GALERİ

www.ozkanturker.com


 

Anasayfa  Galeri Menü

North American F-100D Super Sabre - " Son Görev"
Monogram 1/48
Özkan Türker

 

Türk Hava Kuvvetleri  envanterinde bulunan North American  F-100 Super Sabre  uçağı 1958-1988 yılları arasında başarılı bir şekilde kullanılmıştı . Kıbrıs’ta  Türklerin aleyhine cereyan eden olayların önlenmesi için 1964 ve 1974  yıllarında yapılan uçuşlarda bu uçaklara da görev verilmişti . Bu görevler sırasında bazı uçaklarımız arıza veya isabet almaları sonucunda düşmüştü.

Modelini yaptığımız 172. Filo’ya bağlı 54-2238  numaralı F-100D uçağı da 22 Temmuz 1974  günü  hedef üzerine napalm ve bomba atışlarını yaptıktan sonra makinalı top atışına  gelmiş ancak yerden aldığı isabet sonucunda  kumandalar kontrolden çıkmıştır. Pilot uçağı Lefkoşe kuzeyinde terk ederek Ortaköy civarında Türk kesimine salimen inmiştir. Kontrolsüz kalan uçak araziye düşerek parçalanmıştır.. Bu uçağın enkazına ait fotograflar Yunan dergilerinde  yayınlanmıştı. Tanıştığımız Yunanlı bir modelci  kullanmak üzere bize bu fotograflardan birisini yolladı.

F-100 uçağının modelini yapmak istediğinizde bugüne kadar imal edilmiş model kitlerinin içinde bulabileceğiniz en kaliteli kit tartışmasız Monogram’ın 1/48 ölçekli modelidir. Yaklaşık 20 yıldır piyasada bulunan bu kit  günümüzün teknolojisine uygun daha kaliteli ve detaylı bir rakibi üretilmediği sürece de yerini koruyacaktır.

Monogram F-100D modelini farklı dönemlerde farklı kutu ve boyama paternleri ile piyasaya sürmüştür.  Bunların içinde metal görünümlü uçaklar için metalik plastik ile imal edilenler olduğu gibi , temin edebildiğim  şekliyle koyu yeşil plastiğe basılmış , Danimarka veya  Vietnam kamuflaj paterni  içeren  modeller de vardır.

Modelin yapımı yine her zaman olduğu  gibi kokpit bölümünün yapımı ile başladı. Gerekli tesviye ve yerine alıştırma işlemlerinden sonra borda paneli,fırlatma koltuğu ve kokpit  içini  temel kokpit grisi  boyadım. Bu boyanın tamamen kurumasından sonra (bir gün) bu parçaların üzerindeki diğer renkleri ilave ettim.

Monogram’ ın  çok küçük detayları dahi vermiş olması bu model için ekstra detay  parçaları almaya veya yapmaya gerek göstermedi. Borda paneli üzerindeki  gösterge ve detayların boyanıp bittikten sonraki hali bu fikrimi doğrulamış oldu.

Kokpit kısmını bir araya getirdikten sonra sıra gövde parçalarını birleştirmeye geldi. Modelin bütün güzelliklerinin yanında bir de kötü tarafı var: Klasik olarak uçak modellerinde gövde  sağ-sol iki parça olmasına rağmen  Monogram F-100 modelinde gövde alt-üst olarak ikiye ayrılmış ve ayırım yüzeyi kanat hizasında ve görülür bir noktadan geçiyor. Modelimizin bitmişi  metal görünümlü  olacaktı. Metalik yüzeyler model yapımında yapılabilecek en küçük tesviye hatası,çizik veya bozukluğu hemen gösterir. Bu nedenle gövde birleşim yerinin çok iyi alıştırılıp yapıştırılması ve tesviye edilmesi gerekti.

 

 Modelin montaj tasarımı diğer modellerden farklı olduğu için gövde parçalarını  yapıştırmadan önce araya kanatları da  yerleştirmeniz gerekiyor. Yani montaja gövde ile başladıktan sonra  bir mola verip kanat montajına başlamak gerekiyor. .Kanat alanı oldukça büyük sayılacağından  yapıştırma işlemini fırça lı sıvı yapıştırıcı ile kademe kademe yaptım. Kanat önündeki birleşim yeri hücum kenarı içindeki slot yuvalarının tam ortasına getirilmiş. Burada ne kadar dikkatli yapıştırma yapsanız da birleşme yeri belli olduğundan  dolgu macunu ile küçük müdahaleler  yapmak gerekti. Gövde alt,üst parçalarını düzgün bir biçimde yapıştırdıktan sonra burun ve eksoz paarçalarını da yerleştirdim.  Kanat ve gövde montajından sonra model bir anda ortaya çıkıverdi. Geriye dikey kuyruk haricinde modelin  boyandıktan sonra takılacak diğer aksamları kaldı. Dikey kuyruk parçalarını tam dik konumda yapıştırdıktan sonra birleşme yerlerinde az miktarda macun ile dolgu gerekti.

 

Modelin genel montajı tamamlandıktan sonra sıra macun sürülen kısımların  zımparalanması ve boyaya hazır hale getirilmesindeydi. Yüzeyi çok fazla çizmeden düzeltebilmek için ince su zımparası (400-600 ve 1000 numara) ile yaptığım zımpara işlemi saatlerce sürdü. Bunun en büyük nedeni kanat slotları içindeki dar ve sık aralıklardı.  Zımpara işleminden sonra matlaşan ve çizilen yüzeyi eski parlaklığına getirmek için Tamiya Compound  ile parlattım . Bir çeşit plastik parlatıcısı olan bu malzeme ile modelin tamamı parlak bir  yüzeye kavuştu. Bu işlem özellikle metal boyanacak modellerde gerekli bir işlem . Yüzey ne kadar parlak, ve temiz olursa alınacak sonuç da o kadar güzel olur.

 

Yüzeyin parlatılmasından sonra boyamaya geçebilmek için modelin üzerindeki yağ,kir,toz gibi bütün istenmeyen maddelerden arındırılması gerekir. Yoksa  boyamadan sonra kötü sürprizlerle karşılaşabiliriz. . Modeli ılık su ve biraz bulaşık deterjanı ile üzerinde hiçbir yabancı madde kalmayacak şekilde yıkadım . Bunu yaparken eski bir diş fırçası ile bütün detayların arasını fırçaladım. Modeli daha sonra  kirlenmeden kuruyacağı bir yere bıraktım. Modelin kendiliğinden kuruması gerekir (saç kurutma makinası ile bu süreyi hızlandırabilirsiniz) .Bez veya başka bir malzeme ile kurulamayın. Bu aşamadan sonra modelin en büyük düşmanı üzerine yapışacak  tozlardır.

Temiz bir ortamda modelin boyamasına başladım. Öncelikle modelin kokpit kısmını boya kaçmaması için maskeledim.  Modelin tamamı metalik boyanacaktı. Tamiya’nın XF-16 alüminyum boyası ile uçağı komple boyadım .Bu attığım boya aynı zamanda bir astar görevi yaparak tesviye ve zımpara sırasında düzeltilememiş hataları hemen ortaya çıkardı. Bu aşamada boyama işlemini bırakıp bozuk yerleri düzeltmek amacıyla daha önceki işlemleri tekrarladım. İkinci kez atılan boyada istediğim sonuca ulaştım ve modelin temel boyasını atmış oldum. Bu boyanın tamamen kuruyarak ellenebilecek hale gelmesi için en az bir gün beklemek gerekiyor. Daha önce elinize alırsanız boya yapışmıyor ancak biraz zaman geçince elin ısısı ve ter ile boya hareketlenip iz bırakmaya başlıyor. Bu aşamadan sonra modeli çıplak elle tutmamaya özen gösterdim. Pamuklu tüysüz bir eldiven modelin boyasını bozmadan ellemek için en ideal yardımcı.

Modelin boyası kuruduğunda  mat ve donuk bir hal aldı. Oysaki bir uçak hiçbir zaman  bu kadar donuk olamaz özellikle de bir jet uçağı ...Bunu gidermek için temiz ve tüysüz bir bez ile (eski bir atlet ideal) modelin yüzeyini çok hafif ovarak boyayı parlaklaştırdım. Bu işlemi yaparken aşırıya kaçılırsa boyayı tamamen silip plastiğe kadar inme olasılığı var . Uçağımız üzerindeki kaplamanın doğal rengi ile uçmuş yani tamamı metalik. Ancak  bu metal kaplamaların hepsi aynı tonda değil. Bütün paneller farklı renklerde . Modelin şu anki monoton metal görünümünü  değiştirmek için farklı metal tonları ile panel panel boyamaya başladım. Farklı metal tonlarını model boyalarının metal tonlarını ve bunları  değişik oranlarda karıştırarak  hazırladım. Örneğin Tamiya  XF-16 alüminyum, X-11 silver ve  XF-2  beyaz renklerini kullanarak model üzerinde 5 farklı ton yapabildim.  Modelin genel boyası bittikten sonra diğer parçaların boyama işlemine geçtim. Uçağın diğer aksamı da doğal metal renkte olduğu için aynı şekilde boyadım Boyama aşamasının son  kısmında F-100 uçaklarında görülen özel bir uygulamayı gerçekleştirdim.

F-100 uçaklarının dikey kuyruğun hemen önünden başlayan motor bölümündeki hararet dış gövde üzerinde de etkisini göstererek metal kaplama üzerinde yanık bir görüntü oluşturur. Uçak boyanmış olsa bile bu bölümdeki boyalar yanar,kavrulur ve dökülür. Metal yüzeyler meydana çıkar. Modelimiz doğal metal olarak temsil edildiği için burada boya dökülmesi yok fakat metal üzerinde yanık etkisi var. Bunu gerçekleştirmek için  metal,siyah ve çok az miktarda kırmızı karışımı ile elde ettiğimiz yanık metal rengini çok ince katlar halinde buraya boya tabancası ile uyguladım. Detay fotograflarına bakıldığında bu bölgede yanma etkisiyle oluşan mavi,kırmızı ve altın sarısı dalgalanmalar da görülür.  Bunları da şeffaf kırmızı ve mavi kullanarak bu bölümdeki panellerin aralarına belli belirsiz atarak bu etkiyi verdim.

Modelin genel boyamasının ardından iniş takımları,tekerlekler,slatlar , kanopi ve diğer aksamları hazırladım. Bu parçalarda da metalik ve siyah temel renkleri oluşturuyor.

Bütün parçalar tamamen kuruduktan sonra model üzerindeki detayların daha belirginleşmesi ve eskime etkisi verebilmek için siyah resim yağlı boyası ile eskitme uyguladım. Temel olarak bu teknikte yüzeye yağlı boya fırça ile sürülerek daha sonra temiz bir bezle silinir. Yüzey parlak olduğundan çok az miktarda boya detay aralarında kalarak modelin boyasında kontrast etkiler meydana getirir.

Modelimizin tamamlanmasında en önemli noktalardan birisi bu uçağa ait özel numara ve milliyet işaretlerinin hazırlanmasıydı. Piyasada bulunan veya üretimden kalkmış çıkartma setlerinde istediğimiz çıkartmaları bulmadık. Bu nedenle kendi çıkartmamızı kendimiz imal ettik. Bunun için öncelikle gerekli numara ve forslar uygun ölçülerde Corel Draw programında çizilerek hazırlandı. Daha sonra bu çizimden çıkartma kağıdına yazıcıdan çıkış alınarak istediğimiz  çıkartmaları elde etmiş olduk. Burada dikkat edilmesi gereken bir nokta mürekkep püskürtmeli yazıcıdan çıkan çıkartma kağıdının üzerindeki mürekkep suda dağıldığından bunu önlemek için önce üzerine mutlaka uygun bir vernik atılması gerekiyor.Çıkartmaların  model üzerine yerleştirilmesinden sonra  boyama işlemi bitmiş parçaların  da yerlerine takılması ile modelimiz neredeyse tamamlanmıştı.  Modelimizi amacımıza uygun şekilde tamamlayabilmemiz için tek bir eksiğimiz kalmıştı : silahlar. FW-238’in göreve  bomba ve Napalm yükü ile gittiğini biliyorduk. Bomba olarak o dönemde çekilen fotografları incelediğimizde  Mk-117 tipi bombalar kullanıldığını bulduk . Modelimizin kutusundan bu tipte bomba çıkmadığı için bu bombaları  başka bir Monogram modelinden ( F-105)  aldım.

Ayrıca Napalm tanklarını da yine diğer bir Monogram kitinde (A-10) buldum. Ancak bizdeki Napalm tanklarının kuyrukları olmadığından bunların üzerinde küçük bir tadilat yaparak kuyruklarını kestim.

Silah konusundaki hızlı çözümlerin ardından  iş esas sorunu teşkil eden yakıt tankları kısmına geldi . Dönem fotograflarını incelediğimde F-100’lerde kullanılan yakıt tanklarının standart olmadığını gördüm. Kullanılan yakıt tankları orjinalinden daha büyüktü ve Türkiye’de yapılmıştı. Bu durumda kutudan çıkan tanklar bir işe yaramıyordu. Yakıt tanklarını elde yapmam gerekiyordu. Gerekli bilgiler Ankara’daki modelci arkadaşımızdan geldi. Gelen bilgilere göre yaptığım  çizim ve ölçümlerden sonra yakıt tanklarını üç parça halinde model ağacı kullanarak tornada işledim. Daha sonra bu üç parçayı çizimlere göre birleştirerek macun ve zımpara işlemini yaptım. Depo kanatçıklarını plastik levhadan hazırladım. Kanat bağlantısı için kutudan çıkan orijinal pylonları kullandım. Böylece göreve uygun yakıt tanklarını da boyadıktan sonra yerlerine taktım . 

Modelin kanopi tertibatı detay olarak biraz zayıf ve kanopi açık pozisyonda yerine yerleştirildiğinde tam açısında görünmüyor. Ayrıca kanopi içindeki dikiz aynasını da küçük ama dikkat çeken bir ayrıntı olarak yerine yerleştirdim .

Modeli tamamladıktan sonra  daha dramatik bir görünüm kazandırmak amacıyla yanına bir de pilot ilave etmeyi uygun buldum. Kitin içinden çıkan  pilot oturur pozisyondaydı. Ben pilotu ayakta ve uçağın yanında göstermek istiyordum. İstediğim pozisyondaki pilot figürünü Monogram’ın F-86 modelinde buldum. Ancak pilotun giymiş olduğu kask bizim dönemimize uymuyordu. Bu durumda Esci’nin yer ekibi setindeki bir figürün kafasını pilotumuza uydurdum. İstediğim tarzdaki kaskı ise başka bir figürden alarak pilotun yanına yapıştırdım. Düşündüğüm tarzda bir pilot için üç farklı figürden parça almış oldum. F-100 kitinden aynı zamanda uçağa ait bir de merdiven çıkıyor. İki parçadan oluşan bu merdiven de konuya bütünlük kazandıran bir detay oldu. Ancak merdiven ölçeğine göre kalın olarak verilmiş. Vaktimin müsait olduğu bir zamanda bunu daha ince telden yapılmış yenisi ile değiştireceğim.

Kıbrıs Harekatını ve FW-238’i  bizlere hatırlatacak  olan bu çalışmayı bir buçuk aylık bir zaman içinde ve yaklaşık 35 saatlik bir çalışma süresinde tamamladım. Bu model kendi çalışmam olmasına rağmen ,yapabilmem için gerekli teknik destek ve bilgiyi esirgemeyen  diğer arkadaşlarıma (Levent Başara, Kağan Atsüren, Nahit Otuzoğlu ve Ahmet Dönmez’e) da ayrıca teşekkür ederim . FW-238 ‘in model çalışmasındaki dayanışma umarım gelecekteki model çalışmalarımız için de örnek oluşturur.

 

Kaynak : Yeşilköy Havacılık  Müzesi Model Uçak Bülteni Temmuz/Agustos 1990 Sayı :5/6

Özkan Türker © 2002

 
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları  www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz.