|
Anasayfa Galeri Menü |
AE-2 |
El yapımı 1/200 |
Özkan Türker |
|
Stoker'ın Denizaltısı AE-2
Çanakkale Savaşları'nda Nusrat mayın gemisinin oynadığı rolü hepimiz biliriz ve gururla anlatırız. Bu küçük geminin savaşın akışını nasıl değiştirdiğini Churchill bile itiraf etmiştir. Ancak bu savaşların hatta 1. Dünya Savaşı'nın kaderini değiştiren küçük bir gemi , daha doğrusu bir denizaltı daha vardır ama nedense onun ismi pek anılmaz hatta bilen bile çok azdır. Aslında o geçilmez dediğimiz Çanakkale'yi ilk geçen denizaltıdır ! Çanakkale Savaşları sırasında kara harekatının başlamasına çok az bir zaman kala Avustralya Deniz Kuvvetleri'ne ait AE-2 denizaltısı boğazı kapatan mayın tarlalarının ve ağların arasından geçerek Marmara denizine çıkmayı başaran ilk denizaltı oldu. Yüzbaşı Dacre Stoker komutasındaki bu küçük denizaltının başarısı o sırada başarısız bir çıkartma yapan ve geri çekilme kararı vermeye hazırlanan donanma komutanı Hamilton'u kararından vazgeçirmiş , bu nedenle kara savaşları başlamış ve çarpışmalar sekiz ay daha uzamıştır. AE-2'nin Marmara macerası 30 Nisan 1915'te son buldu. Marmara'daki denizaltı harekatından haberdar olan Türk gambotlarından " Sultanhisar "ın açtığı ateş ile dalma kabiliyetini kaybeden AE-2, mürettebatı tarafından batırılarak Marmara'nın çamurlu tabanına doğru kayıp gitti. Teslim olan Yüzbaşı Stoker ve adamları 1918 yılı sonuna kadar Türkiye'deki çeşitli esir kamplarında tutuldular. Uzun yıllar konuşulmayan ve unutulan AE-2 denizaltısı deniz batıkları konusunda çalışan Selçuk Kolay tarafından uzun ve ısrarlı bir çalışma ile tekrar hatırlandı. Eldeki verilere göre yeri bulunamayan batık uzun araştırmalar sonucunda bilindiğinden farklı bir bölgede 79 metre derinlikte bulundu. Selçuk Kolay'ın ve Avustralya'dan gelen ekibin incelemeleriyle bulunan batık tam olarak AE-2 olduğu kesinleşti. Denizaltı şu anda deniz tabanında sağlam bir durumda yatıyor ve eğer şarlar uygun olursa gelecekte çıkarılıp döneminden kalan tek örnek olarak sergilenmesi planlanıyor.
Model Geminin tespit edildiği tarihlerde Selçuk bey benden bir modelini istemişti. Yaptığımız araştırmalarda bu denizaltıya ait hiçbir model olmadığını gördük. Ancak elimizde denizaltının teknik çizimleri mevcut olduğundan el yapımı bir modele karar verdik. Denizaltının iki modeli yapılacaktı : Birisi batmadan önceki hali diğeri ise şu an Marmara tabanındaki pozisyonu ve halini gösteren bir kutu diorama. Teknik çizimlerden yararlanarak 1/200 ölçek bir model için balsa ağacından bir kalıp hazırladım. Modelin genel formunu verdiğim bu kalıptan daha sonra resin kopya alarak üzerinde detay çalışmalarına başladım. Ancak İngiliz E sınıfının erken dönem örneklerinden olan bu denizaltı diğerlerinden farklılıklar gösterdiği için detay tespitleri ve detayların hazırlanması çok uzun zamana yayıldı. Modelin yapımında hazır hiçbir parça kullanılmadığı için ölçeğe uygun parçaların yapımı zaman aldı. Özellikle gövde üstündeki puntellerin (korkuluk) nasıl yapılacağı konusunda birkaç deneme yaptım. En sonunda Rosemonth Hobby Shop'ta bulduğum 0.3mm çaplı çelik teller bunu çözmemi sağladı. Aynı şekilde iki adet uskurun yapımında da çok ince pirinç levha ve lehim kullandım. Ama bir çift düzgün uskur elde edene kadar bir düzine yapmışımdır. Gövde üstündeki kapaklar metal folyo bantlardan kesilerek hazırlandı. Yelken üzerindeki branda ise mutlaklarda kullanılan alüminyum folyo ile yapıldı. Modelin detayları da tamamlandıktan sonra sıra boyamaya geldi.Boyaya hazırlık amacıyla birçok kez astar atarak ,çok ince zımparalarla yüzeyi düzelttim. İnternet üzerinden yaptığım araştırmalara dayanarak renk olarak Gunze Sangyo H331 Dark Sea Grey ve H335 Medium Sea Grey kullandım. Burundaki AE2 yazısı için Mecanorma marka transfer harf setinden yararlandım. Bu harflerin boyu 1.5mm dir.
ve AE-2'nin batık modeli... Marmara'nın tabanında
uyuyan AE-2'nin bugünkü halini gösteren bu dioramaya normal modelini
tamamladıktan sonra başladım. Kutu diorama tarzında sergilenecek model
için özel olarak dizayn edilmiş bir kutu yaptırdık. Kutunun aydınlatması
için üstten 8 watlık yumuşak ışık veren bir lamba armatürü yerleştirdim.
Bu armatürün hemen altına mat bir cam koyarak ışığın daha yumuşak ve
dağınık gelmesini sağladım.Ayrıca cam üzerine şeffaf yeşil ve mavi tonları
ile geçişli renk atarak mavi ışık elde ettim.
Özkan Türker © 2003
|
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |