaklar üzerinde de biraz yoğunlaşmak gerekiyor. Eduard kapakların bir kısmına bir miktar detay ilavesi ile yetinirken gövde üzerindeki kapakları tamamen metalden kıvrılmasını arzu etmiş. Kitteki kapakla karşılaştırınca bunun isabetli bir karar olduğunu anlıyor ve kıvırıyorum. Detay setinin belki de en önemli parçası hava freni oldu. Kit içinde çıkan fren eski tip olduğu için yapacağım model için uygun değildi. Oysa Bay Edu yeni tip bir fren iliştirmiş detay setine. Ama epeyce zahmetli, uygun form için yine kıvırmaya devam... Kit içinde verilen seçenekli parçalardan birisi de iniş takımları. İsterseniz plastik olanı kullanın isterseniz daha sağlam ve ağır olan metal parçaları. Ben de ikinci şıkkı işaretleyerek devam ediyorum. Metal parçalar oldukça sert zamak enjeksiyon dökümden ve tesviyesi, parlatması biraz sabır ve zaman alıyor benden . Burun dikmesi de metal setten bir miktar parça nasiplendi bu arada... Fisher Model imalatı resin burun tekerleğini de bu aşamada çatal arasına yerleştirdim.

Burundaki silah bölümünü içindeki detaya rağmen kapatmak arzusundayım. Detaylı olsa da burası biraz tenha gibi geldi. Detay seti de bu kısımda biraz cimri davrandığından "kapat gitsin" dedim elemana... Fakat kaporta bir şekilde dönük olduğu için yerine oturmakta inat edince bir miktar plastik şerit dolgu ve bantla ikna ederek yerine oturttum. Bu arada bir miktar detayın kaybolması işin fıtratındandır diyerek kaybolanları tekrar yumuşak plastik üzerine işledim.

Namlu çıkışları iç kısımda kalan hava alığı ile çok da hoş olmayan bir şekilde birleştiğinden bu kısmı toparlamak için 1mm'lik alüminyum borulardan yeni namlu yuvalarını gövdeye alıştırdım.

Flaplar düşük olarak konumlanacağı için metal parçalardan verilen iskelet kısmını tamamlayarak kanatları yerlerine takılacak ve hatta boyanacak hale getirdim. Bu arada kanat altı istasyon deliklerini de açmayı ihmal etmedim yoksa sonrası üzücü oluyor. Sanırım boyaya doğru yaklaşıyorum...

Metal parçalardan nasibini alan R.A.T.O. biraderler.

 

Evet evet sanırım boyamaya başlayacağım ... Boyanmış kısımlar maskelendi. Artık Alclad altı siyah astarın atılma zamanı geldi gibi.

 

Siyah astar olarak Tamiya X-1 parlak siyah kullanmaya karar verdim. Her zaman yaptığım sıradan boyama işlemi ilerledikçe beklediğim görüntünün aksine yüzey giderek acayip bir görüntü almaya başladı. Plastik yüzey boyayı sünger gibi emerek dalga dalga olmaya başladı, ısrar ettikçe de sonuç değişmedi. Boya mı bozuk acaba? Tiner mi saçmalıyor? Basınç? Hiçbiri.. Başka bir sıkıntı var.. Hay bin açılmayan Gunze kapağı !!! Çıplak gözle ve elle yoklandığında pürüzsüz gibi görünen yüzey üzerinde astar atınca ortaya çıkan bir dalgalanma söz konusu. İşin teknik özetini şu şekilde yapabilirim: Kalıp içinde farklı yolluklardan ilerleyen sıcak plastik diğer yollardan gelen ama daha farklı ısıya sahip plastik ile birleştiğinde bu izleri oluşturuyor. Enjeksiyon plastik işlerinde kalıp ve malzeme ısısı yeterli seviyeye gelmeden yapıldığında veya ilk çalıştırmalarda buna benzer "arızalı" ürün çıkması yine fıtrattan sayılıyor. Sıkıntı bu malın piyasaya verilmiş olması ve onun da beni bulması... Beleş etin yahnisi diye bir yemek adı vardı sanki. Neyse durumu kurtarmak amacıyla yapılacak iş belli : Modelin tamamen kurumasını bekledikten sonra 1500-2000-3000 su zımparası ile bütün modeli zımparalamak, yüzeyi tekrar pürüzsüz hale getirmek.

 

Ve zımparaladım. Gözüme çarpan birkaç yeri tekrar macunlamak gerekti bu arada. Artık daha iyi sonuç bekliyorum bu işlemden sonra...

Parlak siyah tekrarı yaptım . Evet bu sefer sonuç daha iyi ama mükemmel değil. Sanki bir düzeltme daha istiyor ama benim o kadar tahammülüm yok sanki. Manometremde ibre yavaş yavaş sola doğru dönmeye başladı ; ilgimi kaybediyorum, elimi çabuk tutmazsam model yarım kalacak sanki...

Alclad tanecikleri siyah parlak zeminle buluştu en sonunda. İlk önce Airframe Alumium kullandım. Sonra diğer tonlarla panel çalışmaları. Boya hızlı kuruyor. Kuruduktan sonra pek bulaşıcı değil ama tedbiri elden bırakmıyorum. Bundan sonraki işlerde modeli pamuk eldivenle tutacağım. Maskeleme için 3M 811 bant kullanıyorum. Çok yapışıcı değil, model üzerinde zoraki duruyor. Hah bu arada firar kenarındaki çöküntüler yeterince kapanmamış, metalik boyayı yiyince sırıtıyor. Böyle bırakmak olmaz... Tekrar macun, zımpara ve boya...

Boyama da boya da bitti, şişenin dibi göründü. Ufak tefek kusurları düzeltmek için Tamiya X-11 Silver kullandım. Forslar ve numaralar için tembellik edip ıslak çıkartma hazırladım. Ancak sonuçtan memnun kalmadım zira çıkartma kağıdının yapıştırıcısı metal yüzeyde hoş olmayan bir iz bıraktı. Komple söküp maskeleyerek fors ve numaraları boyamaya başladım. Burundaki kartal ve kuyruktaki ay-yıldız hariç diğer rakam ve işaretler maskelenerek boyandı. Çok daha iyi oldu düşüncesindeyim. Burundaki Kartal'ı fotoğrafa bakarak Corel'de hazırladım. Sanırım bu kartal  Kurtuluş Savaşı sırasında Yüzbaşı Fazıl tarafından kurulan Kartal Müfrezesi'nden miras. Daha önce Breguet XIX ve B-26 Invader uçaklarında da kullanılmış. Bu arada kitin servis çıkartmalarından bir kısmını da modele ilave ettim. Yeri gelmişken kitin çıkartma seti oldukça kaliteli ve ince...

Boya işlerinin ardından küçük ama zaman çalan küçük detaylara başladım. Kaynak fotoğraftaki uçağa göre mühimmat olarak seçilen bomba ve HVAR roketleri ile R.A.T.O  kalkış motorları, iniş takımları, Edu kanopi maskesi marifeti ile kanopinin boyanması, seyrüsefer lambalarının boyanması gibi detaylar da tamamlanınca rahat bir nefes aldım.

 

 

Boyamadaki  aksaklıkları saymazsam kısa sürede ve sıkıntısız olarak toplanmış olan modelim Hava Harp Okulu 26. Plastik Model Uçak Yarışması'nda Ustalar Türk Askeri Havacılığı sınıfında birinciliğe layık görüldü. Bu da yeni model projem için bir teşvik oldu. Yeni proje biraz uzun ve yorucu olacak . O bitene kadar da araya başka bir model sokmak istemiyorum. Bir süre benden güncelleme filan beklemeyin, Tolga'nın modelleri ile devam edeceğiz efendim...

İyi modeller,

Özkan Türker © Haziran 2014

 

Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.