|
Anasayfa Galeri Menü | ||||||||||||||||||||||||||
Messeschmitt Bf-109G6 | ||||||||||||||||||||||||||
Trumpeter 1/24 | ||||||||||||||||||||||||||
Özkan Türker | ||||||||||||||||||||||||||
Sene başında kutudan vitrine operasyonu sırasında başlanmış ve bitirilmiş olan modelimizin yapımında oluşan model gazı yerini bahar aylarında kesif biber gazına bıraktığı için yazısının yazılması bir miktar gecikti. Ciğerlerimiz yeni gaz moleküllerine intibak evresini kısa kestiğinden olsa gerek tekrar kaldığımız yerden devam edeceğiz. Gazımız daim olsun, amin. Trumpeter bey tarafından iri ve sağlam bir kutu içinde sunulan modelimiz genel olarak ilk bakış haliyle "fena" görünmüyor. Aynı ölçekte artık fosil kabul edebileceğimiz Airfix modeli ile karşılaştırıldığında bu "fena"lık devede kulak misali filan... Kutu içersinde firmanın fantezisi olarak gövde ve dümen parçalarının olduğu çerçevenin şeffaf olarak basılmış ilavesi var. Kim ne amaçla kullanır bilinmez... Modelimize Aeromaster tarafından çıkartmaları hazırlanmış olan bay Elias Kuhlein tarafından Balkan Cephesi'nde kullanılmış kaşlı gözlü 109 şeklinde bitirilmek üzere niyet edildi ve başlandı. Kit ile ilgili internet ortamındaki dedikodulara biraz kulak kabarttığımda bazı lobilerin alkış tufanına karşılık üç beş çapulcunun olayın derinine inerek orantısız yorumlar yaptığını dehşetle gördüm. Konuyu daha ciddi Messerologların tartışma forumlarına havale ederek daha sade ve hızla sonuca gidecek bir çözüm sürecini tercih ettim.
Modelin toparlanmasına birkaç alt bölüm halinde başladım ki bekleme süreleri kısalsın veya hiç olmasın. Pilot bölümü bunlardan ilki, klasik olarak. Zemin ve yan duvarlara göz atınca aklıma nedense iktidarsız bir yönetmenin çektiği porno filmler geliyor. Hani adam konuya "vakıf" olamadığı için seyredene de eziyet eder ya bu kalıpları tasarlayan elemanlar da acaba "vakıf" olamamış modelcilerden mi seçiliyor. "Ulan şuraya üç-beş ça.. pardon itici atayım da tesviye ederken gebersinler" gibi bir mantık mı güdülüyor acaba? Ukalalığımın sebebi bu işi benim de on üç yıldır yapabilip eve ekmek götürebilmemden kaynaklanıyor sanırım. Sadece iki parmak kadar bir alanı olan düz kokpit zeminine on beş adet itici "itelemek" ne tür bir canlının eseridir anlayabilmiş değilim. Ben bunun on katı alanı sadece sekiz itici ile kalıptan ayırıyorum be pezevenk ! Aynı canlı dehasını kokpit yan duvarlarında da gösterdiğinden bu kısımların sıvılaştırılmış dolgu macunu (LFP) ile doldurulup tesviyesi bir miktar zamanımı aldı. Tımar edilen kokpit duvarlarına bir miktar ilave detay yaptım. Oksijen regülatörünün eksik bırakılmış parçaları ve elektrik tesisatı üfürüldü. Benzin borusu sarı kablodan yapıldı ve araya şeffaf parça konularak sanki benzin akışı görülecekmiş gibi bir his uyandırıldı... Uzmanlar daha fazla eksik belirlemişse de su kaçırabilirim endişesi ile tempoyu fazla düşürmeden devam ettim... Diğer bölümlerdeki işler beklerken araya sıkıştırılan aşamalar: Borda panelinin boyamasını yaptım. Şeffaf film olarak verilen göstergelerin arkası beyaza boyandı. Ömür törpüsü ekzostları bir araya getirerek tesviye ve boyama işlerini tamamladım. Motor diğer çalışma bölümlerinden birisiydi. Motoru açık olarak yapmayı tercih ettiğim için bu kısma fazlasıyla mesai harcadım. Genel olarak detaylar tatmin edici seviyede, biraz tesisat eksiğini de muhtelif kaynak fotoğraflara bakarak tamamladım. Ancak renkler konusunda şüphelerim mevcut. Burada biraz serbest takıldım, itiraf ediyorum... Kokpit ve motor bölümlerini bir araya getirip birleştirdim, çok fazla sıkıntı çıkmadı. Motoru göstermeyecekseniz bu kadar sıkıntıya gerek yok, kaportanın altında hiç bir şey görünmüyor ama ekzostlar ve pervane yatağı için montajı şart. Gövdenin birleşmesinde de bir sıkıntı yaşanmadı. Motor ve kokpiti tamamen izole ederek tesviye ve yoklama astarını attım. Kanadın gövdeye oturması sırasında arka tarafta bir sıkıntı oluştu. Kanadın gövde ile birleşeceği noktaya içerden bir takviye parça ilave etmek gerekti. Aradaki boşluk yine plastik şerit ile tamamlandı, silinen detaylar tekrar açıldı. Genel montaj tamamlanınca geleneksel "ön-gölgeleme" işlemini yaptım. Bu arada sipariş edilmiş olan kemerler kapıda belirdi. Sentetik kumaş benzeri kemerler ve metal erozyon tokaların bir araya getirilmesi de epey mesai harcatan bir çalışma oldu ama neticede tatmin edici... Şeffaf kanopi parçaları da arada yapılan işlemlerden... Derinliği sağlamak için sadece dıştan değil üşenmedim içten de maskeleyerek boyama yaptım. Daha küçük ölçeklerde biraz zor olsa da büyük ölçeklerde atlamamak lazım...
Kitte verilen fantezilerden birisi de dikmelerin "çalışır" halde verilmesiydi. Aslına bakılırsa makas bağlantısı zayıf olduğundan tam olarak çalışmayan ve kısmen dikmeleri zayıflatan bu çalışmaya neden gerek duyulduğunu tam olarak çözemedim. Bir çift metal dikme çok daha makbul olurdu...
Model malum olan diğer detayların tamamlanmasıyla nihayete erdi. Çıkartmalar kısmını ayrı tutarsak keyif alınarak üretilmiş bir model olduğunu söylemeliyim. Uzun yıllar var 109 yapmayalı... Bu da belki son olmuştur artık. Yazımı 25. Plastik Model Uçak Yarışması için kayıt yaptırırken modeli uzun uzun inceleyen bir beyefendi ile yaptığımız kısa söyleşi ile tamamlayayım : - Modeliniz çok güzel olmuş, elinize sağlık - Teşekkür ederim, bir şeyler yapmaya çalıştım işte - Bunu yaptıktan sonra tedavi oldunuz mu ? - Ben bunu tedavi amacıyla yapmıştım zaten - ... İyi modeller Özkan Türker © Mart/Haziran 2013
|
||||||||||||||||||||||||||
Bu sayfadaki yazı ve fotografların tüm hakları www.ozkanturker.com sitesine ve yazarına aittir. İzinsiz kullanılamaz. |