|
Anasayfa Galeri Menü |
U-Boat Type XXIII |
ICM 1/144 |
Ahmet Dönmez |
Tarihçe : İkinci Dünya Savaşı sırasında tasarlanan en gelişkin denizaltı tasarımlarından biri oılan Tip XXIII serisi, maalesef daha büyük biraderi Tip XXI’nin gölgesinde kalmış. Karadeniz kıyılarında kullanılan 6 adet dışında, operasyonel hizmetten çıkarılıp eğitim görevlerine kaydırılan Tip II sınıfı kıyı denizaltıların yerine kullanılması düşünülen bu tekneler, tip XXI ile benzer teknolojiyi paylaşmakla birlikte çok daha küçüklerdi. Tren ile nakledilmeleri mümkündü. Gövde dört parçaya ayrılabiliyor, standart vagonlara yüklenmeden önce de kula yerinden sökülüyordu. Bu önemli tasarım talebi nedeniyle oldukça dar tutulmuş tekne de tüplerde ancak iki adet standart 21 inçlik torpido taşınabiliyordu. Alengirli yükleme işlemi de ancak kıyıda yapılabilen bir ameliyeydi. Üretimle ilgili risklerin önüne geçmek, üretimi kolaylaştırmak adına daha önce performansı denenmiş sistemler kullanılması yoluna gidildi. Ana güç ünitesi olarak Tip IXD’ler de jeneratör için kullanılan dizel motor kullanıldı. Elektik motoru olarak kullanılan ise Tip VII’ler de kullanılan AEG üretimi motorun basitleştirilmiş bir versiyonuydu. Tüm bunlara çabalara rağmen, yoğunlaşan hava bombardımanı, malzeme ve insan gücü kısıntıları yüzünden, çeşitli tesislerdeki üretimde büyük problemler yaşandı. Üretim hattından ilk tekne,U-2321 Haziran 1944’de suya indirildi. Toplam 280 adet üretimi planlanan bu denizaltılardan savaşın sonunda yalnızca 61 adedi hizmete girmiş, bunlardan da yalnızca 6’sı savaş görevine çıkmıştı. Bu görevler sonunda 5 adet gemi batırdılar. U-2336 borda numaralı tekne 7 Mayıs 1945’de İkinci Dünya Savaşı’nın son ticaret gemisini batırdı. Savaşın bitiminde mürettebatları ve Müttefiklere teslim edilenlerle toplam elli civarında tekne batırıldı. Çok ufak bir bölümü ise İngiliz, Norveç ve Sovyet Donanmalarına verildi. Bunlardan U-2553 Sovyet Donanması’nda N-31 olarak 1953’e dek hizmette kaldı. Savaştan sonra, iki adet denizaltı, U-2365 ve U-2367 Yeni kurulan Batı Alman Donanması’nın ilk denizaltıları olarak kullanılmak üzere 1956’da yüzeye çıkarılıp onarıldı ve çeşitli testlerde kullanıldılar. Bu denemelerden edinilen bilgilerle geliştirilmiş 206 sınıfı tekneler günümüzde de kullanılmaktadır.[1]
Model :
Zamanla genişleyen denizaltı kolleksiyonuma katılası modellerden biriydi bu model. Piyasada olduğu dönemde hiç ilgimi çekmemişti doğal olarak. ICM tarafından, 1/72 ve 1/144 ölçekte üretilen bu modelin 1/72 ölçekte olanı, plastik enjeksiyon bir gövde, asit indirme ve resin parçalar ve oldukça tuzlu bir fiyatla geliyordu. Çeşitli internet sitelerinde arada yapılmışlarını gördüğüm, ağzımın suyunu akıtan bu modelin çok daha ucuz olan ama, ortalıkta fazla kalmamış 1/144 ölçeklisinin peşinden gitmeye karar verdim. İngiltere de bir internet model evinden makul bir fiyat ve sürede getirttim cihazı. Beyaz, sorun çıkarmayacak görünüşlü plastiğe basılmış bir çerçeve üzerinde, kalıp çoküntüsüz/çapaksız 24 adet son derece temiz parça, ufak bir ıslak çıkartma tabakası, detaylı bir tarihçe ve anlaşılabilir bir yapım kılavuzu içeren kutu, arkasında boyama şeması Model Master boya numaraları ile detaylandırılmıştı. Kısaca: verdiğim parayı hak ediyordu.
Ben de girdim olaya, ilk yapılacak şey, teknenin gövdesinde nedense işlenmemiş detayları açmak oldu. Kutunun arkasındaki çizimde de gösterilmeyen bu detaylar yapılmış 1/72 ölçekli örneklerde mevcuttu. İkiyüzotuz tonluk bir tekneyi tek parça çelikten çıkarmamış olduklarından hareketle, gövdeye plaka bağlantı akslarını işaretleyerek, plastik bant ve maket bıçağı ile gerekli girişimlerde bulundum.Oldukça basit bir ameliye aslında, yüzeye yapışan bu sert bantların kılavuzluğu ile yavaşça bir ya da iki kez geçiyoruz. İğne veya benzeri bir uç yerine yeni bir maket bıçağı yüzeyde ince ama derin bir iz oluşturuyor. İğneye göre daha az basınç uygulamak gerektiği için de plastik izin iki yanında kabarmıyor. Derin açılan detay da yağlı boya ile silerek belirginleştirmeye epey uygun.
Modeli oluşturan iki parçayı birleştirmek çok basit gibi görünse de, her zamanki beceriksizliğimle, pürüzsüz ve birleşim izi olmayacak şekilde tesviye etmek epey zaman aldı. Dahası, başlarda ölçeğe göre epey detaylı görünen modelin, büyük kardeşine oranla oldukça detaysız olduğunu ile ilgili bir keşifte de bulundum…Burundaki güçlendirme plakaları ve daha da önemlisi, kuleden teknenin önüne kadar uzanan ahşap güverteyi yapmak gerekti. Daha tatsız olan ise, kuleye ulaşmayı sağlayan merdiven konusuna Ukraynalıların gösterdiği umursamazlık. Karşılıklı iki parçada birbirini bile karşılamayan, tutamak niyetine basılmış çıkıntıları temizleyip yerine telden yenilerini yaptım. Gönül isterdi ki, daha eşit aralıklı ve bir İsviçre saati hassaslığı ile düzenlenmiş olsunlar; ama olmadı, olmadı işte…
Modeli boyamadan önce yapılabilecek ne varsa yapıp, birkaç kat astardan sonra boyamaya başladım. Panel aralarını belirginleştirilmesi, su kesimi bandı ve eskitme fazla aşamaları fazla kriz çıkarmadan bitti. Son olarak da tel ve misina kullanarak ahşap güvertenin bir yanı boyunca uzanan küpeşteyi tamamladım. Modelin üzerine oturduğu son derece zevksiz platformu da tekrar yapmak düşüncesindeydim ama, yapım aşamalarından elimde oldukça uzun zamandır sürünmesinden o kadar sıkıldım ki, bu işi başka bir bahara erteleyerek diğer denizaltıların yanına gönderdim. Yapımı zevkli ve nispeten kolay olsa da, sanırım uzun süre denizaltılara elimi sürmeyeceğim. İyi Modeller, Ahmet Dönmez © 2008
[1] Burada eklenebilecek ilginç bir nokta; 206 sınıfından bazı değişikliklerle İsrail Donanması için üretilen “Gal” sınıfı denizaltılar! Politik nedenlerle İngilterede üretilen ve Vickers 540 sınıfı olarak tanımlanan 3 adet bu sınıf denizaltı gene Alman Tasarımı “Dolphin” sınıfı ile değiştirilene kadar hizmette kaldılar...
|
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |